Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Geçen haftaki Galatasaray- Fenerbahçe derbisinde yaşananlar, VAR üzerinden yeni bir tartışmaya daha yol açtı.
Fırat Aydınus, Türkiye’nin en iyi hakemlerinden biri ve Merkez Hakem Kurulu’nun can simidi. Başları sıkışınca “gel kurtar bizi” diyorlar, dolayısıyla yıpratıyorlar.
Deneyimli hakem bu zorluktaki mücadeleyi vasatın üzerinde bir yönetimle bitirdi.
Ancak maçın bitimindeki olayları teknolojiye rağmen sağlıklı değerlendirememesini yadırgadım.
Örneğin; son düdükten sonra, iki takım oyuncularının tamamı ve yedek kulübeleri sahanın içine girdi.
Hakem bu karmaşa içinde kimin ne yaptığını göremez ve süzemezdi elbette..
Ortalık sakinleştikten sonra ne yaptı Aydınus ve VAR ekibi?
Dakikalarca görüntüleri izledi. İki yardımcısı ve Riva’daki 3 VAR görevlisi ile birlikte. Toplam 12 göz yani. Üstelik seyirci baskısı filan da yoktu.
Ardından Fenerbahçe’den Jailson ve Soldado, Galatasaray’dan ise Ndiaye kırmızı kartla cezalandırıldı.
İlginçtir, Donk’un uçan tekmesi ve Rodrigues’in hareketlerine uyarı bile gelmedi. Olayları başlatan Belhanda’nın nasibine ise sarı kart düştü.
İyi de Fırat hocam, nabız atışın 90’a düştükten sonra, sakin kafayla o görüntülere bakıp nasıl es geçersin Donk ile Rodrigues’in eylemlerini?
Şu kadar karttan fazlası gösterilmez diye bir kural mı var?..
Aydınus’un gözünden kaçanlar Hukuk Müşavirliği’nin radarına takıldı. İki futbolcu da disiplin kuruluna yollandı, onlar da bastı cezayı. Al sana polemik!
Kusura bakma hocam, Galatasaray camiasının ayaklanması ve hedefe ekstradan federasyonu da koymasının tek gerekçesi, Donk ve Rodrigues’e o akşam gösterilmeyen kırmızı kartlardır. Keşke faturayı sahada kesebilse idiniz!..
Sarın filmi, yeniden izleyin diyeceğim ama... İş işten çoktan geçti.
VAR’ın ve hakemlerin gündeme gelmediği bir hafta, bize haram galiba!

Haberin Devamı

Günlerden 10 Kasım...
Dünya’da hangi lider ölümünden 80 yıl sonra bu denli büyük bir özlemle anılır ve sevgiyle yad edilir?..
Elbette Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk.
Görevimiz, O’nun bizlere emanet ettiği değerleri korumak ve her 10 Kasım’da verdiğimiz sözü daha güçlü tekrarlamak.
Hiç kuşkun olmasın Atam. Bugün Ankara’da on binler, sınırlarını çizdiğin topraklarda on milyonlar, sana olan saygısını dile getirecek. İnadına, sonsuza dek bitmeyecek bu sevda...

Haberin Devamı

Koca kaptan, hakkını helâl et!
Ampute Futbol Milli Takımı geçen yıl Avrupa şampiyonu olmuştu. Bu kez çıtayı üste taşıdılar ve dünya ikinciliğini elde ettiler.
Müthiş bir başarıydı, takdiri fazlası ile hak ettiler.
Peki karşılığını gördüler mi?
Derbi kavgası ve şarkıcı ile oyuncu sevgilisi arasındaki darp davası magazin sayfalarından taşıp ana haber bültenlerine manşet olurken, kahramanların Meksika destanı iki sütuna sıkışıp kaldı.
Final maçında penaltı kaçıran takım kaptanı Osman Çakmak, “Ben 5 Kasım’da mayına basıp ayağımı kaybetmişim. Demek ki bu tarih bana yaramıyor. Türk halkı hakkını helâl etsin” derken yüreğim dağlandı.
Koca kaptan üzülme.
Bir borç varsa bizimdir. Asıl sen hakkını helâl et.
Senin ve arkadaşlarının değerini bilemeyenleri de affet!..

Haberin Devamı

Burak özür dilemezse, terk edin stadı!
Önce durum tespiti yapalım;
Burak Yılmaz geçen haftaki Bursaspor maçının 70. dakikasında oyundan alınınca, teknik direktörü Ünal Karaman’a tepki gösterdi mi?
Gösterdi.
Trabzonspor taraftarı hocasına sahip çıkarak, onu yuhaladı mı?
Yuhalandı.
Bonuslar hariç yıllık 3.5 milyon euro kazanan ve kulübün tapusunu aldığını sanan Burak, protestolar üzerine tribünlere küfür etti mi?
Etti.
Milyonlarca insanın televizyon başında izledikleri hoş şeyler miydi?
Hayır.
Yönetim bu eylemi nedeniyle Burak’a 500 bin lira para ve bir maç kadro dışı bırakma cezası verdi mi?
Verdi.
Sonuç;
Başı her sıkıştığı vakit çark edip “ben bu kulübü ve kenti seviyorum” mesajı veren Burak’ın samimiyetini kanıtlaması için yapacağı tek şey var.
Eğer affedilir ve Fenerbahçe maçı kadrosuna dahil edilirse, sahaya ısınmaya çıktığı vakit santrada mikrofonu eline alıp 41 bin taraftardan sinkaflı sözleri nedeniyle özür dilemelidir.
Dilemezse mi?
Trabzonspor tribünlerine yakışan, kendilerine küfür eden Burak sahada ise, stadı terk edip gitmektir.
Başkan Ahmet Ağaoğlu ve yönetimine naçizane önerim, bu kadar kısa sürede 250 milyonu aşkın borç ödediniz ya...
Biraz daha özveride bulunun ve Trabzonspor ile gönül bağı kopan kim varsa, en az zararla gönderin. Formayı da hak edenlere verin.
Nasıl olsa 4-5 sene daha kimsenin şampiyonluk beklentisi yok, değil mi?..