Ebeveyn LGS'ye günler kala neler yapılmalı?

LGS'ye günler kala neler yapılmalı?

12.06.2020 - 13:08 | Son Güncellenme:

Emek vererek çalıştınız, sınava hazırlandınız. Artık son günlerdesiniz. Emeğinizin boşa gitmemesi için sınav öncesinde ve anında dikkat etmeniz gereken bazı kurallar var. Bunlara mutlaka uymanız gerekiyor. Bu tarz bir eğitim sistemi içerisinde yer almak doğal olarak stres ve gerginlik getirebilir. Özellikle sınav zamanları stres ve gerginlik bizimle el ele gidiyor gibi görünür. Bir miktar stres sınav katılımcılarının deneyimlerinin bir parçası olacak olsa da, aşırı gergin olmak sınav performansını kötü bir şekilde etkileyebilir.

LGSye günler kala neler yapılmalı

Bütün sene boyunca sınava hazırlanan öğrenciler, sınava 1 hafta kala kendilerini yorgun ve bitkin hissedebilir, çalışmalarının yetersiz olduğu ve konuları tamamlayamayacağı hissine kapılıp yüksek düzeyde kaygı yaşamaya başlayabilirler. LGS’ye az bir süre kaldı. Bu sürede adaylarını son tekrarlarını yaparak hazırlık sürecini tamamlamaları gerekiyor. Bu son günler içinde yeni konu çalışmamak gerekiyor. Çünkü öğrenilecek yeni konuları pekiştiremeyecekleri için kafa karışıklığına neden olabilir.

Özellikle beslenmenize ve uykunuza özen gösterin. Perşembe gününden itibaren alışık olmadığınız yiyecekleri yemeyin. Stres yaratacak konuşmalardan, tartışmalardan uzak durun. Ağır bedensel faaliyetlere girişmeyin; örneğin son hafta uzun sürecek ve çok yoracak futbol maçları yapmayın. Eksik konuların üzerinden geçin. Konu tekrarları yapın, daha çok deneme testi çözün. Tekrarlar önemli. Bu size kendinizi daha iyi hissettirir. Sınavla ilgili koşullar üretmeyin. ‘Sözel bölümden şu kadar net yapmalıyım; sayısal bölümden bu kadar net yapmalıyım; hata yapmamalıyım, yüksek puan almalıyım’ gibi koşullar oluşturmayın. Çünkü oluşturulan her koşul sizin için bir tehdit haline gelebilir.

Günlük otomatik olumsuz düşünceler sınav yaklaştıkça ve sınav anında daha çok artabilir. Bundan korkmanıza gerek yoktur. Çünkü bu gayet doğal olup herkesin başına gelmektedir. Eğer bu düşüncelerden kurtulmaya çalışırsanız maalesef iki katı olarak size geri dönüş yapabilir, tıp kı bir mıknatıs gibi. Yapmanız gereken şey, bu düşüncelerin gelip gitmesine izin vererek dağılan dikkatinizi tekrar sınava yöneltmektir. Eğer hala daha bu düşünceler ile savaşıyorsanız görselleştirme veya nefes egzersizi tekniklerinden yararlanabilirsiniz.

Bir diğer önemli olabilecek durum; genelde sınav kaygısını sınavın yapılacak olduğu salonun belirsizliği de arttırmaktadır. Önceden gidip yeri ve salonu görmeniz sizin kaygınızın azalmasına yardımcı olabilir.
Biliyorum sınav kurallarına hakimsiniz. Ama yinede bu kadar yoğun bir dönemde insan bazen saatleri veya diğer kuralları karıştırabilir. Son gün sınav kurallarına tekrar göz gezdirmeniz kafa karışıklığı ihtimalini azaltıp sınav motivasyonunuzu arttırabilir.

YA SINAVDAYKEN KAYGIMI YÖNETEMEZSEM!

Sık sık duyduğum cümlelerden birtanesi de budur. Arkadaşlar unutmayın ki; BEYNİMİZİN KONTROLÜ BİZİM ELİMİZDEDİR. Artan kaygıyı tekniklerle mutlaka yönetebilirsiniz. Sınavdan çıkmanıza gerek yoktur. Eğer kaygınız çok artarsa biraz ara verip içimizden nefes egzersizi ile durumun kontrolünü tekrar elimize alabiliriz. YETER Kİ BEYNİMİZDEN GEÇEN DÜŞÜNCELERE KAPILMAYIN. Yoldan her geçen arabaya binmediğimiz gibi bu düşüncelere neden binip gidiyoruz? Çünkü bunun doğal bir beyin çalışma süreci olduğunu ve herkesin başına geldiğini bilmiyoruz. En ufak bir aksilikte felaketleştirme yapıyoruz. Oysa ki bu durumu abartmak yerine ufak bir mola ile tekrar dikkati toplamak yeterli olacaktır.

