Gündem Demirel: Kendimi kurtaramadım ki!

Demirel: Kendimi kurtaramadım ki!

09.06.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Demirel’den ‘şapkasını alıp gitti’ye yanıt: “Şapkayı bırakıp mı gitseydim! Kendimi kurtaramadım ki başkalarını kurtarayım, gençlerin idamı yanlıştı”

Demirel: Kendimi kurtaramadım ki

TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’nun dinlediği 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Ergenekon davası başta olmak üzere Silivri’de çeşitli davalardan yargılananlar için örtülü olarak “Muhakemeye değil, muameleye itiraz ediyorum. Bireysel mağduriyet yaratılmamalı” dedi. Demirel, “Darbelerde şapkasını alıp gitti” eleştirilerine, “Şapkamı bırakıp mı gitseydim? Silahla geliyor, oturuyor, senin silahın yok, sabredeceksin” karşılığını verdi. Başbakanların, idam edilmiş başbakanın boşalttığı koltukta darağacının gölgesinde oturduğunu belirten Demirel, Menderes’in darağacındaki fotoğrafının ve hayalinin gözlerinin önünden hiç gitmediğini kaydetti. Demirel, darbelere hukuki gerekçe yapılan TSK İçhizmet Kanunu’nun 35. maddesinin kaldırılması gerektiğini de söyledi.Demirel’in sorulara verdiği yanıtlar özetle şöyle:
ORDUYU İTİBARSIZLAŞTIRMAMAK LAZIM. BİR TEK ORDU VAR: Türkiye’nin bir tek ordusu var. Zayıflatılmamak lazım. Başka ordumuz yok. İtibarsızlaştırılarak bir yere varılamaz.
MENDERES’İN HAYALİ GİTMİYOR: (Siyasetin sindirilmesinde sizin aldığınız kararlarda, Menderes’in hayaleti etkili olmuş mudur?): Biz çok partili hayata geçtiğimizde iktidar iktidarın, muhalefet de muhalefetin ne olduğunu bilmiyordu. Bu süreç yaşanarak test edildi ve öğrenildi. Darbe çok komplike, çok yönlü bir olgudur. Bir boyutunu değerlendirerek darbeyi değerlendirmiş olmayız. Siz eğer bir Başbakan ile iki bakanı asarsanız ondan sonra işbaşına gelen başbakan odasında darağacının gölgesinde oturur. Menderes’in darağacındaki fotoğrafı gözlerimin önünden hiç gitmiyor. Unatamam. Evet Menderes’in hayali etkili olmuştur alınan kararlarda.
SAPKAYI BIRAKSAMIYDIM? (Darbelerin geldiğini göremediniz mi? Engelleyebilir miydiniz?): Geldiğini görseniz bile yapacağınız bir şey yok. Silahlı güç geliyor. Benim yaptığım şey, meclisi açık tutmaya çalışmak, ya da meclisin yeniden işler hale gelmesine çalışmak oldu. 12 Mart’ta meclisin açık kalması için sabır gösterdim. Bana ‘şapkasını alıp gitti’ diyorlar. Elbette alıp gideceğim, bırakacak halim yok, Şapkamı bırakıp mı gitseydim?
“FARELİ” ÖRNEK: (27 Mayıs öncesinde Menderes hükümetinin baskı ve yasakları sözkonusu. Siyasetçilerin sorumluluğu yok mu?) Her şeye rağmen darbe hiçbir şeye çözüm değildir. Bir fıkra vardır. Adamın evinde fare varmış, ‘temizleyin’ demiş. ‘Temizledik’ demişler, ‘ne yaptınız’ diye sormuş. ‘Evi yaktık’ demişler. Fareyi temizlemek için ev yakıyorlar. Yakmamak lazım.
KENDİMİ KURTARAMADIM Kİ: (Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamını, işkenceleri neden önlemediniz? İdam kararı veren Baki Tuğ ve Ali Erverdi’yi neden mileltvekili yaptınız?): Kendimi kurtaramadım ki başkalarını kurtarayım. İdamlar yanlış olmuştur, acı olmuştur. Üzgünüm, o gençlerin idamını doğru bulmuyorum. O günün koşullarında değerlendirmek lazım. Ali Elverdi çok kahraman bir askerdi. Vatanseverdi. O günün şartlarında hareket edilmiştir.