Siyaset Bizi tehdit eden hiçbir oluşuma müsamaha yok

Bizi tehdit eden hiçbir oluşuma müsamaha yok

20.01.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Türkiye sınırları içinde devlet otoritesinin sağlandığını, sınır ötesinden gelen saldırılara da gerekli karşılığın verildiğini söyleyen Başbakan Yıldırım, “Güvenliğimizi tehdit eden hiçbir oluşum asla müsamaha ile karşılanmayacak” dedi

Bizi tehdit eden hiçbir oluşuma müsamaha yok

Başbakan Binali Yıldırım, Afrin’de sınırlarımıza doğru yönelme olduğunu, Türkiye’nin, milli güvenliğini tehdit eden hiçbir oluşuma müsamaha göstermeyeceğini, bunun da uluslararası hukuktan ve kendi hukukumuzdan doğan bir hak olduğunu belirtti. Yıldırım, “Afrin’de sınırlarımıza doğru yönelme var. Tabii ki tedbirlerimizi alacağız. Kimsenin bize nasihatte bulunmasına da gerek yok” dedi.
Yıldırım, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nda (AFAD) yeni araçlarının teslim törenine katıldı. Yıldırım, şu mesajları verdi:
İŞLER DÜZELİNCE GİDECEKLER: Bazen ‘3,5 milyon Suriyeliyi niye aldınız’ deniyor. Suriyelilerle empati yapmak mecburiyetindeyiz. Yerinden yurdundan kaçmak zorunda olan bütün hatıralarını bırakmak zorunda olan yerleri bırakanlara kapımızı kapatamayız. Kültürümüzde, inancımızda bu yok. Tabi ki bağrımızı, soframızı açtık. Bunu asla para, kitap meselesi yapmadık, yapmayız. Orada insanlar işler düzelince gidecek. Hiçbir kimse memleketinden ayrı sonsuza kadar yaşayamaz. Avrupa’da dünyanın başka yerinde hali vakti yerinde vatandaşlarımız memleket sevdası burunlarında tütüyor. Fırat Kalkanı ile 2 bin kilometrekare alan temizlendi. 80 bin kişi yerleşti. Terör tehdidinden uzak emin şekilde hayatlarını sürdürüyorlar.
YENİ TERÖR ALANLARI: Türkiye zor bir coğrafyada, her bakımdan zorluklarımız var terör bakımından da büyük zorluklar yaşıyoruz. Yıllardan beri terörle mücadelemiz devam ediyor. İki senedir elhamdülillah savunma değil taarruz esaslı yaklaşımlardan dolayı, aktif yaklaşımımızdan dolayı ülkenin her köşesinde devlet otoritesi sağlanmış durumda ama bu yetmez. Hudut dışında yeni terör alanları oluşuyor. Gerekli tedbirleri almamız lazım; fiziki güvenlik tedbirlerini artırıyoruz. Elektronik takip sistemlerini artırıyoruz. Yüzde 60-70 mertebesinde tamamlandı. Sınırların ötesinden gelen saldırılara gerekli karşılığı veriyoruz. Fırat Kalkanı’nın esası da budur. Kilis başta olmak üzere Gaziantep bölgesine ulaşan tehditlere karşı gerekli operasyonlar yapıldı ve Allaha şükür orada sıkıntı yok. Benzer şekilde güney sınırlarımızın herhangi bir yerinde bu ve buna benzer sınır güvenliğini tehdit eden, vatandaşların mal güvenliğini can güvenliğini tehdit eden tacizler oluyor buna da karşılığını aynı şekilde vereceğiz.
KİMSE NASİHATTE BULUNMASIN: Milli güvenliğimizi tehdit eden hiçbir oluşum müsamaha ile karşılanmayacak, bu en doğal hakkımızdır. Uluslararası hukuktan da kendi hukukumuzdan da doğan hakkımızdır. Amacımız bölgede terör varlığını sonra erdirmek zaten yıllardan beri çok acı çeken bölge halkının yeni acılara tekrar maruz kalmasının önüne geçmek. İdlib’de rejim güneyden girdi bir sürü insan kuzeye doğru hareket ediyor. Afrin de sınırlarımıza doğru yönelme var. Tabii ki tedbirlerimizi alacağız. Tereddüt yok. Kimsenin bize nasihatte bulunmasına da gerek yok. Bizim kimsenin topraklarında gözümüz yok. Sadece vatandaşımızın can ve mal güvenliğini sağlamak gibi mecburiyetimiz var. Bölgenin istikrarını güvenini sağlamak gibi bir sorumluluğumuz var.

‘Geçmiş dönemdeki acziyet yaşanmadı’

Törende AFAD’a 80 adet 4x4 arazi aracı, 11 mobil dekontaminasyon aracı ve 8 orta büyüklükte araç teslim edildi. Başbakan Yıldırım AFAD’ın 2009 yılında kurulduğunu ve oldukça genç sayılabilecek bir kurum olduğunu belirterek şunları söyledi:
“AFAD ilk sınavını 2011 Van depreminde verdi. Orada AFAD’ın ete kemiğe bürünmesinin gerektiğini ve memleketin her tarafından organize olması gerektiğini gördük. Van depreminde ülkemiz, hükümetimiz geçmiş dönemlerdeki acziyeti yaşamadı. Marmara depreminde İDO genel müdürüydüm. Van depreminde de hükümetteydik. İki olayı gözümün önüne getiriyorum muazzam bir fark var. 1999 Marmara Depremi’nde Ankara deprem bölgesi ile irtibat kuramadı. Ne oluyor ne bitiyor felaketin boyutu neydi dahi anlayamadılar. Van depreminde en az beş bakan orada hazırdık. Bir saniye dahi iletişim kesilmedi.
DEPREM BÖLGESİ ÇOCUĞU: Deprem bölgesi çocuğu olarak deprem ve depremin yıkımlarını büyüklerimizden hep dinleyerek gençliğimiz geçti. Oradaki çaresizlik oradaki imkansızlık bölge insanının yaşamına da yansımış. O bölgedeki ağıtlar acı üzerinedir. Çaresizlik üzerinedir. Ülkemiz bu noktada büyük mesafe katetti.

‘Çingene Kızı’ hediye edildi

Törende Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ ve AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu, tarafından Başbakan Yıldırım’a, Gaziantep AFAD konteyner kentlerdeki meslek edindirme kurslarında eğitim gören Suriyeli çocukların yaptığı Zeugma Antik Kenti’ndeki “Çingene Kızı” mozaiğinin replikası hediye edildi.

Haberin Devamı