Cadde Alaçatıda lavanta şıklığı

Alaçatıda lavanta şıklığı

24.07.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Giyimde lider marka Kemas, rakipsiz CeCe, 5 yıldızlı huzur Majesty Süzer Hotel & Resort, Gülben Ergen Granada Beachde, Park Ormanda 35 yıllık şarkılar...

Alaçatıda lavanta şıklığı

Efendim, geçen hafta Çeşmedeydim malum. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da favori yerim Çeşme. Herhalde İzmirli olduğum için bana daha sıcak geliyor orası. Giderken de gelirken de uçakta birbirinden renkli isimler vardı. Bu arada İstanbul Havaalanında, CIP Salonunda Alarko Turizm Group Başkanı Edip İlkbahar ve zarif eşi Süzet ile karşılaştım. Muhteşem bir çift. O kadar nazik ve dolular, çevrelerine o kadar pozitif elektrik yayıyorlar ki inanın uçağın rötar yapması beni ilk kez mutlu etti. Çünkü onlarla dolu dolu sohbet etme olanağı buldum. Salonun bir köşesinde de Naciye-Atilla Türkmen vardı. Galiba Naciye Hanım hamile. Perşembe günü, 19.35 uçağı ile İzmire uçtum. Ama sinir içinde. Çünkü 2F olan yerim üç kişiye birden verilmiş. Dört kez yer değiştirdim. Bu arada uçağın içi, affedersiniz, mezbaha gibiydi. Hepimizin uyarılarına rağmen kabin amiri olan hostes hanım bir türlü ısıtmadı. Üstelik sıcaklığın da 26 derece olduğunu iddia etti nedense. Uçakta 25 yıllık güzel arkadaşım, ORSAnın patronu Salim Kadıbeşegil ile karşılaştım. Salim uluslararası pek çok holding ve şirkete insan ilişkileri konusunda danışmanlık yapıyor. Güzel kızı büyümüş, öğrenimini Amerikada tamamlamış. Havaalanından beni, İzmirin ünlü giyim firması KEMASın patronu sevgili Kemal Subaşı aldı. Kemal 30 yıllık dostum, sırdaşımdır. Sağolsun, İzmir ve Çeşmede benimle hep o ilgilenir. Çeşme yolunda konuştuk. Giyimde ağırlıklı olarak toptancılık yapan Kemal eski bir manken olduğu için muhteşem modeller çıkarıyor. Zaten Kemas çizgisi Avusturya, Belçika ve Lüksemburgda da kadınlarla buluşmuş. Kemal ile 2005 modası hakkında görüştük. Gelecek yıl ana tema yünlü Chanel grupları. Etekler diz altına inecek, daralacakmış. Ceketler yine Chanel tarzı. Kenarları siyah biyeli filan. Ceketlerde 4 cep dikkati çekecekmiş. Dar pantolonlar hafif paçalı. Abiyede, mor ve çiğ zeytin yeşili çok moda olacakmış. Kış koleksiyonunda beyazın yerini kemik alıyormuş. Manto ve kabanlarda ise 70lerin kesimleri ön planda. Alaçatıda ailece aldığımız bir ev var. Ne yazık ki bir türlü kalamıyorum. Sağolsunlar dostlar her gidişimde "Bu kez bizim otelde kalacaksın" diye tutturuyorlar. Canım annem Hamide, kızkardeşim Nuray ve yeğenim Evren evde olmasına rağmen yine kalamadım. Ancak pazar günü kahvaltıda bir araya gelebildik. 25 yıllık dostum, Öger Holding Majesty Grubu Genel Koordinatörü Sami Türkay yönetimini yeni aldıkları Alaçatıdaki Majesty Süzer Hotel & Resortta kalmamı çok istedi. Majesty Eğlence Koordinatörü ve Tıpa Tıp Show Grubu Başkanı sevgili Besim Kazado da emrivaki yapıp yerimi ayırtınca gittim tabii. İyi ki gitmişim. Otelin şeker mi şeker İşletme Müdürü Bülent Evci, çok eski arkadaşım ve şu an otelin Yiyecek-İçecek Müdürü olan Yunus Aslanı gördüm. Özge Keser, Yasemin Kılıç, Yılmaz Özçelik ve halkla ilişkileri yürüten sevgili Özlem ile tanıştım. Bir kere otelin konumu eşsiz bir güzelliğin ortasında. Denizi tertemiz. Resepsiyonu, odaları, spor aktiviteleri, yemekleri, spavit/termal hizmetleri