Neslihan Özyükseler Tanış

Neslihan Özyükseler Tanış

ozyukselerneslihan@gmail.com

Tüm Yazıları

Dizi ve sinema oyuncularının röportajlarında değişmeyen ve benim merak ettiğim bazı stratejik yanıtlar oluyor. Bu işin içinde olmadığımdan çözemiyorum. Mesela genç oyuncular dizi ya da filmin en tecrübeli oyuncusuna niye övgüler yağdırıyorlar? “Onunla oynamak şöyle onur verici, böyle keyifli; şöyle tecrübe ediniyoruz, böyle öğreniyoruz” filan... Karşısına geçip birebir bir kahve sohbetinde niye söylemiyorlar bunları? Gözlerinin içine baka baka güzel söz sarf etmek kadar güzel ne olabilir! Amaç yalakalık değilse!
İkinci konu dizinin yapımcı ve yönetmeni yıkama yağlama çalışmaları...
Film vizyonda dizi yayındayken elbet!
“Bu ekiple çalışmak başlıca başına bir okul, nefis bir ortamımız var” ve daha
neler neler...
Mesela Beyaz Show’un her bölümünde davet edilen film oyuncuları yapım ekibine teşekküre rahat bir beş dakika ayırıyorlar...
Bunu yaptıran o an yaşadıkları coşku mu yoksa oyuncuların bir sonraki projelerden nemalanmak adına geliştirdikleri bir PR çalışması mı?
Bunun tam tersi yeterli reyting alamayan, yayından kaldırılan dizilerin ya da gişesi iyi olmayan filmlerin oyunculardan geliyor.
Eveliyorlar, geveliyorlar; gerçek dışında bin türlü politik söz sar fediyorlar...
Kendileri dışında herkesi sorumlu tutuyorlar...
Oysa bu kadar çok dizinin ve filmin yer aldığı bir ortamda bir işin tutması için şans dahil bir sürü faktörün bir araya gelmesi gerekiyor.
Sonucun olumsuz olması tam anlamıyla kimsenin suçu değil...
“Evet büyük hayallerle yola çıktık ama olmadı, üzgünüz, önümüze bakacağız” demek çok mu zor?
Yoksa dürüstlüğe sistem mi izin vermiyor?

Haberin Devamı

Şanslı, şanssız zamanlar

Bugünlerde kime “nasılsın?” diye sorsam “iyiyim” diyor ama sadece lafın gelişi...
Konuşmanın ikinci dakikasından itibaren hiç de iyi olmadığı çıkıyor ortaya.
Herkesin ki buna ben de dahilim, yaşama dair bir sıkıntısı var.
Hepimizin sınav soruları başka yerden ama ruhumuzda yarattığı hareketler benzer.
Astrologlar ve enerji uzmanları
1 Eylül’e kadar bu durumun süreceğini söylüyorlar.
Tabii herkes için tarih aynı olmaz.
Aramızda şanslı ya da şanssız insan diye bir ayrım yok. Sadece benzer durumları farklı zaman dilimlerinde yaşıyoruz. Gittiğim onlarca eğitimden birinde herkesin doğum tarihlerine göre dönemlerinin olduğuna dair numerolojiye ait bir bölüm vardı.
Kişilerin bu dönemlere göre hareket ettiklerinde daha verimli ve başarılı olduklarına inanılıyor.
Alın küçük bir özet...
Şimdi doğum tarihinizi gün ve ay olarak yazın ve önünüze bir takvim alın…
Örnek olarak yılın ortasını yani 15 Haziran doğumluları ele alalım. Herkes kendi doğum tarihine uyarlasın.
15 Haziran + 52 gün = 15 Haziran - 5 Ağustos Güneş dönemi (en başarılı zaman diliminiz atın imzaları)
06 Ağustos + 52 gün = 06 Ağustos - 26 Eylül Ay dönemi (duygusal-sanatsal yatırımlar için iyi dönem. Önemli kararları erteleyin)
27 Eylül + 52 gün = 27 Eylül - 17 Kasım Mars dönemi (detoks yapın, yeni bir iş için adım atmayın)
18 Kasım + 52 gün = 18 Kasım - 08 Ocak Merkür dönemi (Yazın, çizin, üretin, yeni projelere başlayın)
09 Ocak + 52 gün = 09 Ocak - 01 Mart jupiter dönemi (2. en başarılı ve şanslı döneminiz, bolluk ve bereketi çekin)
02 Mart + 52 gün = 02 Mart - 22 Nisan Venüs dönemi (evlenin, nişanlanın, aşık olun)
23 Nisan + 52 gün = 23 Nisan - 14 Haziran (ara verin, başlamayın, yeni oluşumlar için hazırlık yapın).