BAS PARAYI VUR REYTiNGi

Merve Büyüksaraç, ‘Survivor’ın tüm sihrini bozmaya kararlı ve parası neyse ödemeye de razı.

Merve Büyüksaraç’ın ‘Böyle bir şey var mı?’ programında erken elendiği ‘Survivor’a dair sarf ettiği iddialı lafları, sert beyanları okudukça bellek, o meşhur film, ‘Truman Show’u hatırlıyor. Acun, tıpkı Ed Harris’in canlandırdığı televizyon şovunun yaratıcısı karakter gibi, tanrı rolüne bürünmüş, Merve de bir ‘Truman Burbank’ edasında koşar adım o düzenden kaçma derdinde.

Ateş/duman ilişkisinden yola çıkarak, Merve’nin ‘Survivor’ demeçlerinin kısmen doğru olabileceği sonucuna varabiliriz elbet. En mühim sorunsa şu: Her 100 bin lirayı gözden çıkaran, ‘Survivor’ şifrelerini tek tek ortalığa saçabiliyor mu? Milyon dolarlık reklam payına sahip bir yapımın tüm havasını, civasını bozmak için ihtiyacınız olan 100 bin TL mi? Ünlüysen, banka hesabında deste deste 100 bin TL varsa, haberin çıktığı kadar var olan/olabilen biriysen, katıl ‘Survivor’a, elendiğin gibi başla demeçlere, hem reyting’in katlansın, hem de ‘Survivor’ın sihrini bozan kişi olarak şanın yürüsün.

‘Survivor’ asıl şimdi başlıyor
Yine de Acun gibi tanrı rolüne soyunmuş bir televizyon figürü karşısında esip gürlemek, ‘Survivor’ sonrası gelecek nimetleri elinin tersiyle itmek, yürek ister. Yürek yetmez; kabarık cüzdan ister, sağlam ciğer ister. Acun faktörüne rağmen bu riski göze alan Merve için, ‘Survivor’ asıl şimdi başlıyor sanki. 15 dakikalara doyamayan ünlüler kervanına bodoslama girmiş oldu. Vatana, millete hayırlı olsun.

YENi MODEL: ANNE PARASI YiYEN GENÇLiK

Henüz Nil Karaibrahimgil, ‘Çocuk da yaparım kariyer de’ marşını dillendirmemiş, Carrie Bradshaw ayağına bir çift Louboutin geçirmemişken, 90’ların başında, çok çok başında, kariyerini kucağındaki bebeğiyle aynı hızda büyütmeye kararlı, metropol kadını, bekar anneler vardı. O kadın, bugünün üst düzey kariyer kadını olmuş, kucağındaki bebekse büyümüş, iyice adam olmuş, genç irisi kıvamında, henüz 20’lerinde şehrin havalı sokaklarında cirit atıyor.
Şehirde tek başına evini ocağını, çoluğunu çocuğunu çevirebilir hale gelen kadın sayısı arttıkça sosyal düzende, baba parası yiyenlere alternatif yeni bir figür türedi: Anne parası yiyen oğlan ve kız çocukları. Anne ya da baba parası yiyen gençlik modeli, anasına babasına, çocuğun atmak istediği hava katsayısına göre değişiklik gösterse de durumu açıp saçmak adına gecelerden birkaç kesit:

* Baba parası yiyenin geçerlilik tarihi, ‘kazık kadar adam’ olana dek bitmez; anne parası yiyen, üniversite sonrası en fazla 2-3 sene daha bu unvanla devam edebilir. Baba değil, anne dırdırı diye bir şey var şu hayatta.

* Baba parası yiyen, gündüz Etiler Big Chefs’e, akşam Reina’ya gider; anne parası yiyen gündüz Delicatessen’den, akşam Anjelique’ten çıkmaz.

* Baba parası yiyen, daha gösteriş meraklısıdır. Toplar arkadaşlarını, kurar locasını. Tek başına yediği yetmez, çevresinin de yemesini sağlar. Anne parası yiyen en fazla sevgilisine de koklatır. O da anca annenin gözü, oğlanı ya da kızı tutmuşsa.

PARTiLERDEN NE ÖĞRENDiM?

Anjelique’teki Absolut partisinden: Absolut’la Anjelique ortaklığında çıkarılan ‘Sounds of Anjelique’ serisinde 6’ncı albüme gelindiğini, Anjelique seslerinin yıllar yılı gram değişmediğini, herkesin mucizevi bir çekilde şahane göründüğü parti fotoğrafının Bige Yalın’ın elinden çıkma olduğunu...

Pepsi’nin Michael Jackson parti davetiyesinden: Pazartesi gecesi Anjelique’te verilecek parti öncesi davetiyeyle gönderilen MJ şapkaları vesilesiyle bir müddet muhtelif ev partilerinde, ofis ortamlarında boy boy yerli malı Michael Jackson’larla karşılaşacağımızı, partiye maviler içinde tek kişilik festival kontenjanından Bülent Ersoy’un ufak bir ihtimal de olsa gelebileceği söylentisini...