Ve düğün mevsimi başlar

Marie Claire’in ilk gelin sayısını kazasız belasız bitirmiş olmanın rehaveti içindeyim bu aralar... Özge Ulusoy’un kuğu gibi zarif bir fotoğrafıyla başlayan derginin sayfalarını teker teker çalışırken, kadınların evlilik töreni öncesi nasıl da bir canavara dönüştüğünü hatırladım. Bütçenin sınırlarını aşmak pahasına alınan gelinlikler, dünyanın en özgün ve şık düğününü yapmış olmak için herkesin kendi meşrebince katettiği mesafeler... Yine de bu klişeler dahi, sayfaları süsleyen evlilik hikayelerini merakla okumama engel olamıyor. İş evlilik törenine geldiğinde, belli ki limit, gökyüzü... Bu noktada yaz düğünleri için fellik fellik gelinlik arayanların ilgisini çekecek bir küçük haber sıkıştırmak istiyorum. İstanbul’un az sayıda ‘yabancısı ayarında’ servis veren moda showroom’larından L’appart’da, özel gelinlik indirimi düzenleniyor yarın... 11.00-17.00 arasında yapılacak Bridal Sale, Ritz-Carlton Oteli’nde... Gelinlik, ayakkabı, duvak, iç çamaşırı... Su yolu pırlanta kolyeniz hariç o güne dair aradığınız çoğu arzu nesnesini bu tek günlük alışveriş maratonunda bulmanız mümkün. Merve Bayındır’ın zarif şapkalarını biz çekimlerde kullandık; eminim sizi de zarafetiyle şaşırtacak modellerle karşılaşacaksınız. Özellikle Türkan Şoray filmlerinden esinlenerek yarattığı ‘Türkan’ adlı gelin şapkaları koleksiyonunu itiraf edeyim, ben de merak ediyorum... Else Lingerie’nin ilhamını Marie Antoinette’ten alan; dantel, şifon ve ipek satenden gelinlere özel iç çamaşırı koleksiyonu da Bridal Sale’de... Ayrıca sürpriz bir markanın; OYE Swimwear’in balayına çıkacaklar için hazırladığı seksi kesimli, dantelli mayolar da burada... Sadıkoğlu Kardeşler yine mükemmel bir bakış açısıyla konuyla girmeyi başarmışlar belli ki... Gelin adaylarına tavsiyem, giderken yanlarına annelerini değil, arkadaşlarını alarak Ritz-Carlton’ın yolunu tutmaları... Ve de hayatta bir kez yaşayacaklarını umduğumuz bu süreci gergin değil, eğlenerek geçirmeleri.

Hayatı uzatmanın sırları
Başlık, yıllardır yazılarını ilgiyletakip ettiğim ama söylediklerini hayatıma aktarmayı pek beceremediğim Osman Müftüoğlu’nun son kitabından alıntı... Hoca, doğrudan ve hedefi 12’den vuracak bir noktadan girmiş konuya yine... “100 yıl yaşamak mümkün mü?” sorusunun cevabını, Müftüoğlu’nun kaliteli yaşama dair reçetelerini bu kitapta bulmak mümkün. Reçeteler ithal değil, bizim haleti ruhiyemiz ve alışkanlıklarımız göz önünde bulundurularak hazırlanmış. Merakla okumayı ve de artık akıllanıp kendime çekidüzen verebilmeyi istiyorum. ,