Beklenen ittifak buluşması bugün

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli’nin beklenen ittifak görüşmesini bugün saat 16.00’da yapacağını açıkladı. Çelik, “Şunu bekleyeceğiz bir mutabakat arayışı söz konusu. Bunun esası Cumhur ittifakının seçimlerden en güçlü şekilde çıkmasıdır. Siyasi kararlar sayın Cumhurbaşkanımız ile Bahçeli arasında verilecektir. Görüşmenin arkası da gelecektir” dedi. Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki AK Parti MKYK toplantısının ardından genel merkezde basın toplantısı düzenledi. Çelik’in açıklamaları özetle şöyle:

YEREL SEÇİM DEĞERLENDiRMESİ: MKYK’da iç ve dış gelişmeler, sosyal gelişmeler değerlendirildi. Sayın cumhurbaşkanımız ayrıntılı bir şekilde yerel seçimlere dönük bir değerlendirme yaptı; teşkilatlarımızın hazırlıklarının gözden geçirilmesi ile ilgili uyarıları oldu. Önümüzdeki aylarda yapılması gerekenlerle ilgili çeşitli konulara değindi. İlgili arkadaşlarımız notlarını aldılar. İç ve dış siyasette kapsamlı sunumlar yapıldı.

VANDALİZM VE DEMOKRASİ BİR ARADA YAŞAMAZ: (Gazeteci Fatih Portakal’ın Paris olayları üzerinden yaptığı değerlendirme) Toplumsal taleple vandallığı birbirinden ayırmak lazım. Bu bahsettiğiniz sunucunun bu kadar sorumsuz şekilde paylaşımda bulunması son derece dikkat çekicidir. Bu şahısların teskin edici rol oynaması gerekirken, tahrik edici rol oynamaları manidar. Bunlar kendi partilerinin, kanallarının benzer bir vandalizmle karşı karşıya kalmasını mı istiyorlar? Sokağa çok kolay çağrı yapıyorlar. Ortada bir toplumsal talep değil vandalizm var. Ne olursa olsun vandalizm ve demokrasi bir arada yaşamaz. Biz vandalizme de karşıyız, göstericilere karşı aşırı güç kullanılmasına da.

TARİHİN EN VASIFSIZ KONUŞMASI: (Kılıçdaroğlu’nun ‘Bu bütçe, darbe bütçesidir’ açıklaması) Kılıçdaroğlu’nun bütçe konuşması, bir ülkenin meselelerinden nasıl uzak olunur bunun ibretlik bir örneği. Ne rakamlar, ne argümanlar ne de pozisyonlar açısından haklı bir yere oturmayan bir konuşma. Türkiye’yi yönetme iddiası olmayan bir genel başkanın konuşması. Cumhuriyet tarihindeki en içeriksiz ve vasıfsız konuşmayı Kılıçdaroğlu gerçekleştirmiştir. Vahim olan şu: 15 Temmuz’dan bahsederken darbe girişimi diye bahsediyorlar. 20 Temmuz’da yüce meclisin demokratik kurallar içinde aldığı karara darbe diyorlar. Bu zihniyet seçilmişin yaptığını darbe olarak gören zihniyet. Türkiye ne çekmişse bu zihniyetten çekmiştir.

GÖRÜŞME BUGÜN: (Erdoğan - Bahçeli görüşmesi) Sayın Cumhurbaşkanımız ile Sayın Bahçeli arasında açık diyalog kanalları var. İstedikleri zaman bir araya gelebiliyorlar. Yarın da (bugün) saat 16.00’da bir araya gelecekler. Mehmet Özhaseki Bey ve Sadir Bey teknik görüşmeleri sürdürüyor. Genel başkanlara gelinen noktada tekrar bir bilgi verdiler. İç ve dış gündemi ilgilendiren başka konular da var; bu çerçevede görüşme gerçekleşecek. Şunu bekleyeceğiz bir mutabakat arayışı söz konusu. Bunun esası Cumhur ittifakının seçimlerden en güçlü şekilde çıkmasıdır. Siyasi kararlar sayın cumhurbaşkanımız ile Bahçeli arasında verilecektir. Görüşmenin arkası da gelecektir. Mutabakat tam gerçekleşene kadar illerle ilgili somut bir şey söyleyemem.

BİZİM İMKANLARIMIZ VAATLERİNİN ÇOK ÖTESİNDE: (Kılıçdaroğlu’nun CHP’li belediyelerde 1 Ocak 2019’dan itibaren asgari ücretin 2.200 TL olacağını vaat etmesi) Normalde kendisinin ürettiği kaynaktan bunu söylemiyor; merkezi bütçeden aktaracak. Belediyelerde çalışan taşeron işçilerin belediye şirketlerine geçişi sürecinde en büyük sorunun yaşandığı belediyeler CHP’li belediyelerdir. Kendisinin vaat ettiği bu durumun bizim AK Partili belediyelerde ne olduğunu araştırdık. Şunu gördük: Kamu işçilerinin imkânları, Kılıçdaroğlu’nun vaat ettiğinin çok ötesinde bizim belediyelerimizde.

TERÖRE YENİ DESTEK OLARAK OKUNUR: ABD’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda 35-40 bin kişiyi eğitmesiyle ilgili haberler konusunda büyük hassasiyetimiz var. Bunları iyi niyetli yaklaşım olarak görmüyoruz. Bu yanlış yöntemlere bir daha başvurulmaması gerekir. Orada 35-40 bin kişiyi eğitmekten bahsetmek Türkiye açısından oradaki terör unsurlarına yeni bir destek olarak okunur. Türkiye milli güvenliğine yönelik bir tehdit olduğunda bu tehdidi bertaraf etmek için anında harekete geçecektir.

‘Fidan, Senato’ya sunum yapmadı’

FİDAN, CIA BAŞKANIYLA GÖRÜŞTÜ: MİT Başkanımız da dahil olmak üzere tüm üst düzey yetkililer sayın Cumhurbaşkanımızın bilgisi dahilinde hareket ederler. Seyahatlerden Cumhurbaşkanımızın mutlak surette bilgisi vardır. Bazı detaylar ise, ilgili kişiler görüşmeleri yaptıktan sonra döndüklerinde sayın Cumhurbaşkanımıza mutlak surette bilgi verirler. Bu da bu şekilde gerçekleşmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız genel olarak bu seyahat trafiği ile ilgili haberdar olduğu kısmını açıkladı, diğer detay konusundan haberdar olmadığını söyledi. MİT Başkanımız da döner dönmez, çoğu kez rutindir bu, yaptığı temaslarla ilgili bilgi vermiştir. Sanki ‘TBMM yerine MİT Başkanımız ABD Senatosunu tercih etmiştir’ gibi bir tablo ortaya çıkarılıyor. Bu çok büyük haksızlık olur; Türkiye’nin bu derece milli bir kurumuna bu şekilde saldırmak herhangi bir siyasi partiye kazanç getirmez.

Nitekim gittiğinde de ABD Senatosu’nun herhangi bir organına ya da komisyonuna resmi bir sunum yapmamıştır. Bir güvenlik forumunun inisiyatifi çerçevesinde çeşitli komitelerine ait birkaç senatörle buluşması söz konusudur. Bunun dışında da pek çok teması olmuştur, CIA Başkanı ve kendi muhataplarıyla.