3. KÖPRÜYE #DiRENYUNUS

3. köprü ismiyle, ağaç katliamıyla ya da çevresine getirdiği rantla çok konuşuluyor. Peki köprünün yapılacağı bölgedeki denizin, Boğaz’da yaşayan ve göç halindeki yunusların beslenme alanı olduğunu biliyor musunuz?

Sonsuz tartışmalara neden olan 3. köprü yalnızca ormanlara, kara canlılarına ve kuşlara zarar vermeyecek. Aynı zamanda denizlerin, yunusların ve bir bütün olarak deniz ekosisteminin olumsuz etkilenmesine neden olacak.
Yunuslara Özgürlük Platformu bu fotoğrafı Garipçe’nin güneyinde kalan Büyük Liman’da çekmiş. Fotoğrafta görülen yunusların bölgeden geçişleriyse ‘münferit olaylar’ değil. Çünkü yapılan araştırmalar gösteriyor ki, İstanbul Boğazı’nda yapılaşmanın ve tekne-insan trafiğinin en az olduğu kuzeydeki bu bölge, Boğaz’da yaşayan ve göç halindeki yunusların beslenme alanı. Aynı zamanda en yüksek gözlem frekansının olduğu bölge.
Yani 3. köprü projesi kapsamında yapılacak doğa katliamı bir yana, gerek deniz içine yapılan dolgu, gerekse uçurumdan denize boşaltılan hafriyat malzemeleriyle, sadece kıyıda değil, deniz canlıları için de çok ciddi bir risk oluşturacak.

KEDİNİZLE UÇACAKSANIZ DİKKAT!

Önceki gün bir arkadaşım Antalya’dan geldi. Havaalanında yeni bir uygulamaya tanık olmuş. Kapıdaki güvenlik kontrolü sırasında kedisi olan bir yolcudan, hayvanı taşıma
kutusundan çıkarmasını ve kucağında X-Ray’den geçirmesini istemişler.
Allahtan sakin bir kediymiş,
bir sorun olmamış.
Olacak iş değil. Bir kere kedi, köpek gibi ya da bebek gibi, onca kalabalık içinde, alelacele kucağa alınabilecek bir yaratık değil. Eğer sakinleştirilci verilmemişse (ki o da bazen ters tepebiliyor), ya kedilerin çoğu havaalanında kaçıp telef olacak ya da sahiplerini paralayacak demektir. Düşünün bir de tek başınıza seyahat etttiğinizi... Yürüyen banta bavulunuzu koyacaksınız, kemerinizi, saatinizi ve çıkaracaksınız. Onlar yan taraftan ilerlerken, arkada sıra büyüyecek tabii... Kedinizi kutudan çıkarmaya çalışıyorsunuz. Hadi hayvan kucağınızda durdu. Ee, tam X-Ray’den geçerken öttünüz. Haydaaa... “Ayakkabılarınızı çıkarın” dediler. Kucağınızda kedi. Kutu yürüyen bantta gitti bile. Tam cinnet anı. Bırakın kediyi, ben paralarım etraftakileri zaten...
Güvenlik görevlisi bunun ‘yeni uygulama’ olduğunu söylemiş (Bu lafa da hastayım). Elbette memleketimizde hayvanlara yönelik bir uygulamaya, hayvan psikolojisini hesaba katarak karar verilmesini beklemek saflık olur. Ama merak ediyorum, bir kayıp ya da yaralanma durumunda ne yapacaklar?

İSTANBUL SOKAKLARINDA BİR İGUANA

Birsüredir Beyoğlu’nda bir çift peydah olmuş. Adamın omzunda bir vervet maymunu, kadının elinde tasmalı iguana... Fotoğraf çektirenlerden para kazanıyorlar... Bir de egzotik papağanları var. Maymunun altında bebek bezi bağlı. Aynı çifte Kabataş’taki Üsküdar iskelesinde de rastlayanlar olmuş. Ayrıca iguananın yere atılıp tasmasının çekiştiriilerek hayvana kötü davraıldığının da tanıkları var.
CITES’e, yani ‘Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme’ye göre bu hayvanların burada olmaları ve bu şekilde taciz edilmeleri zaten yasak. O yüzden bu kepazeliğe rastlarsanız sakın ola resim çektirmeye falan kalkmayın ve lütfen hemen bimer@basbakanlik.gov.tr adresine ihbar edin.

EV ARAYANLAR

Birkaç hafta önce Taksim civarında halsiz bir halde bulundu. Bir kafe sahibi, veteriner kontrollerini, aşılarını yaptırdı. Tahminen 1.5 yaşında lokum gibi bir erkek. Kedilerle iyi anlaşıyor. Sakin, eğitimli, iyi huylu. Büyük ihtimalle terk edilmiş. Şimdilik gündüzleri kafede, geceleri birkaç hayvanseverin evinde kalıyor. Onu sevecek bir aileye ihtiyacı var.

Metis, hem Yunan tanrıçası hem de melez anlamını taşıyor. Oldukça sevgi dolu bir kız. Sosyal ve arkadaş canlısı. Kısırlaştırıldı. Şimdilik pansiyonda. Ama sonsuza kadar orada kalamaz. Bir evi olmalı. Barınağa geri dönmesin değil mi? İletişim: İstanbul 0 533 698 17 73

11 Temmuz’da Gezi Parkı’nda yaralı olarak bulundu. Sakin, oyuncu, tertemiz, sıcakkanlı. Sanki ev köpeği gibi. Av köpeği-setter kırması. Upuzun, çok havalı tüyleri var. Tedavisi bitti. Artık yeni ailesine kavuşmaya hazır. İletişim: 0 532 385 55 75

Bu güleryüzlü kız, ihbar üstüne sokaktan alınmış. Bulunduğunda bir gözü dışarıdaymış. Gözü alınmış, tedavisi yapılmış. Ama tek gözünü kaybetmesi umurunda değil. Tek derdi, kendini bolca sevdirmek. İnsan ve köpeklerle uyum içinde. İletişim: İstanbul 0 533 772 49 60

Çocukların elinden 20 TL karşılığında alınmış. İki aylık erkek. Ancak evde bakmak istemiyorlar. Barınağa verilmek üzere. Hatta belki de verildi. Çok acil geçici ya da kalıcı yuva lazım. Ona bir şans verin. İletişim: Bursa 0 539 217 84 80