mükemmel. Personel çok güleryüzlü. Hele miniclup çok başarılı. Çocuklarınız orada, siz otelin farklı bölümlerinde eğleniyorsunuz. Otel yarım pansiyon ama Cafe Musk ve Ankaralı arkadaşlarım Fatih-Onur Erbakan kardeşlere ait olan Happy Chinese Restaurant çok ekonomik. İsterseniz sushi, isterseniz çorba, pilav, acı sarmısaklı tavuk, tatlıdan ekşiye tüm Çin yemeklerini seçebiliyorsunuz. Canınız döner kebap, kumpir veya pizza mı istedi? Onlar da var. Termal uygulamaları da harika. Cilt bozuklukları, romatizma, kan dolaşımını düzelten çamur ve yosun banyoları, yüksek tansiyon, eklem yorgunluğu, strese bağlı sorunları gideren bitki ve çiçek banyoları sizi bekliyor. Kısacası Alaçatıdaki eviniz, Majesty Süzer Hotel & Resort. Telefon numarası (0232) 716 97 77. Tabii her zaman olduğu gibi benim canavar ekibim, oğlum olsa ancak bu kadar sevebileceğim DHAnın İzmirdeki yıldızı Cesur Sert ve Evren Atalay Çeşmede de yanımdaydı. Alaçatıdaki eviniz Sabah namazını otelde kıldım. Cuma namazını Alaçatıda bulunan Pazaryeri Camiine bıraktım. Ama sevgili Kemal ile birlikte önce Alaçatı Kemalpaşa Caddesindeki Lavantaya gittik. Burası İzmirin köklü ailelerinden olan, mücevhercilikte rakipsiz Çırpıcıların kızı Fatma ve asıl mesleği sigortacılık olan popüler isimlerden sevgili Melda Durgunoğlunun ortaklığında yeni açıldı. İkisi de çok zevkli oldukları için sıcacık, keyifli bir yer yapmışlar. Melda, bu kafe & restoran fikrinin Alaçatının starı olan sevgili Nur ve Delicenin hem işletmecisi hem de sahibi olan Apodan çıktığını söyledi. Nur "Yeter senelerdir yediğiniz, içtiğiniz. Artık bir yer açın" demiş. Valla helal olsun, dost dediğin böyle olur. Çünkü Melda, Fatoş, Kemal ve grubunun en sık gittiği yer Deliceydi. Ama Nurun gözü parada, pulda olmadığı için dostuna bu aklı vermiş. Melda ve Fatoş bu sayede Lavantayı açmışlar. Tüm doğramalar lavanta renginde. Mimar Macit Ölçer önderliğinde Melda ve Fatoş çok çalışmış. Lavantada yemek olarak daha çok kafe tarzı, hafif şeyler var. Sabahları kruvasan, ev kahvaltısı, limonata, ev yapımı pastalar, tartlar, dipsiz filtre kahve var. Gün ortasında özel ekmek eşliğinde salamlı, mozzarellalı, dana jambonlu, hindi fümeli tostlar yapıyorlar. Akşam için şimdilik 3 çeşit makarnaları var. Ama özel kekleri yıkılıyor, bilesiniz. Ben sabah kahvaltısına gittim, yetmedi, akşam yemekten sonra da uğradım. Unutmadan; mönüde 25 çeşit şarap var. Fiyatlar herkesin kesesine uygun. Yerli, yabancı peynirler müthiş. Melda ve Fatoş zaten damak zevkine sahip oldukları için her şey hormonsuz, organik. Mekanın bir köşesinde lavanta bitkisel sabunları, çayları bulunuyor. Bir de Bükaşın ürünleri. Susamdan soyaya, çörekotundan keten tohumu yağına kadar bitkisel proteinler, çaylar şıklık vermiş mekana. Melda ve Nur "Bugüne kadar Alaçatıda bu tür bir mekan açılmadığını düşünüyoruz. Daha çok restoran, pansiyon ya da butik oteller var. Oysa Avrupanın köylerinde böyle samimi, sıcak, gazetenizi ya da kitabınızı alıp bir köşede okuyabileceğiniz, aynı zamanda şarabınızı yudumlayacağınız mekanlar çoktur. Ayrıca burada ufak tefek hediyelik eşyalarımız, küçük bir resim sergimiz de var. Sabunlarımız İstanbulda Leyla Çelikelden. Naif resimleri Chermine Vidori yapıyor. Takılarımız Edanın. Başından beri bize kovalar, panolar, yemekler yapan Anitanın da bu mekanda büyük