Esra Bozbay

Esra Bozbay

esrabozbay@gmail.com

Tüm Yazıları

Herkes çapraşık ya da aralıklı dişlerinin düzelmesini istiyor ama ortodontik tedavi süresi uzun olacak diye kısa yoldan zirkonyum dişler yaptırıyor. Peki estetiği düşünürken dişlerinizin sağlığını ne kadar önemsiyorsunuz? Size ortodontik tedavi süresinin kısaldığını, hatta bazen birkaç aya bile inebildiğini söylesem…

Artık yetişkinlerin de dişlerini, gülüşünü değiştiriyoruz. Yetişkin bireyler yıllarca tel takmak, şeffaf plaklar kullanmak istemiyor. Hep söylendiği gibi; kendi dişlerimiz en değerlisi..

Haberin Devamı

Gelin size kendi dişlerinizi hızlıca düzeltmenin nasıl olduğunu anlatayım. Bunun birden fazla yolu var. En etkili yöntemlerden kortikotomi sayesinde tedavi süresi neredeyse yarıya iniyor.

Ortodontik tedavi boyunca dişlere tel ya da şeffaf plaklar ile hafif kuvvetler uygulanır ve çene kemiklerinde bir yandan yapım ve yıkım mekanizmaları devam eder. Dişlerin hareketine karşı kemiğin en sıkı ve yoğun tabakası olan kortikal tabakada direnç oluşur. İşte bu direnci kırmak ve hızlı hareket elde edebilmek için diş köklerinin etrafındaki bu ince tabakaya mikro çiziklerin atıldığı basit kortikotomi işlemi yapılır.

Kortikotomi nedir?
Dişlerin kökleri arasındaki kemiğe genellikle diş etini bile kesmeden ulaşabildiğimiz lazer ya da piezo cihazlarıyla mikro çizikler oluşturulur. Böylelikle kemik hücreleri yapım ve yıkım hızlarını artırarak dişlerin kemik içindeki hareketlerini hızlandırır. Bu yöntemde ağrı hissedilmez, bazen basit lokal anestezi uygulanır, lazer destekli tedavilerde ise, anesteziye ihtiyaç duyulmaz. İşlem sonrası ağrı, hassasiyet oluşmaz, dikiş gerekmez.

Bu yöntemde kişinin kendi hücreleri işlemin uygulandığı bölgede yoğunlaştığı için diş etleri ve kemiklerde gençleşme, iyileşme yaşanır. Ayrıca araştırmala0r kortikotomi destekli hızlandırılmış ortodontik tedavi sırasında diş eti sağlığının ve diş kökleri ve köklere tutunan bağların daha sağlıklı olduğunu ortaya koymaktadır.

Bu yöntemi ben cilde uygulanan mikroiğne olarak da adlandırılan dermapen uygulamasına benzetiyorum. Çene kemiğine açılan mikro kanallar sayesinde doğal iyileşme mekanizması başlar. Kemik hücreleri bu yaraları kapatmak için o bölgede kan dolaşımını artırıp, çeşitli büyüme faktörleri salgılayarak kendini onarmaya çalışır. Ortodontik tedavi sırasında bu yöntem bir fırsat olarak değerlendirilir ve diş hareketleri daha hızlı ve sağlıklı şekilde ilerler.

Haberin Devamı

Dünyanın birçok yerinde uygulanan bu yöntemin ülkemizde de her yaştaki bireyin isteyebileceği, daha az vakit vererek etkili bir tedavi yöntemi olacağına inanıyorum.

Dişleri beyazlatan doğal besinler
Dişlerimizin en dış tabakası mine daha beyazken, altındaki dentin tabakası sarımtıraktır. Bazen uzun süre bilinçsizce kullanılan beyazlatma maddeleri dişlerin minesini aşındırarak alttaki sarı tabakanın açığa çıkmasına neden olur; dişleri sararır ve aşınır.

Doğal bazı bileşenler dişleri hidrojen peroksit veya hidroksil karbamidden daha güvenli bir şekilde beyazlatıyor. Bitkisel ilaçlar ve biyolojik diş beyazlatma ajanları gün geçtikçe diş hekimliği alanında daha çok yer buluyor.

Haberin Devamı

Doğal meyve ve sebzelerden elde edilen askorbik asit de bu konuda etkilidir. Askorbik asit içeren meyveler; limon, portakal, greyfurt, kivi, ananas, çilek ve frenk üzümüdür.

Turunçgiller: Turunçgillerin kabuklarının içindeki esansiyel yağın ana bileşeni limonen, diş beyazlatmada büyük umut vadediyor. Bir diğer bileşik ise L-askorbik asit (C vitamini). Popüler bir antioksidan olarak diş eti hastalığını önlemeye yardımcıdır ve diş eti kanamalarını azaltır. Çürükleri ve diş kayıplarını önler. Sitrik asit de hafif ağartma özelliğine sahip zayıf bir organik asittir. Greyfurt, limon, misket limonu, mandalina ve portakalda bulunur.

Malik asit: Dişleri tahribatsız bir şekilde beyazlatmaya yardımcı olan elma, üzüm ve kiraz gibi meyvelerde bulunan bir diğer zayıf asittir. Dişlerde hafif bir beyazlatma etkisi sağlar. Böylece, yukarıda belirtilen meyvelerin, minenin yüzeysel tabakası üzerinde bir cilalama etkisi sağlamaya yardımcı olabileceği bilinmektedir.

Vanilya: İçeriğindeki ftalimido peroksi dişleri beyazlatabilen bir bileşen olduğu gösterilmiştir. Bu bileşen kaproik asit içerir, reçetesiz satın alınabilir ve etkili bir beyazlatma maddesidir.

Süt ürünleri: Laktik asit, biyo-koruyucu bir maddedir ve ağız enfeksiyonlarını kontrol etmeye ve diş eti iltihabına karışan bakterilerin büyümesini engelleyerek diş eti hastalığını önler.

Muz kabuğu: Evde uygulanabilecek iyi bir beyazlatıcı ve harika bir mineral kaynağıdır. Kabuğuyla hızlı bir fırçalama, dişlerin mineralleşmesine ve güçlenmesine yardımcı olur.

Çilek suyu: Lekeli dişler üzerindeki beyazlatma etkisi kanıtlanmıştır. Asidik özelliğinden dolayı diş minesi yüzeyinde güçlü bir oksitleyici ajan olarak çalışır ve beyazlatır.