'Kariyerimde adım adım yükseldim'

Son olarak ‘Diriliş Ertuğrul’ dizisinde izlediğimiz Aslıhan Güner, çalışmanın ve pozitif düşünmenin gücüne inanlardan... Rol aldığı projeler dışında ortalarda görmediğimiz oyuncuyla Hilton İstanbul Bomonti Hotel’de buluştuk; oyuncuyla, sektörde geçen 15 yılını ve Mert Kılıç’la mutlu evliliğini konuştuk.

- ‘Diriliş Ertuğrul’ dizisi size neler kattı?

Güzel duygularla ayrıldım, iyi arkadaşlıklar edindim. Metin Hocam’dan (Günay) çok şey öğrendim. Önce korkarak başladım, sonra sevdim. Oyunculuğun sonu yok, her projede yeni şeyler öğreniyorsun. Çalıştığım en profesyonel setlerden biriydi. Oturmuş bir sette olmanın mutluluğunu yaşadım.

- Karaca Hatun’u canlandırmak neler öğretti?

Hayatımda ilk defa tamamen benim dışımda bir karakteri canlandırdım. İçimde Karaca Hatun’un barınması başta rahatsız etti. Çünkü çok hırslı, istediğini fitne fesatlıkla elde etmeye çalışan biri. Elbette o dönem daha sertti koşullar ve haklı bir davası vardı. Benim için en büyük endişe, seyircilerin Aslıhan’ı unutmasıydı.
“Siz miydiniz o?” yorumları geldi. O yüzden başardık diye düşünüyorum.

Daha önce de Osmanlı işinde rol aldığım için hazırlık sürecinde zorluk çekmedim. At, kılıç ve dövüş üzerine eğitimim de vardı.

- Karaca Hatun’un hırsı sizde hiç yok mu?

15’inci yılım oyunculukta, geriye dönüp baktığımda kendimi hiçbir zaman hırslı bulmadım. Çok çalışkan olduğumu düşünüyorum ve başarmak için elimden gelenin fazlasını yapıyorum. Hırs, bence bir şeylerin eksik olması demek.

- 15 yılı geride bıraktığınızı söylediniz, geriye dönüp baktığınızda ne düşünüyorsunuz?

Çok güzel isimlerle, iyi projelerde çalıştığım için hayat okulu gibi oldu. 15-16 yaşımdan beri bu işin içindeyim.

Tiyatroya gönül vermiş bir çocuktum. Her ne kadar reklam bölümünü okumuş olsam da oyunculuk üzerineydi her şey. Hiç kolay olmadı. En alttan başlayıp, adım adım yükseldim. Kariyerim sağlam adımlarla ilerlediği ve aşık olduğum işi yaptığım için kendimi şanslı hissediyorum.

- Şöhret kavramı sizin için ne ifade ediyor?

Bu işin şöhret kısmının içinde hiç bulmadım kendimi. Biliyorsunuz, projeler dışında ortalarda yokum. Piyasayla bağlantım bulunmuyor.

Hep tek başına ayakta kalmaya çalışan biri oldum. Çocuktum, büyüdüm ve şu an da bir kadın olarak var olmaya çalışıyorum.

- Sırada ne var? Nasıl bir rolün hayalini kuruyorsunuz?

En büyük hayalim, Osmanlı kadınını oynamaktı ve iki kere canlandırdım. Ajan, polis, salon kadını, öğrenci ve doktor gibi roller de oynadım. Şimdi günümüz kadınını canlandırmak istiyorum. Hem sinema filmi hem de dizi için böyle düşünüyorum.

‘Fenomenlik iddiam yok’

- Sosyal medyada geniş bir hayran kitleniz var. Instagram fenomenliği hakkında ne düşünüyorsunuz?

Fenomenlik iddiam yok. Takipçi kitlemin beni tamamen sevdiğini, güzellik ve pozitiflik aldığı için takip ettiklerini düşünüyorum. Beni abla gibi görüyorlar, dekorasyon, ev düzeni, yemek tarifleri gibi birçok konuda soru sorup, fikir alıyorlar. YouTube kanalı açmam ve bir program sunmam üzerine de çok fazla talep var. Televizyonda yemek programı işine sıcak bakıyorum.

‘İnsanlar en yakın arkadaşıyla evlensin’

- Evlilik nasıl gidiyor?

Doğru insanla bir araya geldiğinde aşk da, evlilik de çok güzel. İnsanlar bence en yakın arkadaşıyla evlensin. Mert (Kılıç) benim için öyleydi. İki yıllık arkadaşlık sürecinin sonunda evlendik.

Dört yıllık evliyiz. Anlaşmak çok önemli. Evlilik fakat doğru kişiyi bulduğun zaman dünyanın en güzel şeyi. Mert’le zaten benzer karakterlerdeyiz.

- Çocuk istiyor musunuz?

İlk birkaç sene gezmek, birlikte zaman geçirmek istedik. Artık tamam, yaşım 30 oldu. Önceden üç çocuk istiyordum ama şimdi iki olsa yeter diyorum.

- Instagram’da sık sık seyahatlerinizden kareler paylaşıyorsunuz. Gündeminizde yeni tatil rotası var mı?

En çok sevdiğim şeyler; seyahat etmek, keşfetmek, fotoğraf çekmek ve çektirmek. Planlarımızda Paris, Dubai ve Kuzey Avrupa ülkelerinden İsveç, Norveç ve Danimarka var.