Cadde HEPATİT VİRÜSLERİ

HEPATİT VİRÜSLERİ

10.11.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

.

HEPATİT VİRÜSLERİ

Hepatit, karaciğerin iltihabıdır. Hepatitlerin çoğu virüslere bağlı olmakla beraber ilaçlar, toksik maddeler, radyasyon, bağışıklık sistemindeki bozukluklar nedeniyle de ortaya çıkabilirler.

Haberin Devamı

Halk arasında viral hepatitle sarılık birbirine karıştırılır. Halbuki sarılık bir hastalık değil belirtidir. Birçok hastalık, sarılık belirtilerine yol açabilir.

Hepatite neden olan A, B ,C, D, E virüslerinin yanı sıra daha az görülen farklı virüsler de var.

A ve E virüsleri dışkıyla atılır. A virüsüyle oluşan bulaşıcı sarılıkta hastanın dışkısı, sarılığın ortaya çıkışından iki hafta öncesiyle bir hafta sonrası çok bulaşıcıdır. Virüs taşıyan dışkıyla kirlenmiş su ve besin maddelerinin ağızdan alınmasıyla bulaşır. Virüsle kirlenmiş yüzeylere temas etmiş ellerin ağıza değdirilmesi de kişisel bulaşmada etkili.

B ve C virüsleriyse kan yoluyla (kan ve kan ürünlerinin alınması, mikroplu enjektör ve iğnelerin kullanılması, ortak jilet veya diş fırçası kullanımı, akupunktur, diş tedavisi, makikür - pedikür ve cinsel ilişki) bulaşır. Anneden bebeğe geçişi de mümkün.

Haberin Devamı

En sık rastlanan belirtiler

Halsizlik

İştahsızlık

Mide bulantısı

Karnın sağ üst kısmında ağrı

Derinin ve göz akının sararması

İdrarın koyulaşması

Hastaların bazıları enfeksiyonu sararmadan; halsizlik, eklem ağrıları ve hafif ateşle, gribal enfeksiyon gibi geçirir.

Kronik hale gelebilir

A ve E hepatit enfeksiyonları tam şifayla iyileşirken, B ve C hepatitler kronikleşebilir. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde hepatit B hâlâ önemli bir sorun. Hepatit C’nin henüz aşısı yok.

Hepatit B ve C hastalarının bir kısmında sorun kronikleşerek siroz ve karaciğer kanserine dönüşebilir.

Hepatit C’nin toplumumuzdaki yaygınlığı çok düşüktür. Bu yüzden fazla tehlike arz etmez. C virüsü, hemodiyaliz hastaları ve sık sık kan nakli yapılanlar için risk oluşturur. Hepatit B enfeksiyonu geçirenlerin bir kısmı tam olarak iyileşez ve taşıyıcı olarak kalır. B virüsü taşıyıcısı hasta olmasa bile, kanı ve diğer vücüt sıvılarıyla hastalığı başkalarına bulaştırabilir. Bu kişiler kan vermemeli ve korunmasız olarak cinsel ilişkiye girmemeli.

Risk grubu

30 yaş üzerindekiler
Genetik yatkınlığı olanlar
Hamileler ve yeni anneler
Romatizma ya da kemik erimesi şikayeti bulunanlar
Menopoz dönemindeki kadınlar
Sigara tiryakileri
Yeni ameliyat olan kişiler
Güreş, halter, kürek, futbol, tenis ve jimnastik sporlarıyla ilgilenenler
Meslek icabı sürekli ağır kaldıranlar, uzun süre oturanlar
Sürekli stres altında olanlar
Şeker ve tansiyon hastaları
Kanser hastaları
Vücudu susuz bırakan hastalık
İshal, dışkılama sayısında artışla beraber, dışkının şekilsiz, sulu bir hal almasına denir. Dünya Sağlık Örgütü bir günde üç defadan fazla sulu dışkılamayı ishal olarak kabul eder.
İshalin belirtileri
Sulu veya cıvık dışkılama
Acil dışkılama ihtiyacı
Sürekli tuvalete gitme isteği
Bulantı ve kusma
Ateş yükselmesi
Halsizlik
Karın bölgesinde gaz ve ağrı
Ne iyi gelir?
İshalde en önemli konu, vücudun su kaybını gidermek. Havuç, muz, soyulmuş elma, pirinç lapası, patates haşlaması, yoğurt ve ayran ishalin yol açtığı su kaybını yerine getirir. Maden suyu, gazoz ve Türk kahvesiyle limon karışımı gibi halk arasında kullanılan yöntemler de var. Koyu çay, şeftali, gül veya kestane yapraklarının kaynatılıp içilmesi de iyi gelir.
BELİMİZ NEDEN AĞRIR?
Bel ağrısı, hareketleri kısıtlayan yaygın bir şikayet. Beli ağrıyanlar fıtıktan şüphelenir ama başka pek çok nedeni olabilir:
Kas kökenli ağrılar: Eşya taşımak ya da uzun yolculuk yapmak beli ağrıtabilir. Bu ağrılar dinlendikten sonra geçer. Bir başka sorumlusu da zayıf karın kasları olabilir. Bu kasların tembelliğini örtmek için bel bölgesindeki kaslar devreye girer.
Stres: Stres nedeniyle gerilen bel kasları ağrıya yol açabilir. Stresle birlikte gün içinde gerilen vücut imdat çağrısı gönderir. İşini sevmeyenler, tüm gün başka bir yerde olmanın hayalini kuranlar ve stres altında çalışanlar bel ağrısından şikayet edebilir.
Kötü duruş pozisyonları: Uzun saatler hareketsiz oturmak bel ağrılarının en yaygın nedenleri arasında.
Bel fıtığı: Ağır kaldırma ve zorlayıcı hareketler yüzünden omurlar arasındaki diskler bozulur. Kıkırdak dışarı çıkar ve bel fıtığı meydana gelir. Bölgedeki sinirlerin sıkışması, bel ağrısına yol açabilir.
Fazla kilolar: Bele gereğinden çok yük biner ve ağrı oluşur.
Bel kayması: Omurgayı oluşturan kemikler, düz bir çizgi şeklinde art arda sıralanır. Zorlama, düşme, kaza nedeniyle veya yaşa bağlı olarak bu düz çizgiyi bozulabilir.
Kireçlenme: Eklemlerde zamanla meydana gelen yıpranmalar, vücudu fiziksel baskılara karşı daha dayanıksız hale getirir.
Osteoporoz: Boyun ve bel kemikleri etkilenir. Bu hastalarda çökme kırıkları, kronik bel ağrısının nedenleri arasındadır.
Omurga kırığı: Talihsiz bir olay sonucu gelişir. Kemiklerin zayıflamasına bağlı omurga kırığı meydana gelebilir.
İltihaplı romatizma: Hastalar, gece uyurken hareketsizlikle başlayan bel ağrısını, sabah yoğun şekilde hisseder. Bu ağrıya dinlenmek değil hareket etmek iyi gelir.