Dr. Jan Klod Kayuka

Dr. Jan Klod Kayuka

jan.klod@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Meme kanseri, meme dokusu hücrelerinden gelişen kanserlerdir. Kadınlar arasında en sık karşılaşılan kanser türüdür ve sürekli artış göstermektedir. Türkiye’de kadınlarda görülen tüm kanser vakalarının yaklaşık dörtte birini oluşturan meme kanseridir

Meme kanseri

Yayılım göstermeden, erken dönemde tanı konması durumunda, hastaların yalnızca yüzde 5’i ilk beş yıl içinde yaşamını yitirmekte, yüzde 95’inden fazlası hayatta kalmaktadır. Tanı yöntemlerindeki hızlı ilerlemelere karşın meme kanseri özellikle 35-55 yaş grubu kadınlar arasında önde gelen ölüm nedeni olmaya devam etmektedir.

Haberin Devamı

Meme kanseri

Diğer faktörler

Meme kanseri ile ilişkili bulunan diğer bazı faktörler de şunlardır:

Östrojen: Bilimsel kanıtlar, bir kadının östrojene maruz kalma süresi uzadıkça meme kanserine yakalanma olasılığının da artığını göstermektedir. Bu östrojen vücut kaynaklı olabileceği gibi, dışardan da veriliyor olabilir. Erken dönemde adet görmeye başlayan (12 yaşından önce), ya da 55 yaşından daha sonra adetten kesilen, çocuk sahibi olmayan, uzun süreli hormon replasman tedavisi alan kadınlarda meme kanseri riskinin arttığı bilinir. Bütün bu durumlar, östrojen maruziyetinin arttığı durumlardır.

Geç çocuk sahibi olma: İlk doğumunu 30 yaşının üzerinde yapan kadınlarda meme kanserine yakalanma riski yükselir.

Meme dokusu yoğunluğu: Meme dokusunda fazla miktarda lobül ve kanal bulunması, mamografilerde meme dokusunun daha yoğun görünmesine yol açar. Meme kanserinin yağ dokusunda değil, lobül ya da kanal yapısında ortaya çıkması nedeniyle, bu yoğun görüntü veren memelerde kanser riskinin arttığı öne sürülmektedir. Ayrıca yoğun görüntü veren memelerde, kanserli oluşumların saptanmasının güçleşmesi, özellikle dikkatli olunmasını gerektirir.

Alkol: Bazı çalışmalarda alkol kullanan kadınlarda meme kanseri riskinin hafifçe yükseldiği bildirilmektedir.

Meme kanseri gelişen çoğu kadında yukarıda sıralanan riskler bulunmayabilir. Ancak yaşlandıkça meme kanseri riskinin artmakta olması en önemli risk faktörü olarak öne çıkmaktadır.

Erken teşhiste kendi kendini muayene yöntemini son derece önem teşkil eder. Bunların yanında, meme kanserinin en yaygın olarak karşılaşıldığı yaş dönemlerinde, belirli aralıklarla muhakkak doktor kontrolleri ve görüntüleme yöntemlerinden faydalanılmalıdır.

Haberin Devamı

Yaş grubu yöntem uygulama yaygınlığı: 

*20-39 kendi kendine meme muayenesi her ay, klinik muayene üç senede bir,

*40-49 kendi kendine meme muayenesi her ay, klinik muayene her sene, mamografi 1-2 senede bir,

*50 yaş ve üzeri kendi kendine meme muayenesi her ay, klinik muayene ise her sene yapılmalıdır.

Tedavi

Meme kanseri tedavisi, alanında uzmanlaşmış bir ekip tarafından yapılmalıdır. Bu ekibin temel üyeleri meme hastalıkları konusunda uzmanlaşmış bir cerrah, tıbbi onkolog ve radyasyon onkoloğudur.

Risk artışı

35 yaş altı dönemde son derece seyrek olarak karşılaşılan meme kanserine yakalanma riskinin yaşla birlikte arttığı bilinmektedir. Çoğu meme kanseri 50 yaşın üstünde ortaya çıkmaktadır.

Araştırmalar aşağıdaki durumlarda meme kanseri riskinin yükseldiğini ortaya koymaktadır:

Haberin Devamı

*Daha önce meme kanseri gelişmiş kişiler

*Aile öyküsü: Anne, kız, ya da kız kardeşte özellikle de genç yaşta meme kanseri öyküsü olan kişilerde meme kanserine yakalanma riski artmaktadır.

*Genetik: BRCA1 ve BRCA2 gibi meme kanseri ile ilişkili olduğu gösterilmiş bazı genlerdeki değişikliklerin kanser oluşumuna yol açtığı bilinmektedir. Bazı durumlarda ilgili genleri inceleyen genetik testlerden tarama amacıyla yararlanılabilmektedir.

Meme kanseri

Mamografiye dair...

Meme ultrasonografisi, tamamlayıcı tetkik veya erken yaşlarda radyasyon yönünden avantaj sağladığı için kullanılabilir. Meme muayenesinin yapılabileceği en ideal zaman; adet bitiminin hemen ilk günleridir. Bu günlerde memeler ödemini ve gerginliğini yitirirler. Bu sebep dolayısıyla en kolay muayene dönemi oluştururlar. Şayet kadın menopoz döneminde ise ya da rahim operasyonu geçirmiş ise kolay hatırlanması bakımından her ayın ilk haftası muayene tarihi olarak tercih edilmelidir.

Kendi kendine meme muayenesi gözle ve elle uygulanmalıdır. Bu uygulamalar ayakta ve yatarak gerçekleştirilebilir. Her iki durumda da memenin kendisi, meme başları, meme derisi, meme altı bölgeleri ve koltuk altları titiz bir şekilde muayene edilmelidir.

Aşağıdaki belirtilerden en az biri dahi mevcut ise, kişi vakit kaybetmeden bir doktora görünmelidir:

*Memede ya da koltuk altında ele gelen kitle, sertlik veya şişlik

*Meme başından akıntı, kanlı ya da şeffaf renkli

*Meme başında içe doğru çekilme, çökme ya da şekil bozukluğu

*Meme başı derisinde değişiklikler; soyulma, kabuklanma gibi

*Meme cildinde yara ya da kızarıklık

*Meme cildinde ödem, şişlik ve içe doğru çekintiler olması

*Memede büyüme, şekil bozukluğu veya asimetri ya da renginde değişiklik (kızarıklık vs.).