BiR iZDiVACIN ANATOMiSi

Bazen acı ve sıkıntıyla örülü gündeme aniden bir şeyler oluyor ve ortalık birkaç gün boyunca mutlu, kendinden mizahlı ve saçma sapan olaylarla dolup taşıyor. Bu iyi. Akıl sağlığımızı böyle zamanlarda tamir edebiliyoruz. Geçtiğimiz hafta da aynen böyle idi, hemen gündeme giriyorum


KAAN TANGÖZE - SEÇKİN PİRİLER
Evvela tarafımı hemen belli edeyim: İkinize de helal olsun, alnınızdan öpüyorum. Bırak bunca yıldır bu kadar baskıya göğüs germeyi, internette bir tek olumsuz yorum okuyunca bile depresyona giren, elalem ne der diye hayatını zindan eden bir sürü insan varken, sergilediğiniz cesareti ve sadeliği alkışlıyorum. Ancak zihnimi de durduramıyorum. Türkiye’nin böyle başka çiftlere de ihtiyacı olabilir. Benzer evliliklerden doğacak kimyayı ve olası sonuçları hakikaten merak ediyorum...
Hayko Cepkin - Helin Avşar: Ünlü rock müzik sanatçısı Hayko Cepkin, elinde bir ekmek bıçağıyla Akmerkez’e girip “REEAAYYNN !!” diye bağırdı. Müdahale etmeye çalışan güvenlik görevlilerine airbrush ile boya sıkan ve cinnet geçirdiği anlaşılan Cepkin göz altına alındı. Sanatçının evliliğinde sorunlar yaşadığı belirtiliyor...”
Ferhat Güzel - Şebnem Ferah: “Şebnem çok güzel bir insan. Lacivert bir insan. Düzenli ve düzey birisi. Yeni albümümün okumalarında keman taklidi yaptı. İnanılmaz bir ses. Geçen gece yüzüme o godik makyajdan sürdü, yemin ediyorum gülmekten gül gül öldük... Ha, gotik...”
Yıldız Tilbe - Harun Tekin: “Yıldız’ın enerjisine hayranım. Ben loş ışıkta kitap okurken, o karşmda dans ediyor. Yıldız’ı şarja takıp öyle uyuyorum. Birlikte ‘Nükleere hayır, sevdaya evet’ adlı bir şarkı yaptık.”
Aylin Aslım - Nihat Doğan: “Aylin Hanım favori gibidir. Kestikçe daha biçimsiz uzar. Bunu bir eleştiri olarak söylemiyorum! Kendisinin biraz agresif olduğu ve kafama saç kurutma makinesi fırlattığı doğrudur. Ama ben evliliğe menfi duyguların zulmetli gözlüğüyle bakmıyorum. Benim ruhum onunkinin önünde diz çöker, gerekirse markete gidip bulaşık jeli veya litrelik kola da alır!”
Feridun Düzağaç - Lerzan Mutlu: “Lerzan, ben beste yaparken seyahate giderek çok büyük bir özveri sergiliyor. Evliliğimizden çok memnunum. Hüzünlüyüm”


SON YÜZYILIN ERKEK SAHNE FENOMENİ
Geçtiğimiz günlerde ‘Cenk Koray Ekran Ödülleri’ verildi ve İbrahim Tatlıses başlığa taşıdığım kategoride ödülü kucakladı (Kadın olarak da Ajda Pekkan). Tamam, anlıyorum ama SON YÜZYIL nedir abi?! Son on yıl, son birkaç yıl filan gerekli vurguyu yapamıyor muydu? Diğer yandan Zeki Müren, Cem Karaca ya da ne bileyim Yavuz Çetin sanatlarını sahnede değil de, mahzenlerde, dehlizlerde mi icra ettiler bunca yıl? Şimdi gelin bu kategorinin nasıl bulunduğunu görelim:

- Abi İbrahim Tatlıses’e ne vericez? Böyle yaşam boyu süperlik filan gibi...
- Yaşam boyu bıyık... Yok o çok şey oldu. Yaşam boyu tenorluk belki?
- Şimdi Ferhat Göçer alınabilir ondan. Yaşamı atalım bence. Büyük üstat?
- Giga maço... ı ıh. Türkiye sahne sanatlarının seksi sesi? Çok ‘s’ oldu ama di mi?
- Sahnelerin imparatoru... Ya da, aa? Sahne fenomeni abi? Fenomen bak güzel?
- Fenomen ne demek, tam olarak neyi sembolize?
- Ya işte böyle yuvarlak bi kelime yani, sonuçta iyi bi anlam.
- Tamam, sanayi devriminden bu yana gelen en masif sahne fenomeni yapalım?
- Çok uzun o ya. Son yüzyılın diyelim, şey olmasın. Evet okey diyenler parmak kaldırsın... Güzel, bu oldu o zaman...

JACQUELINE MARY DU PRE
İclal Aydın ve Tuna Kiremitçi arasında geçen hadise, enine boyuna analiz edildi. Bu nedenle olayın kendisine temas etmiyor, yalnızca ulaştığım birkaç istatistiki bilgiyi sizlerle paylaşıyorum:
Türkiye çapında, çellist Jacqueline du Pré’nin ismini daha önce duymuş olanlar: 34 kişi.
Türkiye çapında du Pré’nin ismini duymuş ve kendisini dinlemiş olanlar: 12 kişi
Ömrünü çelloyla geçirmiş ve du Pré’yi zaten tanıyormuş gibi yapanlar: 18 milyon kişi
Hollywood sinemasından replik araklayarak kur yapan erkekler: 12 bin 650 kişi
Bunu yiyen kadınlar: 38 bin kişi