Sizi bilmem ama, kendi adıma sezon başından beri merakla beklediğim, futbol keyfine doyacağımı umduğum maç, dağın doğurduğu fareden öteye geçemedi.
Süper Lig’in lideri Medipol Başakşehir, set oyununu en iyi oynayan ekip. Dün de ilk yarıda uzun süre etkili olamamalarına rağmen set oyununda ısrar ettiler. Topa sahip olan, baskılı oynayan, kaybettikleri topları çabucak geri kazanıp yeniden sete dönen Başakşehir’di. Ancak bu yoğun baskıya rağmen istedikleri işleri yapamadılar. Adebayor ya da Demba Ba... Abdullah Hoca ikisinden de yararlanmadan oyuna başladı. Geçen hafta santrforsuz oynayıp Trabzonspor’u evinde deviren (4-2) Avcı, dünkü oyunda Robinho’yu ileri uçta görevlendirerek Brezilyalı yıldızdan farklı biçimde yararlanmayı denedi. Robinho, attığı şutlar ve yakaladığı gol pozisyonlarının hakkını verebildi mi? Hayır... Ancak yine de skor üzerinde ilk elden payı olduğunu söylemek gerekir. 42. dakikaya kadar beklenen etkinliği gösteremeyen, arkadaşları tarafından adeta oyun dışı bırakılan Edin Visca, Robinho’dan öyle bir ara pası aldı ki, şapka çıkarılır. Golü atmak bu pozisyonun en kolay yanı, çünkü vuran ne de olsa Visca. Sonrasında bir de Mossoro şaşkınlığı var. Visca’nın asistinde (!) bir metreden boş kaleye golü kaçırdı. Bu işi nasıl becerdi anlamak mümkün değil.
Kasımpaşa, Türkiye Kupası’nda ilk Alanya maçının gergin atmosferindeki olayın bedelini ödedi. Takımın ve ligin en golcü oyuncusu Diagne, hatırlayalım, Alanya’daki maçta rakibi Tzavellas’a tükürdü. Doğal olarak dört maç ceza aldı. O maçın telafisi güç de olsa gerçekleşti. Kupada Kasımpaşa tur atladı. Ne var ki, geçen hafta oynanan Rizespor maçında kendi evinde yenik düştü. Dün de Başakşehir deplasmanı!... Eh be Diagne! Ligin en skorer oyuncususun ama dört maçın içine tükürdün! Lig maçlarının telafisi yok. Kasımpaşa’ya verdiğin zarar Avrupa’ya kadar uzar. Diagne mahrumiyetinin yanı sıra, Trezequet de oyunun yalnız kalan adamıydı. Ligin en kaliteli hücum organizatörü, dün hücum atraksiyonlarında beklenen etkiyi yaratamadı. Takım arkadaşlarının Diagne boşluğunu dolduramadıklarını gördük. Bunun yanı sıra daha da önemli bir eksiklik var. Kasımpaşa dün, uykudan uyanmış gözleri mahmur oyuncularla doluydu. Kazandıkları topu kullanma becerisini gösteremediler. Arkadaşlarına değil, rakiplerine (!) pas verdiler. Savunmada, karşılarındaki onca klas hücumcuya dayanma ve direnme bütünlüğünü sergileyemediler.
Maçın ustası Robinho idi... Kalitesi, oyunu iyi okuyuşu ve pas becerisi ile Başakşehir’e yön verdi. Ama bu maçın yıldızının da Edin Visca olduğunu söylemeliyiz. Attığı usta işi golün yanı sıra, Elia’ya ikinci goldeki asisti ile de büyüdü!
Mustafa Hoca ile Abdullah Avcı’ınn dostluklarına, futbol sohbetlerine tanık olmuş kişiyim. O masa arkadaşları ilk defa aynı keyfi paylaşamadılar. Kasımpaşa, Mustafa Denizli’nin vizyonuna ve oyun anlayışına ayak ve akıl uyduramadı. Çok yazık... Abdullah Avcı’nın da, maç sonu keyfini hoca ile paylaşamadığı için çok da mutlu olduğunu sanmıyorum. Bu ligde böyle dramatik maçlara çok tanık olacağız. M. Başakşehir kendi bölgesindeki rakiplerini dünkü gibi yenmeye devam ederse, açık ara şampiyon olur. Elbette hak ediyorlar. Ama bu koşunun devamı var!
