Cadde Yıldırım, yıldırım gibi

Yıldırım, yıldırım gibi

04.12.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sihirli Anneme bayılıyorum, Ağır Romana göbek atarak giren ağlayarak çıkıyor, Arnavutköyde Balıkçı Hasan, Aspava Mantı Evi, Nazan Öncel dolu dizgin, Dom Perignon gecesi, Güldüren Şüphe Kadıköy Halk Eğitimde, G.O.R.A.ya İskender yarım porsiyon geldi, podyumun starlarından jest...

Yıldırım, yıldırım gibi

Güzel dostum, kendime en az ailem kadar yakın hissettiğim modanın duayeni Yıldırım Mayruk 2023e Hikayelerin altıncısını üç gösterimle sundu. Ortalık yine ayağa kalktı. Bir kostümün 700 saat el işçiliğine mal olduğu defilede 76 çok özel parça vardı. Bu kez her giysi tablo gibi adlandırılmıştı; İhtiras, Radikal, Randevu, Boğaziçi, Çifte Kavrulmuş... Kaşmir, tweed, yünkrep, müslin, tafta, organza, kadife ve dantelin kullanıldığı koleksiyonu, aralarında Sema Şimşek, Deniz Pulaş, Tülin Şahin, Sinem Güven, Hatice Şendil gibi Türk mankenler sundu. Yanı sıra Mayrukun uğuru olan Rebekanın da aralarında bulunduğu 4ü zenci, toplam 7 yabancı manken de vardı. Geometrik sınırların zorlandığı 5 renkli perspektif podyum, ilk kez Büyük Usta Mayruk defilesinde yer aldı. Sabah 11.30 ve 15.00deki gösteride 800 öğrenci vardı. Yıldırım Mayruk ve Barbaros Şansal bu öğrencilere her kostümle ilgili özel açıklamalarda bulunarak defileyi izlemelerini sağladı. İki sunuma katılan Kız Teknik, Meslek ve Olgunlaşma Enstitüsü öğrencileri 10ar milyon lira ücret ödedi. Ama tüm gösterilerin geliri Rotary International tarafından İstinyedeki 100. Yıl Anadolu Lisesine aktarıldı. Yemekli olan Gala Club Innin davetiyeleri ise 150 milyon lira bağış karşılığında satıldı. Mankenlerin saçını M.O.S.dan Muammer Yaprakgül, makyajını Oya Tolga yaptı. Uluslararası koreograf Uğurkan Erez ve Yıldırımın ortağı Barbaros Şansal yine işin başındaydı. Efendim, hemşerim ve şarkılarını keyifle dinlediğim dünya güzeli bir insandan, Nazan Öncelden söz edeyim size. Nazan, 2004ü dolu dizgin kapatıyor. Yeni Melek Gösteri Merkezinde dünkü gösterisinin ardından bu akşam da sahne alacak. Bildiğiniz üzere 22 Ekimde verdiği konserde izdiham yaşanmıştı. Ardından da ilk kez bir içkili yerde, bugüne değin kalitesinden asla ödün vermeyen Günayda sahne alacak Nazan. Sevgili Günay Tuncel "8 ve 11 Aralıkta iki gala yapacağız. Yemek müziğinde Mr. Cole ve Özlem Ersoy var. Özlenen Günay geceleri başlıyor yani" dedi. Sizi bilmem, ben orada olacağım. Nazan Öncel, Süper Star Ajda Pekkan, Nükhet Duru ve Sibel Canın albümlerine de şarkı verdi. Yani kızın boş vakti kalmadı. Günayın telefon numarası (0212) 230 33 33. Efendim, dediğim çıktı; Trilyonluk Hollywood yapımı Büyük İskender G.O.R.A. tarafından afiyetle yenildi. G.O.R.A.yı bir haftada 2 milyona yakın kişi izlerken Büyük İskender hâlâ 150 binde. Bilin istedim yani. Bu işler öyle sansasyonla filan dönmüyor. Bir yıldır Arnavutköydeki Balıkçı Hasana gitmiyordum. Nedeni, Çeşme Dalyandaki Balıkçı Hasanın patronu olan arkadaşım Hasan Kandemirin buradaki ortaklığının kısa sürmesiydi. Hasan ayrılınca oraya gitmeye gönlüm elvermedi. Ama bu inadımı can dostum İzzet Çapa kırdı. İzzet, Murat Özalp, Ali Sayar birlikte gittik. Patron Hasan Gündüz aslında çok saygılı, tertemiz bir çocuk. Hemen masaya geldi. Zaten buranın