emeği var" dediler. Lavantayı çok tuttum ben. Gidin, o sıcaklığı siz de yaşayın. Telefon numarası (0232) 716 68 92. Kahvaltı sonrası Kemal, Wabi-Sabi adlı köy kahvesinde çayını yudumlayıp nargilesini içerken ben de Pazaryeri Camiinde cuma namazını kıldım. Alaçatı CHPli aslında. Ama esnaf cuma namazı için dükkanını bırakıp camiye doluşmuştu. Kadınlara ait yer bile tıklım tıklımdı. Biraz da Şeref Filiz ve Yaşar Aslan hocaların sayesinde girebildim. Buradan teşekkürlerimi sunuyorum. Pazaryeri Camiinde namaz O akşam Granada Beachde son galası olan Huysuz Virjine gittik. Sevgili Cenk Eren, Besim Kazado, Sami Türkay, Kemal Subaşı, genç sanatçılardan Günce ile o kadar eğlendim ki. Huysuz gerçekten büyük sanatçı. İzleyenler arasında sevgili Dilek-Dursun Karadağ, sevgili Sibel Barış Balkaner de vardı. Sibel ile sohbet ettik. Sibel hayatından memnun. Kayınpederi Ali Bey ve kayınvalidesi Pelin Hanıma çok dua ediyor. Genç patron, güzel arkadaşım Yavuz Samancı bu akşam Gülben Ergenin Granada Beachde sahne alacağını söyledi. Rezervasyon için telefon numarası (0232) 712 15 06. O akşam finali Çeşmenin klasikleşen mekanı CeCede yaptık. Sahnede Kenan Doğulu vardı. Bu çocuğun sahne performası muhteşem. Zaten salon tıklım tıklımdı. Genç ve yakışıklı patron Metin Köroğlu ve dünya güzeli eşi Gülden yanımıza geldi. Biraz lafladık. Metin üst kata bir VIP bölümü yapmış, çok şık olmuş. 20 dakika sonra kalktım. Otele vardığımda saat sabahın 04.00üydü. CeCenin telefon numarası (0232) 723 19 19. CeCe, Gülbenden tek gala Dönüş yolculuğumda tanık olduğum bir olayı size aktarmazsam çatlarım. Hasta ziyareti için geçen pazar günü öğle sularında döndüm. Uçak çok kalabalık ve renkliydi. Komşum Seray Sever, seslerine hayran olduğum popun iki dev ismi Yıldız Tilbe ve Işın Karaca, bir de sanatçı kardeşimiz Yalın vardı. Yalın önce İzmir Havaalanı CIP Salonuna girmek istedi. Yanında Allahın o sıcağında siyahlar giymiş üç dev adam vardı. Çok kalabalık olduğu için hemen çıktılar. Ardından Yalın otobüse bindi, yanında yine o üç koruma. Şok geçirdim. Yahu, sen daha dünkü çocuksun! Ben Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Türkan Şoray gibi isimlerle seyahat ettim, böylesini görmedim. Üstelik aynı uçakta albümü 1.5 milyon satan Yıldız, 500 bin satan Işın ve gerçekten şöhretli bir kadın olan Seray var. Ayıptır Yalın. Büyüğün olarak "Kendine gel" diyorum. Yoksa Allahın ve halkın tokadını yersin, kendini bir anda psikiyatrist koltuğunda bulursun. Evet, bu cumartesi de bu kadar. Yine sevinçleriniz okyanuslar, üzüntüleriniz ise kum tanesi kadar olsun. Yalına haddini bildirmeli Efendim, yarın Park Orman şöhretlerle yıkılacak. Efes Pilsenle Dolu Dolu 35 Yılın organizasyonunu sevgili arkadaşım, şöhretlerin menajeri Ayşe Barım yaptı. Aynı gün sevgili Ayşenin de doğum günü. Bir de benim güzel dostum, Tanca Ayakkabılarının yakışıklı patronu Ergin Ejderin doğum günü. Buradan Ayşe ve Ergine nice yıllar diliyorum. Park Ormanda İstanbul Gelişim Orkestrası eşliğinde alfabetik sırayla sahne alacak sanatçılar şöyle: Ajda Pekkan, Ayten Alpman, Berkant, Bülent Ortaçgil, Erol Büyükburç, Erol Evgin, Fatih Erkoç, Işın Karaca, Levent Yüksel, Melike Demirağ, MFÖ, Moğollar, Neco, Nükhet Duru, Sezen Aksu, Timur Selçuk, Zülfi Livaneli. Bu şölen kaçmaz. sdudek@simge.com.tr Park Ormanda starlar geçidi