Fatih Türkmenoğlu

Fatih Türkmenoğlu

fturkmenoglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bitez: Bodrum’un en sakin koyu



Bitez, Bodrum’a topu topu 8 km uzakta. Vızır vızır çalışan minibüslerle, on dakika içinde, artık bir metropol olan Bodrum’dasınız. İsterseniz bir saatte de yürürsünüz...
Ama isterseniz hiç o gürültüye inmezsiniz. Bırakın genç İngilizler, macera arayan Türkler, Hollandalı öğrence grupları eğlensinler Bodrum’da, Gümbet’de. Bitez bana yeter de artar bile...

Eski adı: Ağaçlı
Bitez, bütün yarımadanın narenciye alanı. Eski zamanlarda, öyle çok çok eski de değil, göz alabildiğine ağaçlıkmış. Bu yüzden “Ağaçlı” denmiş.
Köy, yani asıl yerleşim alanı, sahilden biraz içeride. “Bitez Yalısı”, köyün sahili anlamına geliyor. Meşhur türküden hatırlarsınız: “Çökertme’den çıktım da Halil’im / Aman başım selamet / Bitez de yalısına varmadan Halil’im / Aman koptu kıyamet...”
Gülsüm ve Halil, karşı konulmaz bir yasak aşk içindeler. Çökertme’den yola çıkıyorlar, hedefleri Aspat’a varmak. Yardım edecek olan arkadaşları “kalleşlik” yapıyor; yemeklere konan uyutucu bitkiyle, iki âşık gözlerini Bitez’de açıyorlar. Arkadaş kazığı yemişlerdir, yasak aşkları kurşunlara kurban olur...

Plajı çok güzel
Bu sefer Bitez’de planladığımdan daha uzun zaman geçirdim. Bir kere plajı çok güzel, insan yüzmeye doyamıyor. Göz alabildiğine şezlong ve şemsiye bedava. Açılmadığınız sürece deniz sığ; özellikle çocuklu aileler çok mutlu oluyorlar. Arada macera da isterseniz, su sporları merkezleri de bu ihtiyaçları karşılıyor. Bu arada koyun ucunda iklim değişiyor sanki, birden sörfler ve yelkenler denizin üstünde uçuşuyor.
Çok lezzetli yemekler yedim, uzun yürüyüşler yaptım. Bir köy düğününe davetliydim. Hem gündüz yemek hazırlanışına gittim; bir tabak acayip lezzetli keşkek yedim; hem de gece meydandaki eğlencede oynadım. Tam 107 yaşındaki Gülsüm Nine’yle sohbet ettim. Anlattı da anlattı. “Biraz kulağım ağır işitiyor evladım, bağırarak konuş” dedi; ben de sesimi yükselttim...
Ve eğer çekimler (“Sahil Günlüğü” programı) olmasaydı, eğer başka koylara gitmemiz gerekmeseydi; ben hâlâ Bitez’deydim... 

Bitez: Bodrum’un en sakin koyu
Ne yapılır?

Deniz muhteşem. Uzun uzun yüzülür.
Sörf ve yelken deneyebilirsiniz. Aktur’u tavsiye ederim.
Köyde vakit geçirin. Köy kahvesi çok güzel. Bir de özellikle öğleden sonraları açılan Kadınlar Kahvesi var. Bir sürü kadın fasülye ayıklamaya ve örgü örmeye geliyor.
Hâlâ mandalina bahçeleri var; keyifle dolaşın. “Dünya hâlâ yok olmuyor, hayat çok güzel” hissine kapılacaksınız. Belki de insana enerji veren sitrus kokularındandır?
Pek önemli olmayan bir şapel var. Tarihini bilene rastlamadım. Biraz kitap ve internet araştırması da yaptım; nafile. Yalnız çok fena durumda, birilerinin el atmasını hayal ediyorum.
Azmak civarında ördekler var. Çocuklarla giderseniz onlara hoşluk olur. 

Ne yenir?
Köydeki “Bitez Dondurmacısı”nı deneyebilirsiniz. Özellikle meyveli dondurmaları çok güzel. Gerçek meyve tadını alacaksınız.
Aktur’daki Cafe Sarnıç’ın yemekleri çok lezzetli. Ya da ben çok açtım, öyle hissettim... Dolmalar, erişteler, salatalar; insan “dur” diyemiyor.
Sahilde bir dolu sıradan lokanta var. Hani kapıda “gel gel” diyenlerden. Yemedim, bilmiyorum.
Ama en özel lokanta: Altın Kaşık. Mönülerinde de dekorasyonunda da özen var. Çalışanlar son derece zarif. Yemekler fevkaladenin fevkinde!