Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Lyon Başkanı Jean Michel Aulas’ın ayaklarına dolandı sonunda...
UEFA Avrupa Ligi çeyrek finalinin ilk maçından önce kurallara göre rakip takıma ayırması gereken yüzde 5 oranındaki 3000 bileti Beşiktaş’a teslim ettikten sonra, talebin yarattığı cazibeye kendini kaptırıp ellerini ovuşturarak 1 saat içinde 15 bin bilet daha sattı. İyi bir gelir elde etti. Her şey güzeldi. Beşiktaş için Avrupa’nın değişik ülkelerinden Lyon’a bir Beşiktaş akını oluştu.
Derken, bir de baktık ki tribünler karıştı. Beşiktaş taraftarlarına üst tribünlerde yer ayırıp alt katı kendi taraftarlarına tahsis eden Aulas, çıkan olaylar karşısında ne yapacağını şaşırdı. Hazırlıksız ve şaşkın bir halde krizi yönetmeye çalıştı. Sahaya atlayan Lyon taraftarları yüzünden maç 40 dakikadan fazla bir gecikmeyle başladı.
Sonrasını biliyorsunuz... Maçı kazandıkları halde tipik Avrupalı tavrıyla aşırı duyarlı davranıp paranoyak bir tutum takınarak çıkan olaylar nedeniyle İstanbul’da yarınki maçın seyircisiz oynanması için UEFA’ya başvurdu Aulas...
Krizi fırsata dönüştürme uyanıklığı...
Derken deplasmandaki Bastia maçında hır çıktı. Saha içindeki itiş - kakış ve kavga ortamında maçın oynanamayacağı anlaşıldı. Hakem ilk yarısı 0-0 biten müsabakayı tatil etti.
İşte tam da burada Aulas’ın ayağına dolandı her şey.. Konuk takımın başkanı olarak bütün suçu Bastia kulübüne yükledi, mağdur olduklarını iddia etti.
Lyon’un iki dosyası var şimdi. Birincisi Beşiktaş maçında ev sahibi sıfatıyla gerekli güvenlik önlemlerini almadığı için UEFA’da... İkincisi de mağdur olduğunu ilan ettiği Bastia maçıyla ilgili olarak Fransa Futbol Federasyonu’nda. İlk dosyada konuk takımı (Beşiktaş’ı), ikinci dosyada ev sahibi Bastia’yı suçluyor. Elbette iki dosyanın farkları var ama, başkan iki durumdan da kârlı çıkmak için çelişkiyi göze alıyor.
Bu arada... Bizimkilerin de bu maçta rahat durmadıklarını söyleyelim. En azından stada soktukları meşaleler Beşiktaş’ın da UEFA Disiplin Kurulu’na gitmesine neden oldu. Şurası kesin ki güvenlik önlemlerini almayan ev sahibi Lyon Kulübü, bedel ödeyecektir. Beşiktaş’a da 60 - 100 bin Euro arasında bir ceza gelebilir. (O parayı da meşalecilerden toplamak lazım ya, neyse!)

KAFA KARIŞTIRMA
Lyon - Beşiktaş maçından sonra Başkan Aulas’ın, suçlamaları, davranışları ve talepleri hiçbir işe yaramasa da kafa karıştırmayı amaçlıyor. Böylece hem rakip kulübün hem de takımın havasını dağıtmayı umuyor. Beşiktaş bu rüzgara kapılmadan, enerjisini maça yöneltip Vodafone Arena’ya sağlam bir özgüven duygusuyla çıkmalıdır. Şenol Hoca elbette maçı gol yemeden kazanmak istiyor. Alacağı savunma önlemleri bizi bir sürprizle karşı karşıya bırakabilir. Anlamaya çalışalım. Quaresma’nın takıma dönüşü ise umudu arttıran bir gelişmedir. Beşiktaş için çok zor bir rövanş olacak. Ama unutmayalım: Beşiktaş zor maçları da kazanmaya alıştı!

Haberin Devamı

Unutulacak başarılar
Yıllardır aynı şeyi tekrarlayıp dururum: Bize altın harflerle yazılacak unutulmaz tarih sayfaları değil, sıradanlaşıp istatistiğe dönerek unutulabilecek başarılar lazım! Bugün bir Alman futbolsevere gidip sorsanız: UEFA Kupası’nı kaç Alman takımı kazandı? Ezbere yanıt veremez. Verse bile arada atladığı, şaşırdığı ya da yanlış hatırladığı takımlar olacaktır. Ama biz Galatasaray’ın UEFA Kupası’nı unutamıyoruz. 17 yıldan beri kutlayarak anıyoruz. Neden? Çünkü o finalleri sıradanlaştıramadık, istatistiğe dönüştüremedik.
48 yıl arayla katıldığımız Dünya Kupası’nı da unutamıyoruz, kazandığımız üçüncülüğü de. Ama bir çok ülke unutuyor. Çünkü katılmayı sıradanlaştırmışlar. Zengin bir istatistik oluşturmuşlar.
Durup dururken gelmedim bu noktaya...
Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı, geçen hafta Kadınlar Euroleague’de üçüncü kez final maçı oynadı. Yine kazanamadı ama, final oynamayı sıradanlaştırdı. Unutulabilecek bir başarıya dönüştürdü. Devam etsinler, bir gün şampiyon olup o işi de sıradanlaştıracaklar. İşte o nedenle kutlanmaları gerekiyor.
Bu arada... THY Euroleague’de Fenerbahçe, Anadolu Efes ve Darüşşafaka Doğuş’un play-offlarda bize yaşattığı ortak heyecana da teşekkür ederiz. Orada da bir istatistik oluşuyor. Bakarsınız, Final-Four’a da 3 takımla katılırız... Olabilir, yani!

Haberin Devamı

2 Aziz Yıldırım
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım adının tek örneği değil... Bir adaşı var. Afyonkarahisar’ın valisi Aziz Yıldırım...
Ortak noktaları sporu aşk derecesinde sevmeleri... Peki tanışıyorlar mı? Gıyaben, evet!. Düzce Topuk Yaylası’ndaki tesislerin kulübe kazandırılmasında iki Aziz Yıldırım’ın emeği var.. Vali Yıldırım, bir zamanlar bir bölümü dedesine ait orman arazisinin Fenerbahçe’ye tahsis edilmesinde başkentte bürokrat olarak gerekli katkıyı sağlamış.
Peki Sayın vali hangi takımı tutuyor?
Yakından tanıyanların iddiasına göre koyu bir Trabzonspor taraftarı. Ama Vali Bey, en azından adaşlık bağlamında Fenerbahçe’ye de sempatiyle bakıyor.
Aziz Yıldırım bu işe ne der bilemeyiz ama, bizim bildiğimiz Aziz Yıldırım böyle!

DERBY... derby... DERBY
Dostlarımız, hafta sonundaki Galatasaray - Fenerbahçe derbisinin gazının kaçtığını öne sürüp o maçın hiçbir işe yaramayacağını söylüyorlar.
Hiç öyle olur mu ? Özellikle yılın böyle (hayal kırıklığı) zamanlarında en gazı kaçmış derbiler bile bir çok başkanın koltuğunu kurtarmış, antrenörün kariyerini parlatmış, futbolcuya da yeni sözleşmelerin kapısını açmıştır. Dahası yenilen takım bile yeni polemikler ve tartışmalar nedeniyle gündemi değiştirebilir. Ne çabuk unutuyoruz!
Unutmayalım: Büyükler derbilerden beslenir!