Brexit’in ‘B planı’ geliyor...

İngiltere’de Brexit anlaşmasının parlamentoda reddedilmesinin ardından Başbakan Theresa May, güven oylamasından başarıyla çıktı ve anlaşmayı kurtarmak adına çalışmalarına başladı. Parlamentonun daha önce aldığı karara göre May’in, “B Planını” 3 iş günü içinde milletvekilleriyle paylaşması gerekiyordu. İngiltere’de hükümet yetkilileri Başbakan May’in pazartesi günü parlamentoya sunacağı “Brexit B Planı”nın, 29 Ocak’ta oylanacağını açıkladı. İngiliz parlamentosu, salı günü yapılan oylamada May’in AB ile vardığı Brexit anlaşmasını ezici çoğunlukla reddetmişti. Muhalefet partileriyle bir dizi görüşme gerçekleştiren May’in, hazırlayacağı B Planı’nı pazartesi günü parlamentoda yapacağı konuşmada sunması öngörülüyor.
Bu arada Başbakan May, Brexit anlaşmasını kurtarmak adına çalışmalarına da başladı. May, hükümetinin çarşamba akşamı güvenoyu almasının ardından tüm muhalefet partilerinin liderleriyle görüşmelere start verdi. May, güven oylaması sonrası muhalefete çağrıda bulunarak, “2.5 yıldan sonra şimdi bir araya gelme, ulusal çıkara öncelik verme ve referandum sonucunu hayata geçirme zamanıdır” demişti.

Corbyn görüşmedi

Liberal Demokrat Parti, İskoçya Ulusal Partisi (SNP), Galler’in bağımsızlığını savunan Plaid Cymru ve Yeşil Parti yetkilileriyle görüşmeler gerçekleştiren May, anlaşmanın parlamentoda reddedilmesinin ardından güven oylaması isteyen İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn ile henüz görüşemedi. Corbyn, May ile görüşmek için, İngiltere’nin AB’den anlaşma olmadan ayrılma seçeneğini devre dışı bırakmasını şart koşmuştu. May ise Corbyn’nin bu talebine olumlu yanıt vermedi.

Corbyn, Başbakan May’in “Brexit anlaşması için Parlamento’da bir anlaşmaya varmak” konusunda “ciddi olmadığını” savundu. May’in “anlaşmasız Brexit seçeneği”ni gündemden düşürmeye yanaşmadığına işaret eden Corbyn, bunun da Brexit anlaşması konusundaki “ciddiyetsizliğin” önemli kanıtı olduğunu ileri sürdü. Gazetecilere konuşan Corbyn, Başbakan’ın diğer partilerle mevcut Brexit anlaşmasına alternatif arayışı için göreşmeler yapma isteklerini de “zaman kazanmaya çalışmak” diye nitelendirdi. İşçi Partisi lideri, Başbakan May’i “düzmece” konuşmalarla, milletvekillerini, Parlamento’da reddedilen “baştan savma anlaşma”yı desteklemezlerse “anlaşmasız Brexit”le tehdit etmeye çalışmakla da suçladı. Corbyn, May’i, “anlaşmasız Brexit’i gündeminden tamamen düşürüp, kırmızı çizgileri yok etmeye” ve İşçi Partisi ve diğer partilerle işbirliği yapıp, İngiltere’de çoğunluğun istediğini yerine getirmeye çağırdı. Corbyn, İşçi Partisi’nin, İngiltere’nin AB ile gümrük birliğinin bir parçası olarak kalmasını ve “güçlü bir tek pazar ilişkisi”nin sürmesini desteklediğini sözlerine ekledi.

Öte yandan Corbyn üzerindeki “yeni referandum” baskısı da artıyor. İşçi Partili 70 milletvekili, Corbyn’in yeni Brexit referandumuna destek vermesi için çağrıda bulunurken, SNP ve Liberal Demokrat Parti de onlara katıldı. Bununla birlikte siyasi gözlemcilere göre ülkede yeni Brexit referandumu ancak “anlaşmasız Brexit” gerçek bir tehdit olarak ortaya çıktığında mümkün olabilecek. May, yeni referandum taleplerini ısrarla reddediyor. Uzmanlar ise May’in daha önce de erken seçim taleplerini ısrarla geri çevirdiğini ancak 2017 Nisan ayında sürpriz bir kararla erken seçime gittiğini hatırlatıyor. May’in, Brexit konusunda çıkmaza girdiği kabul ettiği anda yeni referandum fikrini kabul edebileceği değerlendiriliyor.

Halk artık AB’de kalmaktan yana

İngiltere’de krize dönüşen Brexit sürecinde yapılan son anket, halkın Avrupa Birliği (AB) üyeliği konusundaki görüşünün dramatik biçimde değiştiğini ortaya koydu. İngiliz parlamentosunun Başbakan Theresa May’in Brexit anlaşmasını reddetmesinin ardından yapılan ankete göre İngilizlerin yüzde 56’sı yeni referandum yapılması durumunda ülkenin AB üyeliğinden yana oy verecek. YouGov araştırma şirketinin bin kişiyle gerçekleştirdiği ankete göre AB’den ayrılma yönünde oy vereceklerin oranı ise yüzde 44’te kaldı. Bu, 2016’da yapılan AB referandumundan bu yana halkın eğiliminde tespit edilen en büyük kayma olarak gösteriliyor. AB referandumunda seçmenlerin yüzde 52’si ayrılma, yüzde 48’i ise üyeliğin devamı yönünde oy vermişti. Ankete göre referandumdaki Brexit lehine 4 puanlık fark, bugün yerini AB üyeliği lehine 12 puanlık farka bıraktı.