Gündem Çığlık çığlığa yandılar

Çığlık çığlığa yandılar

20.06.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Şanlıurfa’da inceleme yapan TBMM Cezaevi Alt Komisyonu, ölenlerden 10’nun dumandan öldüğünü, 3’ünün son anda kapıyı açmak isterken, yanarak can verdiğini belirledi

Çığlık çığlığa yandılar

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün başkanlığındaki Alt Komisyon, dün Şanlıurfa Cezaevi’nde 5 saat süren incelemelerde bulundu. Tanıkların ve yan koğuştaki tutuklu ve hükümlülerin anlattıkları karşısında komisyon üyeleri dehşete düştü. CHP Milletvekili Malik Ejder Özdemir’in Milliyet’e aktardığı bilgilere göre, yangının yaşandığı C-15 koğuşunda kalan ancak, isyana katılmadıkları için kendilerini tuvalete kilitleyen mahkumlar şu bilgileri verdi:

‘Biz olay çıkaracağız’
“Cezaevi koşulları insani değil. Cezaevi yönetimi keyfi uygulamalarla baskılar uyguluyor. Şartlar zaten çok ağır. 6 kişilik koğuşta 18 kişi kalıyorduk. Tuvaletin önünde bile yatıyoruz. Gece biri tuvalete kalkarsa diğerinin sırtına basa basa ancak ulaşıyor.
Olay akşamı arkadaşlarla yemek yedik, çayımızı içtik. Tabi yine sırayla. Sonra bize ‘biz cezaevi koşullarını tepki için olay çıkaracağız. Katılmayacaksınız gidip tuvalete gizlenin’ dediler. Bizi tuvalete soktular. Sonra bağrışmalar başladı. Sonra etrafı duman sardı. Kokular gelmeye başladı. Tepkiler, sloganlar, çığlığa dönüştü. Çığlık atarak, kurtarın diye bağırarak öldüler. Herşey 15-20 dakikada oldu bitti. Çığlıklar kesildi.”
Ölenlerin koğuşunda 6 aydır kalan bir mahkum, “Ben üst katta kalıyordum. Orada bir vantilatör vardı. Ben kendi paramla aldırmıştım. Yangının nedeninin vantilatör olduğu söyleniyor ama doğru değil. Herkes kullanıyordu. Arkadaşlarımız ne dövüş ne kavga ediyorlardı. Cezaevinin ağır koşullarına tepki gösterdiler” diye konuştu. Olayların koğuştakilerin etnik ya da ideolojik farklılığı nedeniyle çıkmadığı da belirtildi.

Müdahalede gecikme yok
Özdemir, tüplerin yetersizliği nedeniyle kovalarla su taşınarak yangının söndürülmeye çalışıldığını belirtti. Özdemir, şunları kaydetti:
“Koğuş 12 metrekarelik bir yer. Tuvalet banyo ortak. Üst kata merdivenlerle çıkılıyor. Üstte de ranzalı yatak bölümü var. Çelik dolaplar bile erimiş. Yangına ilk müdahale edenlerle görüştük. Gecikme yok. Kapı kapatılmış ve dışarıdan duman sızmaya başlayınca nöbetçi gardiyanlar müdahale etmişler. Ancak yangın tüpleri yeterli değil. Hortum da koğuşa kadar yetişmemiş. Yangından kaçmak isteyen mahkumlar üst kata çıkmışlar. 10’u orada dumandan boğularak yaşamını yitirmiş. Üç kişi ise son anda alevler içinde kalan kapıyı açmak istemiş ancak onlar da yanarak can vermişler.”

Tüylerim diken diken oldu
Özdemir, cezaevindeki izlenimlerini de şöyle anlattı: “Biz 5 saat bile tahammül edemedik sıcaklık ve şartlara. Aşırı yoğunluktan koku var her yerde. Yangının yaşandığı yer ise tam bir vahşetti. Yanık kokusu hala vardı. Tüylerimiz diken diken oldu. Madımak yangını geldi gözümün önüne. Canlı canlı yanan insanların, ölümün izleri oradaydı.”

Camdan bağıracaklardı
Alınan bilgiye göre, akşam yemeği sıralarında keyfi uygulamalara karşı protesto kararı alan 13 kişi, eyleme katılmayacaklarını bildiren arkadaşlarına, “O zaman siz aşağıda kalın ya da banyoya girin” dedi. Yatakları ve yorganları tutuşturan 13 kişi, üst katın camından bağırarak isteklerini duyuracaktı. Ancak ateşe verilen yatakların kısa sürede alev topuna dönmesiyle kapılara vurarak yardım isteyen mahkum ve tutuklulardan 10’u üst katta dumandan zehirlenip öldü. 3’ü son anda kapıyı açmaya çalışırken yanarak can verdi. Yanının şiddeti azalınca banyodaki 5 kişi kurtarıldı.

Haberin Devamı

Komisyon inceledi
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün başkanlığındaki “Cezaevleri alt komisyonu” üyeleri, Şanlıurfa Cezaevi’ndeki yangınlarla ilgili inceleme yaptı. Üyeler, sağ kurtulan tutuklu ve hükümlülerle güvenlik ve infaz koruma görevlilerini dinledi. ŞANLIURFA AA