2005 yılında, Fenerbahçe Dalyan’da Suat Yılmaz tarafından açılan ve şimdilerde Anadolu Yakası’nın en iyi balıkçıları arasında olan ‘Misina Balık’a açıldığı günden beri giderim.
10 yıldır ahbaplığım devam eden Suat’a, Misina’yı açtığı günlerde söylediğim, “Deniz manzarası olmayan lüks balıkçı olmaz!” fikrimin nasıl da yanlış olduğunun başarılı bir örneğidir ‘Misina Balık’!
Suat Yılmaz, Misina’nın başarısını milyon liralık bir yatırımla, Göztepe’de ikinci bir mekana taşıdı ama bu sefer balıkçı değil İtalyan mutfağı...
Geçen cumartesi uğradım Göztepe ‘Due Forni’ye... İtalya’dan özel olarak getirilen odun fırınlarına kadar profesyonel ötesi bir mutfak oluşturulmuş...
Mönü ise, yarı İngilizce yarı Türkçe anlaşabildiğim İtalyan şef Matteo Bertuletti’e emanet edilmiş.
‘Due Fornie’nin deniz mahsulleri ağırlıklı mönüsündeki balıkların tedarikçisi ‘Misina Balık’... Dolayısıyla standart bir İtalyan restoranının sahip olamayacağı, taze deniz ürünü lojistik desteğine sahip ‘Due Fornie’...
“Tutar mı marka?” demeyeceğim... Çoktan tutmuş bile...
DEV BEACH
Geçen pazar Bodrum’a gitmeye niyetlensem de yengeç burcu üşengeçliğiyle İstanbul’da kalmaya karar kıldım. Yine yengeç burcu nostaljisiyle rahmetli babamın Kilyos’taki ‘Eski Gümüşdere Halk Plajı’na gittim otomobille.
İstanbul’da her şeyin değiştiği gibi bizim plaj da özel bir işletme tarafından alınmış ve adı ‘Big Beach Kilyos’ olmuş; iyi de olmuş...
Sabahın 7’sinde gittiğim için benden başka kimse yoktu tabii plajda, açılış saati sabah 08.00.
Temizlik yapan çocuklarla muhabbet ettim biraz...
‘Big Beach’ 3 bin kişilik halk plajı ve 5 bin kişilik ‘Big Beach’ olmak üzere iki bölüme ayrılmış. Halk plajına giriş hafta içi 10, hafta sonu 15 TL; ‘Big Beach’ fiyatlarıysa 25 TL’ye 45 TL olarak bir kademe daha yüksek. Derseniz ki “Ben localı mocalı en lüksünden isterim” o da günlük 500 TL (Beş kişi kapasiteli).
Hafta sonları gündüz partileri oluyormuş ‘Big Beach Kilyos’ta; 1 Ağustos’ta 10 ayrı DJ çıkacakmış sırayla kabine... Heyecanlı heyecanlı anlattı ortalığı temizleyen sevgili kardeşim Serkan ve ekledi, “Abi, Oben Budak bile çalacak” diye...
İstanbul’da temiz ve ucuz plaj arayana tavsiyemdir ‘Big Beach Kilyos’...
BİLAL’İN ‘KITCHEN’
Galata’da bulunan restoranlar arasından seçim yaparken çat kapı girdiğimiz ‘Robin’s Kitchen’da uzun zamandır rastladığım en ilginç servis personeli, DJ ve şefle tanıştım. “Bu vasıfların üçü nasıl aynı kişide?” derseniz cevabım: ‘Le Cordon Bleu London’ eğitimli şef Bilal Mert...
Bilal Mert, Yeditepe Üniversitesi İngilizce İşletme Mezunu ve ticari kaygılardan tamamen uzak olarak açmış 40 kişi kapasiteli ‘Robin’s Kitchen’ı... Kendine özgü bir tadım mönüsü oluşturmuş. Yemekleri tek tek yazmaya gerek yok çünkü İstanbul’un en iyi mutfaklarından birini çıkarmış ortaya.
Dört arkadaş akşam yemeğimizi yediğimiz restoranda favorilerimiz; lagos carpaccio, kuzu antrikot, kuzu kafes, gold bresola ve tereyağında bonfile.
Yaz sıcağında fotoğraftaki manzarayı seyrederek, ana yemeğinden tatlısına kadar kişi başı 110 TL ödeyip çıktığımız ‘Robin’s Kitchen’ı ayakta alkışlıyorum...
