Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bazı hikayeleri doksan dakikaya sığdıramazsınız. Özveriyi; niyeti üzüm yemek değil, bağcı dövmek olanlara anlatamazsınız.
Örneğin; stoperden sağ bek olur mu? Veya çizgi oyuncusundan savunmacı? Savunmacı orta sahanın göbeğinde görev yapabilir mi? 18 yaşındaki bir gence, süper ligdeki ilk maçında, üstelik Galatasaray deplasmanında kale teslim edilir mi?..


Adınız Trabzonspor, kadronuz dar ve çok önemli oyuncularınızın yokluğunda takım kurmakta zorlanıyorsanız, bu garipliklerin hepsi olur!

Bordo-mavililerin on gündür nefes almadan, dinlenmeden ve zihinsel olarak yorgun çıktığı üçüncü sınavda, iki sağ bekin sakatlığında görev Hüseyin’e kaldı. Maç boyunca kusursuz oynadı. Savunmanın göbeğinde Toure ve Hosseini uzun aradan sonra birlikte maça çıktı. Önemli hatalar yaptılar, özellikle Toure çok kötü idi. Antrenman yapmadan maça çıkan Yusuf fedakârlıkta bulunarak formasını aldı, yetersizdi. Diğerleri “yorgun savaşçılar” sınıfında idiler!
Maçın kahramanı kim derseniz; kaleci Uğurcan derim. Her iki yarıda öyle kritik kurtarışlar yaptı ki? Takımını adeta ipten aldı. Çok önemli müdahalelerde bulundu, yenilgiyi önledi.

Haberin Devamı


Nwakaeme mi? Kasımpaşaspor’un baskı kurduğu ve kaleyi uzaktan tehlikeli şutlarla yokladığı bölümlerde sahneye çıktı ve kişisel becerisi ile attığı gollerle sivrildi. Ama tek başına kaldı.
Soyunma odasına iki farklı önde girmek önemli, lakin fiziken yıpranmış bir takım iseniz, direnciniz düşer, ofansif oyuncuların çokluğunda takım savunmasında zaafiyet yaşarsınız. Öyle de oldu. Perica’nın golü panik havası yarattı. Trabzonspor geriye yaslandı.


Rakip üç taze kuvvet aldı, Ünal hocanın oyunu tutacak hamlesi yoktu. Abdülkadir’i çıkarması ise garipti. Özellikle son 20 dakika inanılmaz bir baskı kurdu ev sahibi takım. Nitekim Toure’nin 88. dakikada ceza alanı içinde elle oynamasına verilen penaltı ve Trezeguet’in eşitlik sayısı malumun ilanı idi.
Sonuç Trabzonspor açısından trajik ama kötü değil. Ünal hocanın yerinde olsam bu takıma üç gün izin verir, Akhisar maçına “arınıp” gelmelerini sağlardım!