Kalust Şalcıoğlu

Kalust Şalcıoğlu

mail@kalustsalcioglu.com

Tüm Yazıları

“Cuma gideyim, pazar döneyim” temalı kısa yaz tatillerinin adresi, benim için yıllardır Bodrum’dur. Bodrum’un sıkıntısıysa sezonda lüks tatil yapmak isteyenlere çıkarılan yüksek otel faturaları!
Türkbükü’ndeki Maki Otel; ekibinden mutfağına, odalarında sizi karşılayan Molton Brown lüks banyo setlerine kadar değişmiş ve yeni adıyla No:81 Hotel olmuş.
İki gece konakladım No:81’in muhteşem deniz manzaralı odasında. Fiyatları, benzer lüksü yaşayacağınız Bodrum otellerine göre daha uygun. Otelin markasını yayacak anahtarıysa bünyesindeki ‘Daze’ konsepti... Sabah saatlerinde kahvaltı, deniz ve güneşle ‘Merhaba’ diyeceğiniz Daze’de; şef Arif Solukanoğlu’nun Türk ve Uzak Doğu mutfağından lezzetleriyle gününüzü geçirip, akşam yemeğinde dünya mutfağına teslim oluyorsunuz. Akşam yemeği sonrası gece kulübüne dönen Daze’nin müzik sistemi ve kokteylleriyse, Bodrum merkeze inmeyi gerektirmeyecek kadar başarılı.

Haberin Devamı

MİLYONLUK DEL MARE

Üç arkadaş, tekne alan arkadaşımızı “Islatalım hadi” diye sıkıştırıp
dümeni Çengelköy’deki Del Mare Balık’a kırdık. Kolay değil Anadolu
Yakası’nda tekneyle yanaşabileceğiniz restoran bulmak.
Del Mare’ye yıllardır giderim ama o gün uğradığımız balıkçıyla ilgisi yoktu mekanın! Mimar Ali Türker’in 3 milyon dolarlık dokunuşuyla yenilenen Del Mare’nin mutfağına şef Mehmet Yorulmaz girmiş. Kusursuz diyebileceğim Del Mare’de dört erkek ne yedik?
Başlangıç: Kabak çiçeği dolması, fava, levrek marine, Del Mare özel şef salatası (Sosun tarifi Coca Cola’nın formülü gibi gizli, mükemmel ötesi).
Ara sıcaklar: Peynir şelalesi, güveçte tereyağlı karides, karides mantı, özel soslu ahtapot.
Ana yemekler: Barbun, fener balığı (400 derece sıcaklıkta dökme bakır tavada fırınlanan ve servis edilen balığınızı, soğuyacak endişesi taşımadan muhabbet ede ede yiyebilirsiniz).
Tatlılar: Magnolia, peynir tatlısı
höşmerim.
“Bizim teknemiz yok” diyenler, Del Mare’nin Kuruçeşme’den günün her saati kalkan teknesinden faydalanabilirler.

Haberin Devamı

HALI İŞKENCELERİ!

Şimdi okuyacaklarınıza inanmakta zorlanabilirsiniz ama ben bizzat denedim!
Atlas Halı’nın doktoralı, dahi genel müdürü Meriç Bebitoğlu’nun davetlisi olarak, hem halı üretim tesislerini gezmek hem de Domotex Turkey 2015 Halı Fuarı’nı ziyaret etmek üzere Gaziantep’e gittim. Bebitoğlu’yla sohbetim, gazeteci kimliğimden çok yüksek mühendis merakımla şekillendi. Başlıktaki işkencelere karşı koyan nano teknolojiyi, halılara uygulama fikride Bebitoğlu’ndan çıkmış. Özetle Atlas’ın nano halılarına şarabı, vişne suyunu döküyorsunuz; mendille, elinizle sıvının üzerine bastırıp halıya işlemesi için elinizden geleni yapıyorsunuz ama nafile.
Sıvı halıya vız geliyor ve bir kağıt mendil darbesiyle halı temizleniyor. Ya da evde nano halınızı kirlettiniz; yıkamanıza gerek olmadan çıkarıyorsunuz güneş ışığına, nano halınız kendi kendini temizliyor.
Nano halıların diğer bir özelliğiyse, sonsuz renk seçeneğine ve modeline sahip olması! Nasıl mı sonsuz? Götürüyorsunuz istediğiniz renk örneğini, aynı renk üretiliyor sizin için; götürüyorsunuz istediğiniz fotoğrafı, aynı model,leke düşmanı nano halınızın üzerine işleniyor.