Cadde ‘Bu rolle daha güçlü olmayı öğrendim’

‘Bu rolle daha güçlü olmayı öğrendim’

26.05.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

TRT 1’de ekrana gelen ‘Mehmetçik Kûtulamâre’ dizisinde Zeynep karakterini canlandıran Özgü Kaya, “Çok güçlü, at binen, savaşan bir kızı oynuyorum. Bu rolle ruhen ve bedenen daha güçlü olmayı öğrendim” dedi.

‘Bu rolle daha güçlü olmayı öğrendim’

Özgü Kaya, ‘Adı Efsane’ dizisinden sonra ‘Mehmetçik Kûtulamâre’ ile karşımıza çıktı. Opera eğitimine devam eden Kaya, albüm teklifleri aldığını ancak oyunculukta emin adımlarla ilerlemek istediğini söyledi. “Bu proje sanki farklı bir gezegendeyim gibi hissettiriyor” diyen oyuncuyla, dizisini, müzik aşkını ve hayallerini konuştuk.

Haberin Devamı

- ‘Mehmetçik Kûtulamâre’ sizin için nasıl bir tecrübe oluyor?

Bambaşka bir dönem içinde olmayı, oturup kalkmayı, nefes almayı keşfettim. Sanki farklı bir gezegendeyim gibi hissettiriyor. Başta çok korkmuştum çünkü hem dönem işi hem de gerçekten büyük bir prodüksiyon. Oyunculuğun yanı sıra ‘Yüzyıl ötesine gidebilecek miyim?’ gibi kaygılarım vardı. Sonuçta canlandırdığım Zeynep, teknolojiden uzak bir kız. Hayatı zorluklarla geçmiş, anne-babasız büyümüş, nenesiyle oradan oraya savrulmuş. Çok güçlü, at biniyor, savaşıyor. Bu rolle ruhen ve bedenen daha güçlü olmayı da öğrendim. Yapımcımız Mehmet Bozdağ da, bu süreçte bizleri çok destekledi.

- Kadronuza yeni isimler dahil oldu... Çekimler nasıl geçiyor?

Haberin Devamı

Evet, İsmail Hacıoğlu ve Cansu Tosun kadromuza dahil oldu. Hacıoğlu’nun geldiğini duyduğumda çok heyecanlandım çünkü gerçekten oyunculuğunu beğeniyorum. Cansu’nun da kadromuza dahil olmasıyla mutlu oldum, yakın arkadaşı oynuyoruz ve güzel sahnelerimiz var. Projeden önceki 3-4 aylık süreçte at binme, kılıç, yakın dövüş ve silah eğitimi aldım. İlerleyen bölümlerde bunu gösterebileceğim aksiyon dolu sahneler de olacak.

İsmail Ege Şaşmaz’la sahnelerimiz de çok keyifli, zaten ilk iş görüşmesinde enerjimiz tutmuştu.

- Canlandırdığınız Zeynep için “Hayatı zorluklarla geçti” dediniz. Siz nasıl bir ailede büyüdünüz?

Annem ve babam genç yaşta evlenmişler, o yüzden arkadaşım gibiler... Uşak’ta yaşıyorlar. Annem ev hanımı, babam fotoğrafçı. Aynı zamanda çiftliğimiz var. Bu işe girdiğimde öyle bir artım oldu, atlara aşinaydım. İlkokuldan beri müziğe yeteneğim var, küçük yaşta şan ve gitar dersi aldım. Ailem, güzel sanatlar lisesini kazandığımda, benden çok heyecanlandı. Oyunculukta da hep destek oldular.

- İstanbul’da tek başına yaşamak zor oldu mu?

18 yaşında üniversiteyi kazanınca geldim, hiçbir yeri bilmiyordum. Tek başına yaşamak insanı çok olgunlaştırıyor, büyütüyor ve daha güçlü yapıyor.

- Oyunculuk hayatınıza nasıl girdi?

Operada şarkı söylemenin yanında, sahne derslerine de meraklıydım. Zamanla içimde oyunculuk aşkı uyanmaya başladı. Bir şeyleri keşfettikçe de, kapıların açıldığını fark ettim. Kendimi daha çok tanımaya başladım. Okuldan bir arkadaşım vasıtasıyla menajerimle tanıştım ve sonrası geldi.

Haberin Devamı

- Opera bölümündeki eğitiminiz devam ediyor mu?

Setlerden dolayı okula devam sıkıntısı yaşıyorum ama bir gün bitireceğim. Kalbimde büyük bir opera aşkı var. Lisede de güzel sanatlar okudum, branşım kemandı. Sahne aşkı sayesinde operayı seçtim.

- Şarkı söylemek mi, oyunculuk mu?

Asıl aşkım müzik. Ama şu an oyunculukta kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Albüm teklifleri geliyor, fakat maymun iştahlı, ‘bir ondan, bir bundan olsun’culardan değilim. Yaptığım işte, sağlam adımlarla ilerlemeyi tercih ediyorum. Oyunculuğa devam edeceğim ama ileride kendi müziğimi de yapmak isterim.

‘Bu rolle daha güçlü olmayı öğrendim’

‘Dünyaya açılmak hayalim’

- ‘Adı Efsane’ ilk dizinizdi, o proje size neler kattı?

O kadar çok şey kattı ki... Kamerayla tanışma, ilk emekleme dönemimdi. Aynı zamanda çok güzel arkadaşlar edindim. Aile gibiydik, hâlâ da görüşüyoruz.

Haberin Devamı

- Hedeflerinizde neler var?

Bir opera temsilinde bulunmak istiyorum. Beni izleyen ve seven kitleye, operayı sevdirmek isterim. Büyük prodüksiyonlu, tüm dünyanın izleyebileceği bir işle dünyaya açılmak hayallerimin arasında. Tango yapıyorum, dans edebileceğim bir proje de güzel olur.

- Türkan Şoray’a benzetilmek hoşunuza gidiyor mu?

Gurur verici. Erdal Beşikçioğlu sette bana “Türkan’ım” derdi. Kara kaş, kara gözün etkisi sanırım.

- Aşk sizin için ne ifade ediyor?

Aşk, benim için bir tutku. Tutku yoksa, aşk da yok. Aşık olduğumda kalbimin sesini dinleyen tarafım baskın geliyor. Çok özel ve birçok duyguyu içinde barındıran bir durum benim için. Bu nedenle özel hayatımı göz önünde yaşamayı tercih etmiyorum.

Yazarlar