Ali Tufan Koç

Ali Tufan Koç

alitufankoc@gmail.com

Tüm Yazıları

Sortie’sinden Otto’suna, 29’undan Billionare’ine İstanbul’dan tanıdık/bildik tüm kulüpler, bu yaz üzerlerine bi’ şort, bi’ tişört geçirdiği gibi ‘Bodrum’da yazlık’ havasına girmiş. İşte İstanbul kanıyla Bodrum değirmenini döndürebilenler.

Kuum’da Sortie: Önce patron Erol Kaynar’ın yüzündeki “Yabancısı değiliz buraların. Köyüme dönmüş gibiyim” ifadesini açalım: Kaynar’ların yazları buralarda geçmiş. Göltürkbükü değil Gölköy’de, 5-10 sene evvel değil, “O zaman buralar dutluktu” zamanlarında. Haliyle titizlik ve özen had safhada.

Reina/Sortie önyargısından uzakta, çok uzakta bir yerlerde Kuum Otel’in içerisinde açılan Sortie. Önyargı belleğindeki ‘terli, dar, beyaz gömlekli, 16’lık genç irisi oğlan ve onun kısa etek/uzun saç, bol makyaj, bol Demet Akalın kız arkadaşı’ fotoğraflarını silin, unutun. Kuum’daki Sortie, Serdar Bilgili’nin masadaki yabancı kız arkadaşlarına dönüp, “Buraya bayılıyorum. Yemeği, manzarası şahane. Magazin ordusu yok. Çekilme, görülme derdin yok. Hele de teknenle geliyorsan...” dediği bir yer. Kaynar biraderler, İstanbul’daki tüm evlatlarını/markalarını toplamış, Kuum Otel’in içinde üç ayrı koldan yeşertmiş: Mavili beyazlı tahta iskemlelerden oluşan Kalamata Balık, gündüz beach/gece kulüp formüllü Sortie ve daha deniz mahsülleri ağırlıklı bir Cento per Cento. Kulübün açılışı, geçen hafta sonu Danna Leese’in DJ set üzerine canlı vokaldan performansıyla başladı, ‘Richie Rich’ partileriyle devam edecek.

Maki’de 29: Ulus 29 ekibi, geçen seneki Kuum birlikteliğinden verim alamayınca bu sezon partner değiştirdi. Maki Otel’in içinde açılan Maki 29’la bu kez kimyalar tutmuş, Ship A Hoy gençliğinin diline düşmeyi başarmış. Ship A Hoy’dan daralan, sıkılan gençlik, Maki 29’a atıyor kendini. Böyle tatil anlayışına, böyle başarı kriteri.

Eski Havana’nın yerinde Otto: Emre Ergani’nin elini ayağını çekmesiyle birkaç sezonu ‘yıkık-dökük-harabe’ halinde geçiren Gölköy’ün ucundaki Havana Club, Otto ekibinin el değmesiyle, Ottoflamn adıyla bir otel/beach/kulübe dönüştü. Ottoflamn’da Asmalı civarındaki Otto Tünel ya da Otto Sofyalı’dan çok, Ottosantral’ın havası hakim. Yani Ottosantral’ın üzerine hafif yazlık bir şeyler geçirmiş hali. Sahnede Duman, elde bira, midede pizza, sağda solda sakızlı shot’lar gibi Otto’sal manevralar aynen mevcut.

Haberin Devamı

CENNET BUNUN NERESiNDE?

Haberin Devamı

Çeşme/Bodrum cumhuriyetinde hafta sonunun en mühim meselesi, malum, Cennet Koyu’ndaki lüks otel zinciri Mandarin Oriental’in lansmanıydı. Davetin saflarını, tanıştırayım: Cinnetciler ve cennetciler...

“Cinnet, burası cinnet!”: Daha inşaat aşamasında başlayan ‘Cinnet koyu’ başlıklı haberlerle ayağa kalkanlar. Otelin Türk yatırımcılarından Vedat Asçı’nın mükemmel bir zamanlamayla açılışın ertesi gün, verdiği gazete demeçleriyle söz konusu kitle, iyice hop oturup hop kalktı, hâlâ da oturabilmiş değiller: “Binaları yaptığımız yerler tarım arazisiydi ve zaten yoğun ağaçlık alanı yoktu. Mevcut 200 zeytin ağacını söküp koruma altına aldık.” Ne yani, yıllardır Cennet Koyu diye bilinen yer, meğer yoğun ağaçlık alanının olmadığı tarım arazisi miydi? 600 dönümlük inşaat alanında hepi topu 200 zeytin ağacının olduğunu iddia eden Asçı, ya ağaç ve bitki türlerinden habersiz ya da ciddi bir matematik sorunu var.

Haberin Devamı

“Cennet, burası cennet!”: Sırf davette “Filanca da buradan villa almış” muhabbetlerinde adını geçirebilmek adına davet öncesi 210 villadan birine sahip olmak için zamanla yarışan/doğayla çatışan güzide sosyete insanları. Davet gecesi, (her zengin ve gösterişli projede olduğu gibi) ev sahibi kontenjanından, En ‘şıkıdım’ haliyle plaja indi, eşini dostu “Kız Ayşe, cennet, burası cennet. Atla tekneyel gel” diyerek, çağırdı. Bir cennetin daha sonuna geldik sayın seyirciler. Bir başka yeryüzündeki cennet klişesinin kokteyl havasında lime lime edileceği davette görüşmek üzere...