Cadde TÜRKiYE’Yi DAHA iYi TANIMAK iSTiYORUM

TÜRKiYE’Yi DAHA iYi TANIMAK iSTiYORUM

11.07.2011 - 21:56 | Son Güncellenme:

Rock’n Coke organizasyonuyla 17 Temmuz’da İstanbul’da bir konser vermeye hazırlanan Moby, Nil Kural’a konuştu. 2003’te Efes One Love kapsamında izlediğimiz Moby’nin 8 yıl sonra tekrar karşımıza çıkmasının nedeniyse yeni albümü

TÜRKiYE’Yi DAHA iYi TANIMAK iSTiYORUM

“Obama’yı rock yıldızı olarak değerlendirmemek lazım!”n 2003’te Türkiye’ye geldiğinizde konserde “George Bush bir geri zekalı olduğu için özür dilerim” demiştiniz. Barack Obama hakkında ne düşünüyorsunuz?

Amerikalıların politikacı beklentileriyle ilgili bir sorun var. Amerikalılar, başkanlarının rock yıldızı, süper kahraman ve film yıldızı gibi olmalarını bekliyor. Barack Obama bir politikacı. Onu rock yıldızı kriterleriyle değerlendirirseniz, iyi bir iş çıkarmadığını düşünürsünüz. Ama onu bir politikacı olarak düşünürseniz bence başarılı. Bir de şu var, kim olursa olsun George Bush’tan daha iyidir. Bence tarih, George W. Bush’un ABD tarihinin en kötü başkanı olduğunu yazacak.

2003’te Efes One Love kapsamında İstanbul’da bir konser veren Moby, ikinci kez İstanbul’a konuk oluyor. Bu kez 17 Temmuz’da Rock’n Coke’un ana sahnesini şenlendirmek için.

Moby, stüdyoda her şeyi kendisi yapan müzisyenlerden. Albümlerini kaydederken, bas, elektro gitar, keyboard ve vokal, aklınıza ne gelirse kendisi çalıyor. ‘Tek başına orkestra’ halinde çıkardığı albümler dünyada 20 milyondan fazla sattı. Aralarında ‘South Side’, ‘Porcelain’, ‘Natural Blues’, ‘We Are All Made of Stars’ ve ‘Why Does My Heart Feel So Bad?’in de olduğu pek çok hit şarkısı var.

Amerikalı müzisyenin çalışmaları aynı zamanda James Bond filmleri, ‘The Bourne Identity’nin de aralarında olduğu yapımlarda beyazperdeden ses verdi. Michael Jackson, David Bowie, Brian Eno, Pet Shop Boys, Britney Spears, New Order, Public Enemy, Guns ‘N’ Roses ve Metallica gibi birbirinden önemli müzisyenlerle birlikte çalışmışlığı da var.

10 parmağında 10 marifet bulunan Moby, nam-ı diğer Richard Melville Hall, İstanbul’a gelmeden önce ‘Destroyed’ turnesi kapsamında şehir şehir gezerken telefonda sorularımızı cevapladı.

* Moby denince akla ilk gelen tür elektronik müzik. Ama konser performanslarınızda rock soundundan vazgeçmemeniz dikkat çekiyor. Kendinizi bir müzisyen olarak hangi türe daha yakın hissediyorsunuz?

Müzisyen olarak altyapımın garip ve karışık olduğunu söyleyebilirim. İlk başta çocukluk dönemimde klasik müzikle ilgileniyordum. Sonra bir ara punk rock çaldım. Bir süre cazla da ilgilendim. Şimdi ise yaptığım müziğin eklektik olduğunu söyleyebilirim. Elektronik, rock, klasik ve caz öğelerine rastlayabilirsiniz içinde.

* Rock’n Coke’da bizleri ne bekliyor?
Bu turnedeki çalacağım şarkıların en iyiler toplaması olduğunu söyleyebilirim. Birkaç şarkı yeni albümüm ‘Destroyed’dan olacak. Ama eski albümlerimden ‘Play’, ‘18’ ve ‘Hotel’den şarkılar da var. Genelde kendimi bir izleyici olarak hayal edip ne dinlemek isteyeceğimi düşünürüm. Onların da en sevdikleri şarkıları dinlemek isteyeceklerini düşünerek en iyiler gibi bir toplama karar verdim.

* ‘Moby Dick’in yazarı Herman Melville’le akraba olduğunuzu biliyoruz. İsminizin buradan geldiğini de... ‘Richard’ diyen de var mı?

Gerçek ismim Richard Melville Hall ama ben doğduktan hemen sonra annem ve babam takma isim olarak Moby demeye başlamışlar. Gerçek ismim Richard olmasına rağmen hiçbir zaman bana bu isimle hitap edilmedi. Ailem ve arkadaşlarım bana hep Moby dedi.

* İlk İstanbul konseri sonrası bloğunuzda İstanbul’u çok sevdiğinizi yazmıştınız. Burada vereceğiniz ikinci bir konseri kabul etmenizde bunun bir etkisi oldu mu?

Kesinlikle. Bunu laf olsun diye söylemiyorum inanın ama bence İstanbul dünyadaki en harikulade şehir. İnanılmaz güzel, tarih, kültür ve insanlar yönünden çok hoş. Bir daha gelene kadar aradan 8 yıl geçmesinden ötürü de çok üzgünüm.

* Daha uzun kalacak mısınız?
Bu turne dolayısıyla maalesef konser sırasında sadece 2 gün geçirebileceğim İstanbul’da. Ama turne bittiğinde tatil planım Türkiye’de gezinmek. Turnenin sonunda Türkiye’de sadece bir turist olarak zaman geçirmeyi ve ülkeyi daha iyi tanımayı çok istiyorum.

* Türkiye’ye 2003’te gelmeden önce bu ülkeye dair fikriniz nasıldı? Bu değişti mi?
Eski kız arkadaşlarımdan biri Türk’tü. Neyse ki bu nedenle burayla ilgili pek çok şey biliyordum. İstanbul ve Ankara’da kalmış. Onun ve Türk arkadaşlarının vasıtasıyla Türkiye’ye dair pek çok bilgiye sahiptim. Ayrıca felsefe okudum ama politika ve tarih ilgi alanlarım. Tarihe meraklı olduğum için de 20 yüzyıl Türkiye tarihini okumuştum.

* İslam’ın yanlış anlaşıldığıyla ilgili sözleriniz de olmuştu. Aradaki yıllarda düşünceleriniz nasıl gelişti?
Bu karışık bir konu. Benim gibi ABD’de yaşayan ve İslam’a dair hemen hemen hiçbir şey bilmeyen birinin İslam’la ilgili fikir beyan etmesi saçma olur. Ama şunu biliyorum ki, Batı medyası cidden basitliği çok seviyor. Olayları siyah veya beyaz olarak yansıtmayı da. Benim fark ettiğim İslam kültürü diğer bütün kültürler gibi çok karmaşık. Ama İslam kültürü medyada siyah ve beyaz olarak sunuluyor. O günlerde fark ettiğim de şuydu: İslam kültürü Batı medyasında yansıtılandan farklı.

* Türk izleyicisi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türk izleyicisi bir yandan çok bilgili diğer yandan da çok hevesli. Bir müzisyen olarak bir izleyici kitlesinden beklediğiniz de tam olarak bilgi ve hevesin bir arada olmasıdır. O yüzden çok iyi vakit geçirdiğimi hatırlıyorum.