Futbolda bazen akıl almaz işler oluyor. Tıpkı Trabzonspor’un hafta içinde başına gelenler gibi... Başakşehirspor maçında taraftarın neden olduğu kötü ve çirkin tezahürat, herhalde ilk kez bir Süper Lig kulübünün bu kadar ağır bir ceza almasına neden oldu. Oldu da; yaklaşık 27 bin taraftar nasıl tespit edildi, hangi ruh hali içinde rapor yazıldı anlamak zor.
Bazen gerçekten abartıyor, ölçüyü kaçırıyoruz. Hiç standart yok.
***
Son derece keyifsiz, temposu düşük, faul düdükleriyle sık sık kesilen bir ilk yarı izledik. Doğrusu, Süper Lig standartlarının hayli altında kaldı.
Oyuna baskılı başlayan ve henüz 6. dakikada Rodellaga ile öne geçen Trabzonspor’un favori gösterildiği maçta, Ankaragücü çabuk toparlandı.
Bordo-mavili ekibin orta sahası sorun olmaya devam ediyor. Yusuf ve Abdülkadir Parmak topu ayaklarından geç çıkarınca pres karşısında hayli zorlandılar. Oysa, Abdülkadir Ömür ile sağ, Novak ve Nwakaeme ile sol kanadı etkili kullanabilse, ağır Ankaragücü savunması arasında daha çok pozisyon bulabilirdi bu bölümde.
Transferin son gününde yasağı kalkan ve kadrosunu takviye etme şansı bulan Ankaragücü’nde dün ilk kez forma giyen 4 oyuncu vardı. Bu bazen dezavantaj gibi de görünebilir, avantaja da dönüşebilir. Bu maç özelinde ilki oldu. Umarım son gün çaresizliğinden, menajerlerin tuzağına düşmemiştir başkent temsilcisi!
***
İlginç bir ikinci seyretti tribünler. Her iki takım adına da neler kaçmadı ki? Trabzonspor’un baskısı vardı. Ekuban, Nwakaeme, Yusuf, Rodallega bir maçta bu kadar pozisyona girip eli boş dönmüş müdür, ben anımsamıyorum. Hani o topların bir tanesi ağları bulsa, Ankaragücü teslim bayrağını o dakika çekecekti.
İlginç dedik ya. Ligin ilk yarısında oynanan maç geldi gözümün önüne... Neden mi? Ankaragücü son bölümlerde öyle bunalttı ki rakibini, bir kaza golü sürpriz sayılmayacaktı.
Bu kez Trabzonspor üzülmedi. İkinci yarıda sakat sakat oyunda kalan kaleci Uğurcan’ı kutlamak gerek. Müthiş bir özveri gösterdi, galibiyette aslan payının sahibi oldu.
Yorum yapar ve eleştirirken, insaflı olmak gerek. Ünal Karaman haklı. O kadar eksiği ve sakatı var ki... Aynı takım kaç maçtır bu düzende sahada yer alıyor. Alternatifleri yok. Yoğun maç trafiğinde dinlenme şansları yok.
Elbette iniş-çıkışları olacak genç oyuncuların. Onlara kimsenin kızma ve sitem etme hakkı yok.
Galibiyet her zaman iyi gelir! Hele ki önünüzde bir Galatasaray maçı varsa...
Hakem Mustafa Öğretmenoğlu’na gelince... MHK’nın yeni prensi dün beklenenin dışında, her iki takım adına verdiği kararlarla vasatın altında bir yönetim gösterdi. VAR’ın hakemler üzerinde çok olumlu bir etki göstermediğinin örneği oldu.
