CHP'li Öztrak ekonomideki gelişmeleri Milliyet'e değerlendirdi: Tehditle ekonomi düzelmez

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, döviz kurundaki yükselişe bağlı ekonomik gelişmeleri Milliyet’e değerlendirdi. Öztrak’ın açıklamalarından satır başları şunlar:

YENİ TEDBİRLER GEREKLİ: BDDK ve Merkez Bankası’nın attığı adımlar, likidite sorununu ortadan kaldırmaya dönük adımlardı. Dolayısıyla bir manevra alanı sağlamış oldu. Bundan hemen sonra, iktidarın yitirdiği güveni yeniden getirecek çok ciddi ve kararlı tedbirleri alması lazım. Bu tedbirler; hukuk, adalet, yapısal reformlar, rekabet gücü, israfın önlenmesi gibi çeşitli alanları kapsamalı. İhale yasasını yeniden uluslararası standartlara getirmek lazım veya kamu-özel işbirliği çerçevesinde alınan kredilerin, Hazine tarafından üstlenileceği gibi garantileri ve kamunun yükünü artıracak diğer garantileri durdurmak lazım.

EKONOMİDE KIRILGANLIK VAR: ABD’nin, Türkiye’ye yaklaşımı, uluslar arası ticarete getirdiği kısıtlamalar, uyguladığı yaptırımlar kabul edilebilir değildir, hukuki değildir. Bu yaptırımlar, Türkiye’de birtakım olumsuz ekonomik gelimleri tetiklemiş olabilir. Ama şu soruyu sormamız lazım, niye başka ülkede yaptırımlar bir etki yaparken bizde bin etki yapıyor. Bu kırılganlığın bizde olduğunu gösteriyor. Haziranda kararname çıkararak, ‘Şirketler döviz geliri elde etmese bile dövizle borçlanabilirler’ dedi. Bu kararnameyi Trump mı çıkardı?

EMİR KOMUTA EKONOMİSİ: Tehdit ederek, savcıları polisleri görevlendirerek bu iş düzelmez. Bu milletin en sevmediği ekonomi türü, emir komuta ekonomisi, en sevmediği şey de tehdittir. Tehditle başladığınızda Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olursunuz. Evet ABD yönetiminin uygulamakta olduğu yaptırımlar, Türk ekonomisinde belli zaafiyetleri tetiklemiştir ama bu zafiyetler AKP’nin yönetim anlayışından kaynaklanmıştır.

DURUM HİÇ İYİ DEĞİL: “Mali kural getireceğiz” diyorlar. Mali kuralı yasayla getirmesinler, Anayasa ile getirmeleri lazım ki millet inansın. Çıkıp diyoruz ki, ‘Trump yaptı’. Trump yaptı deyip, sırtüstü yatarak, hiçbir şey yapmayarak bu krizin üstesinden gelinmez. ‘Trump yaptı, Trump bizi dövüyor’ diye sızlanacaksınız ama yapmanız gerekeni yapmayacaksınız. Evet Trump’ın yapmış olduğu şey bir köpük olmuş olabilir ama ekonomideki durum hiç iyi değil. Trump etkisi olmasa da ekonomideki işler iyi gitmiyor. Bütün hikaye; ekonominin temelleri sağlam değil. Güven yok. Önce kendi evine çeki düzen vereceksin. Birileri beni itiyor diye sızlanmaktan vazgeçeceksin. Ayağa kalkacaksın, seni iteni sen de iteceksin.

KRİZİ GÖRÜP SEÇİME GİTTİLER: Ekonomiyi yönetmek giderek güçleştiği için hükümetin, ortağı ile birlikte seçimleri öne aldığını biliyorduk. O zaman Trump etkisi yoktu. Bahçeli’nin başkanlık sistemine yeşil ışık yakmasıyla, 24 Haziran seçimlerine gelene kadar TL yüzde 50 değer kaybetmiş. Faizler de yüzde 8,81’den 19’a çıkmış. Sonra ortaya Rahip Brunson meselesi çıkmış, kur yüzde 40 civarında artmış, faizler 4 puan artmış. Ekonomide bozulma zaten var, bunu gördükleri için seçime götürdüler.

MASA KURDUK: Bir masa kurduk. Bu masada il başkan yardımcılarımız, Türkiye genelinde tespit ettikleri sorunları bildirecekler. Açılan kapanan iş yerleri, işsiz kalanlar, borcunu ödeyemeyenler... Biz de çözüm önerilerini bu masada geliştirip kamuoyuna açıklayacağız. Benim başkanlığımda olacak. Üye sınırlamamız yok. Düzenli toplantılarla ortak aklı harekete geçireceğiz. Türkiye, IMF kapısına gitmesin diye bu masayı kurduk. İnşallah burada geliştirdiğimiz çözümlere iktidar kulak verir, uygular.

TBMM TOPLANMALI: Güveni sağlamak bakımından TBMM’de de atılması gereken adımlar var. Bu çerçevede biz TBMM Başkanı’nın Meclis’i toplantıya çağırmasının doğru olacağını düşünüyoruz. Bizim de çağırma hakkımız var yetiyor sayımız ama güveni sağlayabilmek için Meclis Başkanımızın toplantıya çağırmasının çok daha doğru olacağını düşünüyoruz. Artık kafamızı kuma gömerek bu işten sıyrılamayız. (İktidar ile bir temas kurmayı düşünüyor musunuz?) Hayır. Bizim talebimiz Meclis’in toplanması ve orada bir araya gelmemiz yönünde.

YENİ YAKLAŞIMLAR ŞART: CHP’nin ekonomi politikalarında batığımız zaman Türkiye’de en ileri şeyler söyleyen parti olduğunu görmek mümkün. Tabii dünyanın değişen konjonktründe yeni yaklaşımların da gerekli olduğunu düşünüyorum. (Parti sözcülüğü görevini bekliyor muydunuz?) Hayır beklemiyordum ama Sayın Genel Başkan teklif edince büyük heyecan duydum. CHP, dedemin, babamın partisi.