müdürü, Maksim Gazinolarının eski şefi Tiril İsmail. İsmail Ağabeyi de 25 yıldır tanırım ve severim. Kısacası kırgınlığın ortadan kalkması hoş oldu. Salon şefi Bülent Başarır, mutfak şefi Hüseyin Kara, garson Arkın Özdemir, komi Muharrem Dağıtır hizmette kusur etmediler. Dikkatimi çekti; Mutfak ve tüm personel pırıl pırıldı. Zaten İsmail Etikeye Tiril dememizin nedeni, çok titiz olması. Ben mezelere bayıldım. Çünkü çoğu İzmirimin otlarından yapılmış; Radika, turp, cibes, hoşmeri... Hele dereotlu bir fava yapmışlar, valla iki tabak yedik. Patlıcan közde, balık köfte, ahtapot söğüş, zencefilli-sütlü karides, kalamar ızgara derken ne yazık ki çok sevdiğim ızgara levrek tabakta kaldı. Hafta arası olmasına rağmen hareketliydi. Bir masada Toprak Sergen vardı. Hasan "Abla gelmene de mutfağımızı beğenmene de çok sevindim. Tamer Karadağlı, Cem Yılmaz, Yılmaz Erdoğan, Korkmaz Yiğit, Levent Kırca, Deniz Akkaya, İzzet Çapa, Gülşen de yemeklerimizden çok memnunlar" dedi. Finali sakızlı muhallebi ile yaptık. Öyle lezzetliydi ki ondan da iki tabak yedim. Balıkçı Hasanın telefon numarası (0212) 263 48 29. Yüzyıllardır kralların taç giyme törenlerinden ülkelerin barış kutlamalarına kadar her özel günün içkisi olan Dom Perignon Vintage 96 için Margauxda Türkiyenin önemli gurmeleriyle bir aradaydım. Yakışıklı kavalyem Ali Sayar, btnin (Türkiyenin en büyük ve en pahalı içki markalarını ithal eden firma) genç ve yakışıklı patronu Burak Türeci, güzel eşi Müge, gecce.comun patron ve patroniçesi sevgili Gül-Kenan Erçetingöz aynı masayı paylaştık. Dom Perignon Bölge Müdürü Francois Laurent Vitrac ile btnin Satış ve Pazarlama Müdüresi Gülay Kamaz konukları karşıladı. Çok şık bir yemekti. Önce Asya usulü pesto ve karışık yeşillikler içinde ördek carpaccio geldi. Ama ağır olduğu için ben yiyemedim. Sonra üzerinde ıstakoz olan balkabağında yapılan ravyoli (bildiğimiz muska makarna) sunuldu. Ana yemekte ise kağıtta kuşkonmaz ve mevsim sebzeleri eşliğinde kalkan fileto vardı. Final taze mango bombası ve Hennessy X.O konyak ile oldu. Sizin anlayacağınız şık ve pahalı bir geceydi. Sevgili Kenan ile bol bol kaynattık. Biliyorsunuz Türkiyede yapılmayanı yaptılar sevgili Kenan ve Gül. gecce.Winter.Guide.2005 kış rehberi yine çok dolu. Restoranlar, barlar, gece kulübü ve oteller var içinde. Üstelik İngilizce ve Türkçe yazılı. Evimin baş köşesinde duruyor. Eğlenceyi, yaşamı sevenler, bayilerde satılan bu rehberi kaçırmamalı. Neyse, yine geceye dönelim. Margauxnun şefi Mike Norman hoşluklar yapmış. Sevgili işletme ortağı Kemal Koç çok şıktı. Şampanyalar su gibi aktı ama ben koklamakla yetindim tabii. Efendim, yeni oyunları Güldüren Şüphe ile büyük ilgi gören Süheyl-Behzat Uygur Tiyatrosu bugün ve yarın Kadıköy Halk Eğitim Merkezinde Kadıköylüleri güldürecek. Uygur kardeşlerin yanı sıra Yıldırım Öcek, Ayça İnci, Taylan Erler, İncilay Şahin, Alp Kırşan ve Zülfikar Yazgaç gibi televizyon ve tiyatro dünyasından ünlü isimlerin yer aldığı iki perdelik komedi kaçmaz. Balıkçı Hasanın mezeleri, Champagnede 96 hasatı Pardon, yukarıda es geçtim. Hasandan çıkıp eve doğru giderken favori yerlerimden olan Aspava Mantı Evine uğradım. Buranın patroniçesi sevgili Melahat Çevikkol gerçekten dişiyle, tırnağıyla geldi bu yerlere. O küçük, şirin dükkanında o