SÜT İNEĞİ OLMAK

Reklamlarda gördükleriniz yalan. İnekler bize sütlerini mutlulukla vermiyor. Biz onları yavrularından ayırıp sütlerini çalıyoruz

Önceki gün Amerikalı veteriner Holly Cheever’ın yıllar önce şahit olduğu olayla ilgili yazdıklarını okudum. Kendisi şimdi zor durumdaki hayvanlara yardım eden bir kuruluşun başında.
Cheever, Harvard ve Cornell Üniversitelerinden mezun olduktan sonra bir kasabada çalışmaya başlıyor. Bir çiftlik sahibi arıyor ve ineğinde sorun olduğunu söylüyor. Hayvan beşinci doğumunu yapmış. Ama gerektiği kadar süt vermiyor.
(Burada bir parantez açmak istiyorum: Süt inekleri öyle reklamlarda, karikatürlerde gördüğümüz gibi mutlu ve refah içinde bir hayat yaşamıyor. İstekleri dışında, suni olarak dölleniyorlar. Ki bu insana yapılınca adına tecavüz deniyor. Spermler vajinalarına demir boruyla ya da elle bırakılıyor. Hayvan doğurduktan 24 saat, en fazla 1 hafta sonra yavrusu yanından alınıyor. Bu anne ve yavrusu için her canlıda aynı travmayı yaratıyor. Yavru erkek, et olmak üzere besleniyor. Dişiyse zaten annesi gibi süt ineği oluyor. Sağma işlemi hayvana acı veren ayrı bir prosedür. Pompalar hayvanın iliğini kurutana kadar memelerinde. Sütü bitince süreç tekrarlanıyor)
Yani daha önce dört yavrusu alınmış. Tabii beşinci de. Olay yıllar önce olduğu için sektör bu kadar fabrikasyon değil. Hayvanlar sabah ve akşam sağılmak için toplanıyor, sonra otlamaya bırakılıyor.
Cheever gidip kontrol ediyor. Hayvan sağlıklı, bir sorun yok. 10 gün sonra çiftçi tekrar arıyor ve anlatıyor: Sabah sağımından sonra ineği takip etmiş ve az süt vermesinin nedenini bulmuş. Meğer hayvanın iki yavrusu olmuş. Birini çiftçinin ağılında dünyaya getirmiş, diğerini kendine saklamış ve otlamaya çıkınca doğurmuş. Sağım saatleri dışında tüm zamanını ve sütünü bu yavrusuna ayırıyormuş.
Cheever, bu olayın ineklerin sanıldığından çok daha bilinçli ve zeki olduklarını ispatladığını savunuyor. Çünkü hafızası var; eski kayıplarını hatırlıyor. Ve plan yapabiliyor. Peki tüm bunlar, hikayenin sonunda çiftçide bir merhamet, saygı vs. uyandırmış mı? Tabii ki hayır.

KAŞ YUNUS PARKI’NA HAYIR!

Kaş Yunus Parkı, ruhsatlandırma süreci boyunca hem yerel hem de ulusal ve uluslararası birçok sivil toplum kuruluşu tarafından protesto edildi. Yunuslara Özgürlük Platformu, KASAD ve Kaş Turizm Derneği Kaş okullarında bilgilendirme seminerleri düzenlendi. Oscar ödüllü The Cove belgeselinin yaratıcısı aktivist Richard O’Barry Kaş’takiyle birlikte Türkiye’deki tüm yunus parklarının kapatılmasını talep eden uluslararası imza kampanyasında Yunuslara Özgürlük Platformu’yla beraber çalıştı. Son olarak Buket Uzuner, Change.org sitesinde açtığı kampanyada 20 bine yakın imza toplandı.
Şimdi de ressam Şima Kavacık ve kaligraf Hande Ünver, Kaş Yunus Parkı’na resimleriyle karşı duruyor. ‘Vira Vira Yunuslara Özgürlük’ adını verdikleri sergi 15 Nisan’a kadar Kaş Kültürevi’nde, 5-15 Mayıs tarihlerinde de Kalkan Kültürevi’nde ziyaret edilebilecek.

KiM DAHA ZEKi?

Bunu bilmenin insana ne gibi bir yararı olur bilmem ama Oxford’lu bilim adamları araştırmışlar ve köpeklerin kedilerden daha zeki olduğuna karar vermişler. Sebebi de köpeklerin daha sosyal ve bu yüzden beyinlerinin daha fazla gelişmiş olmasıymış. Ayrıca kedilerden farklı olarak nesneleri ayırt edebiliyor, sözsüz işaretleri anlayabiliyorlarmış. Ancak domuzları geçemiyorlarmış.

EV ARAYANLAR

1 aylık, 4 kardeş. Sokakta çocukların oyuncağı olmuşlar. Acil geçici/ kalıcı yuva arıyorlar. İletişim: 0530 4141960

TERK EDİLDİ!!! YUVA ARIYORUZ!
3.5 aylık danua. Üreticiden alınmış. Aşıları yapılmış. Sağlıklı. Ama artık evde istenmiyor. Yuva bulamazsa barınağa bırakacaklar. İletişim: 0532 2122276- 0533 6996956