Başak Demiriz

Başak Demiriz

basak.demiriz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kaygılı insanlar geleceğe ait senaryolar yazarlar. Ancak bu senaryolar genellikle olumsuz veya tehlikelidir. Hayal edilenler o kadar inandırıcı ve korkutucudur ki, beraberinde gerginlik, kaygı,
tedirginlik getirir. Kaygıyı dikkatinizi başka şeylere vererek azaltabilirsiniz



Danışan: Bana rahat bir insan olmayı öğretebilir misiniz? Çok telaşlı bir insanım, artık etrafımdakileri de sıkıyorum. Ama elimde değil, her şeyi kafama takıyorum. O kadar yoruluyorum ki, sabah yataktan kalkmadan beynim benden önce koşturmaya başlıyor... “Ya trafik varsa?", "Ya çocuklar okula geç kalırsa?", "Ya okul servisiyle giderken başlarına bir şey gelirse?", "Ya bugunkü raporu yetiştiremezsem?”
Dr. Başak: Her an sanki yoğun bir stres altındaymış gibi yaşıyorsunuz.
Danışan: Evet, hep gerginim, yorgunum, bıkkınım. Geçenlerde bir yazı okudum, yaygın kaygı bozukluğundan bahsediyordu. Galiba benimki de böyle bir şey. “Psikoterapi ile düşünce yapınızı değiştirerek, kaygının üstesinden gelebilirsiniz” deniyordu. Bunu yapmaya kararlıyım ama bana hemen uygulayabileceğim bir yöntem öğretebilir misiniz?
Dr. Başak: Yaygın kaygı bozukluğu yaşayan insanlar sizin de anlattığınız gibi hayatın birçok alanında kaygı, korku, endişe, evham yaşarlar. Psikoterapi sırasında öğreneceğiniz yöntemlere ek olarak, bazı davranışsal metotlar, gevşeme teknikleri ve zihinsel yollarla kaygıyı azaltmak mümkün. Nefes

KAYGIYLA BAŞ ETMENiN YOLLARI
çalışmalarıyla başlayabiliriz çünkü kaygı yaşayan insanlar çoğunlukla düzenli nefes almayı unuturlar ve nefeslerini tutarlar. Bu da bedenlerindeki oksijen ve karbondiyoksit dengesizliğine yol açarak kaygı sırasında yaşanan fiziksel belirtilere neden olabilir.
Danışan: Kalp çarpıntısı, iç sıkıntısı gibi mi?
Dr. Başak: Evet. Kontrollü nefes çalışması yaparak bu dengeyi sağlayabilirsiniz. Çok derin ve yavaş nefes alıp yine yavaşça nefesinizi vermeyi deneyin. Ama bunu çok yavaş yapmanız önemli, hızlı yaparsanız başınız dönebilir. Uzmanlar bunun en az dört dakika yapılmasını tavsiye ediyor, bu kısa süre içinde bile yarattığı etkiyi fark edeceksiniz. Bunu alışkanlık haline getirmek sizin için faydalı olabilir. Ayrıca, nefes çalışmasını yaparken size huzur veren bir sahneyi de gözünüzde canlandırmayı deneyebilirsiniz. Bu canlandırmayı yaparken tüm duyularınızı kullanmayı deneyin. Deniz kenarında olduğunuzu hayal ettiğinizde, denizin dalgalarını, kokusunu, kum tanelerini hatırlamaya çalışın. Yarattığınız bu sahneyi ne kadar gerçek hissederseniz, gevşemeniz ve rahatlamanız da o kadar kolay olacaktır.
Danışan: Amaç, kaygılandıran düşüncelerden uzaklaşmak galiba.
Dr. Başak: Kaygılı insanlar geleceğe ait senaryolar yazarlar. İşin kötüsü bu senaryoların içeriği genellikle olumsuz veya tehlikeli olur. 'Şimdi'de böyle bir tehlike veya olumsuzluk olmasa bile geleceğe ait senaryolar o kadar inandırıcı ve korkutucudur ki, gerginlik, kaygı, tedirginlik yaşamamak mümkün olamaz. Öyleyse amaç ‘şimdi'de kalarak bedeninize bir tehlike olmadığını hatırlatmak olmalıdır. Bunu dikkatinizi başka yere verme yöntemiyle de yapabilirsiniz.
Danışan: Kaygılı olduğumda bunu yapmak neredeyse imkansız.
Dr. Başak: Beraber yapmayı deneyelim. Şu anda yaşadığınız bir kaygı var mı?
Danışan: Evet, buradan çıktığımda eve zamanında yetişebilecek miyim diye telaşlanıyorum.
Dr. Başak: Buradan çıkmaya kaç dakikanız var?
Danışan: Yaklaşık 10 dakika.
Dr. Başak: Bu 10 dakika boyunca durmadan “Yetişemeyeceğim” derseniz kaygınız gittikçe artacak. Ben, şimdi dikkatinizi en az 3-4 dakika başka yere vermenize yardımcı olarak kaygınızı azaltmayı hedefleyeceğim. Şimdi etrafınıza bakın ve bana neler gördüğünüzü söyleyin.
Danışan: Bir masa, halı, duvarda resimler, dolap ve kitaplar.
Dr. Başak: Resimlerde gördüklerinizi anlatın...
(3 dakika sonra) En az 3 dakikadır etrafınızda gördüklerinizden bahsediyoruz. Kaygınız ne durumda?
Danışan: Hiç kalmadı diyebilirim. Bunu daha önce tam olarak yapamamışım galiba, bu kadar etkili olmamıştı.