Deneme sınavlarında izlediğiniz test sırasını değiştirme riskine kesinlikle girmeyin.

Soruları yanıtlarken sınav anında yeni bir düzen oluşturmaya çalışmayın. Eskiden nereden başlayıp devam ediyorsanız aynı şekilde devam ediniz. Aksi halde yeni yöntemler karışıklığa sebep olabilir.

YA HATA YAPARSAM!

Çözemeyeceğiniz soruların da olabileceğini unutmayın ve onlarla karşılaştığınızda güvensizlik duygusuna kapılmadan bir sonrakine geçin.

Sınavda hiç hata yapmayan şu ana kadar hiç görmedim. Bunun için robot olmamız gerekiyor. Kendinizden mükemmelleri beklemek, mükemmeli getirmediği gibi yaptığınız doğruları da karışıklıktan dolayı götürüyor. Sınav öncesi ve anında artık kendinizi doğal sürece bırakmanız en azından hata yaparsam diye düşünüp motivasyon düşürmek yerine nötr de kalmanızı sağlar.

Uzun sorulardan korkmayın çünkü bunlar iyi açıklanmıştır; ‘Uzun soru’”, “zor” demek değildir. Bunlar sadece sizin şemalarınızdır.

Ve tabi ki öğrenciler kadar velilere de hatırlatmalıyız ki; KAYGI BULAŞICIDIR. EĞER SİZLER DE KAYGINIZI YÖNETEMEZSENİZ MALESEF ÇOCUĞUNUZA YANSIR. Unutmayın ki çocuğunuzun hayattaki başarısı veya geleceği bu sınav sistemine bağlı olarak görülecek kadar küçük değildir. İnsanoğlunun kendini ne zaman gerçekleştireceğinin belli bir zamanı ve sınavı yoktur. Tabi ki biz psikologlar gibi düşünmek zorunda değilsiniz. Ama çocuğunuza sürekli olarak ‘sakın yanlış işaretleme, sen çok iyi yapmak zorundasın, senin gibi sorumsuz bir öğrenci mutlaka başarısız olur.’ mesajlarını vermeniz onun daha da karışıklığa girmesine sebep olur. Velilere düşen en önemli görev ‘Bu sınav senin hayatının sonu değil, her ne sonuç alırsan al seni seviyoruz.’ Mesajını çocuğunuza net bir şekilde vermenizdir.

SINAV KAYGISI YAŞAYAN ÖRNEKLER;

Sınava çalışırken çok fazla test çözdüm. Son bir ay kampa girdim. Sabah, öğlen, akşam üç deneme yaptım. Ot ve çimene alerjim var. Sınava son bir hafta kala, alerji hapımı kullanmaya başlamıştım. O da beni çok sersemlettiği için son hafta hiç çalışamadım. Birkaç felsefe konusu tekrar edebildim sadece. Sınavdan önceki gün yorucu aktivitelerden kaçındım. Sadece babamla biraz yürüdük. Gece uyuyamayınca çok stres yaptım. Ama sabah, düşündüğüm gibi olmadı, iyiydim.

GÖZÜNÜZDE BÜYÜTMEYİN!

Sınava ablamla gittim. Daha sonradan öğrendim ki buna annem ve babam karar vermiş. Ablam YGS mağduruydu. İstediği performansı gösterememişti ama LYS’de hedeflediği sonucu aldı ve seçtiği bölüme yerleşti. Böyle biriyle sınava gitmek ve okul bahçesinde dolaşmak TEOG sınavını gözümde gereksiz yere büyütmemi engelledi. Motivasyon verdi. Sınava matematikten başladım. İlk okuyuşta anlamakta güçlük çektiğim birkaç soruyu sona bıraktım. Sonra fen ve Türkçe’yi yaptım. Her soruyu önceki çözüşümden farklı yollar ve işlem sırası takip ederek tekrar ele aldım. Böylece önceki çözüşte düştüğüm olası bir dalgınlığın yenilenmesi ihtimalini azalttım. Son kontrollerden sonra 15-20 dakika arttı. Onu rastgele sorulara bakıp okuma hatası yapıp yapmadığımı kontrol etmek için kullandım. Sanırım sınavı başarılı tamamlamanın yolu, karşınıza ne çıkarsa çıksın ondan sonra gelen soruyu yanlış çözmenize veya algılamanıza neden olmasına izin vermemenizden geçiyor.

Öncelikle sınav kaygısı üzerinde çalıştığımız tüm danışanlarıma ve sınava girecek olan tüm öğrencilere başarılar diliyorum.

Uzman Klinik Psikolog
Aslıhan Değerli Aytoğan