kadar lezzetli ev yemekleri, tatlı ve kurabiye çeşitleri yapıyor ki, anlatamam. Kilo almayacağımdan emin olsam tabak tabak yerim ev baklavasından, kıymalı, peynirli, pazılı kol böreğinden. Sadece bunlar yok. Mantısı, etli dolması, İzmir köftesi, fırında etli güveci... Hele zeytinyağlı yaprak dolması ve mücveri var ki yıkılıyor. Siz benim bunları saydığıma bakmayın, daha çok çeşit var. Ama doktorum olan Prof. Dr. Hakan Şentürk spastik kolon nedeniyle domates ve domatesin olduğu tüm yemekleri, kabak, baklava, fasulye, beyaz undan olan pek çok lezzeti yasakladığı için ancak yiyebildiklerimi sayabiliyorum. Ama Aspava Mantı Evini kaçırmayın. Evlere, işyerlerine servisi var. Telefon numarası (0212) 358 49 24. Arabama binerken güzel yürekli arkadaşım, kıro lakabını taktığım sevgili Kerem Alışık ile karşılaştım. Kereme kıro dememin nedeni, yüreğinin çok temiz olması. Hatta bazen "Bu çocuk bu alemin adamı değil, nasıl oyuncu olmuş" diye şaşırıyorum. Malum, sanat dünyasında çok fazla entrika ve yılanlık var da. Kerem, duymuşsunuzdur, Küçük Sahne Sadri Alışık Tiyatrosunda 25 kişilik dev bir kadro ile sinemada gösterildiği yıllarda büyük olay olan Ağır Romanı oynuyor. Kostümler anne Çolpan İlhandan. Oyunun yazarı Metin Kaçan da kadroda. Oyunculuğuna hayran olduğum Meral Oğuz dışında kadroda sevgili arkadaşım Özlem Savaş, Cezmi Baskın, Devrim Saltoğlu (Asmalı Konakın Seyhan Ağası), Ruhi Sarı, Gülsen Tuncer, Emre Törün, Hüseyin Elmalıpınar, Hülya İniş ve Nihat Nikerel var. Dansçılar da cabası. Kapalı gişe oynayan Ağır Romana henüz gidemedim. Ama Kerem "Seyirciden gelen tepkiler çok hoş. Bütün duyguları yaşıyorlar. Girişte darbuka ve klarnetle karşılanan seyirci neşeyle oturuyor koltuğuna. Ama finalde mahallenin dramıyla ağlayarak salonu terk ediyor" diyor. Aspava Mantı Evi, Küçük Sahnede Ağır Roman Efendim, hiçbir zaman kendimi sinema ve televizyon eleştirmeni olarak görmedim. Görmem de. Bu işi yapan arkadaşlarım var. Favorilerim, Cengiz Semercioğlu ve Yüksel Aytuğ. İkisinin de sayfalarını keyifle okuyorum. Dikkatinizi çekerim sayfalarını dedim, köşelerini değil. Çünkü Cengiz de Yüksel de gazetelerinde iki tam sayfaya hakim durumda. İkisinin de fanatik okuru oldum. Cengizin her perşembe Haber Türkdeki Ful Ekran adlı programını da kaçırmayın. Neyse, iyi bir televizyon izleyicisi olduğumu da söyleyemem. Benim yerime sırdaşım İsmail Akkaya bu işi gayet güzel yapıyor. Ben de ondan aldığım tüyolarla dizileri izliyorum. Ama Kanal Dde Sihirli Annem var ya, beni koparıyor. Pazar günü sinema ve balığa gitme saatimi bile ona göre ayarlıyorum. Mutlaka büyükler de izlemeli. Çok güzel mesajları var. Defne Joy Foster, dizideki adlarıyla Çilek, Toprak, Betüş... Hele hele Suzan rolüyle Zuhal Topal bir haftalık yorgunluğumu alıp haftaya zinde başlamama neden oluyorlar. Tabii bir de atvnin Avrupa Yakasını yabana atmam. Gülse Birselin eline sağlık. Avrupa Yakasında rol alan herkesi de kutluyorum. İyi ki varsınız, bu milleti günlük sıkıntılarından bir an da olsa kurtarıyorsunuz. Evet, sizlere yine her telden, yaşamdan kesitler sunmaya çalıştım. Sevinçleriniz okyanuslar, üzüntüleriniz ise kum tanesi kadar olsun. Hoş kalın. Ekranlarda bir gezinti Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşır Altın Öğütler sdudek@simge.com.tr