Borsada tırnakları ile tutunan kadın

Yıllarca pazar sineması ekranındaki New York siluetine bakıp hayaller kuran ve hayallerini gerçekleştiren, meraklı, bizim gibi Türkiye’de kadınların hak ettikleri yeri mutlaka elde edeceklerine inanan ilk yaprağımız Gaye Göker Braida ile tanıştırmak istiyoruz sizi bu hafta... O bir ezber bozan. Şimdi işten, hayattan anlarla hikayesini ondan dinleyelim.

- Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Ankaralıyım. ODTU ekonomiden mezun olduktan sonra çok kısa bir bankacılık deneyiminin arkasından Amerika’ya MBA yapmak için gittim. Orada Uruguaylı olan eşimle tanıştım ve sonrasında neredeyse 18 yıl New York’ta, çoğunluğu Global Menkul Değerler’in New York ofisi olmak üzere Wall Street’te çalıştım. Meraklı ve monotonluğu sevmeyen karakterim yüzünden bir aracı kurumda yapılabilecek her işi yaptım. New York’taki Global’de işin mutfağından en tepesine kadar her kademede çalıştım. Yurtdışında iki çocuk ve kariyeri bir arada götürmenin zorluğu ve memleket özleminin ağır basmasıyla 5 yıl önce Türkiyeye döndüm ve şu anda da Global MD Portföy Yönetimi’nin yönetim kurulu başkanıyım. Döndüğümden beri tecrübelerimi paylaşmak için mentörlük yapıyorum, kadın girişimcilerle ve genç profesyonellerle bir arada olmak için her fırsatı değerlendirmeye çalışıyorum.

Liyakat önemli

- Yönetici olan bir kadın olmak hakkında doğru bilinen yanlışlar nelerdir?

Kadınların kadınlarla iyi çalışamadığı konusu bence doğru bilinen yanlışlardan biri. Doğru vasıfları taşıdığı için bu unvanda olması kadın olsun erkek olsun farketmeksizin başarıyı getirir. Biz hem Global MD Portföy hem de Global Menkul olarak kadın yöneticilerimizin çok başarılı olduğunu görüyoruz.

- Sektörünüze girecek bir girişimci ve yeni mezuna önerileriniz nelerdir?

Yeni mezun veya girişimciye hızlı gelişen teknolojinin önündeki 5-6 senede hedefledikleri işlerin neye evrileceğini düşünüp harekete geçmelerini öneriyorum. Makina öğrenmesi ve yeni teknolojiler birçok sektörde insanın yapacağı işleri yapacak ama yaratıcılığın ve insan aklının katma değerinin vazgeçilmez olduğunu gözardı etmeyip ona gore kişinin kendisini veye işini konumlaması öne çıkacak.

- 2030’da sektörünüz nasıl değişir?

Teknolojinin ve yapay zekanın en çok etkileyeceği sektorlerden biri borsa ve portföy yöneticiliği. Daha şimdiden birçok sey algoritmalarla, yazılımlarla yapılmaya başlandı. İleride bizim işimiz daha bireysel hizmete ve ürün oluşturmaya doğru değişecek.

- Bir gününüz nasıl geçiyor? Gün kaçta başlıyor, kaçta bitiriyorsunuz işi?

Sabah çok erken kalkarım. İlk olarak bütün gazete ve haberleri okurum. Çocukları okula gönderip ofise geçerim. Günümün büyük çoğunluğu toplantılarla geçiyor ama mümkün olduğu kadar akşam uygun bir saatte eve dönüp eşim ve çocuklarım için akşam yemeği hazırlamayı severim. Her akşam yemek yaparım.

Eşini ihmal etme

- Çocuklarınıza ne kadar vakit ayırıyorsunuz?

Anne olarak tam olarak yeterli olup olmadığımı her anne gibi sorgulasam da elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum ve sanırım çocuklarım da bunun farkında. Bu da beni mutlu ediyor.

- Mutlu kadın, mutlu erkek, mutlu eş... İş hayatında başarılı olmak bir takım oyunu. Bu yoğunlukta eşimi ihmal ediyorum tasasında olanlara ne önerirsiniz?

Eşlerini ihmal etmesinler. Çünkü çocuklar hızla büyüyor hepsinin kendi hayatları olmaya başlıyor ama eşin senin hayat arkadaşın. Birbirinizin mutluluğu için çaba göstermek hem ev hem de iş hayatında iki tarafın da başarısında en büyük etken. Ben evliliğin iki tarafın da yüzde yüz çaba gösterdiği bir kurum olduğu zaman başarılı olacağuna inananlardanım.

- Hayatınızın dönüm noktası...

Hayatımın dönüm noktası Uruguaylı olan eşimle evlenmeye karar vermekti. O zamanlar tam olarak yerini dahi bilmediğim bir yerden olan, yaşça benden büyük, ilgi alanları benden oldukça farklı biriyle evlenmek hayatımın en önemli kararlarından biriydi.

Uykuda çözüyor

- İşte sizi nasıl çıldırtalım?

Yavaş olun. Bir de bilmediğinizi söylemek yerine konuyla ilgili birşey uydurun.

- İşte kilitlendiğinizi hissettiğinizde ne yaparsınız?

Kalkıp uzaklaşırım. Gidip başka işlere bakarım. Hatta gidip üstüne uyurum. Çoğu zaman da sabah kalktığımda çözümü bulmuş olurum.

- Gizli kahramanız kim?

Pek gizli değil kahramanlarım. İlk olarak Atatürk, sonra Türkan Saylan, abim, ablam ve babam.

Torpil değil...

- Şu an hangi kitabı okuyorsunuz?

Şu anda Sue Hawkes’ın “Chasing Perfection Shatter the Illusion; Minimize Self-Doubt & Maximize Success” isimli kitabı okuyorum. Yazarı Sue Hawkes benim Türkiye başkanı olduğum Women Presidents Organization’daki (WPO) kızkardeşlerimden biri. Bir de yine kariyerlerine yeni başlayan genç arkadaşlara tavsiye edeceğim Işıl Taysever’in “Torpil değil Networking” kitabı.

- Çantanızda olmazsa olmaz ne var?

Tabii ki cep telefonum. Okuma gözlüğüm. Anahtarlarım.

- Sabah çay mı kahve mi?

Çay tabii.

BinYaprak nedir?

Kız kardeşim! Biz çalışma hayatında birbirimize destek olmak için BinYaprak’ta hep bir arada olan kadınlarız. Dijital işte kız kardeşlik networküyüz. İlham veren İlk Yapraklarımız, bize destek olan İlham Veren Şirketlerimiz, aklımızdaki soruları cevaplayan ve cesaret veren kadınlarımız, kadının iş hayatında yükselmesi için ben de varım diyen erkeklerimiz ile 10 bin üyelik ‘ilham ve destek’ platformuyuz. Hikayenin ve tecrübenin eşsiz olduğuna inanıyor ve seni çok merak ediyoruz!