Patronların dünyası

CELAL UMUT EREN

Rusya’daki dev turnuvada antrenörlerin farkı ortaya çıktı. 3’lü savunma sisteminin popüler olduğu, orta sahaların parladığı ve taktik sistemlerin konuşulduğu kupa macerasına, Fransa’nın teknik sorumlusu Didier Deschamps imzasını attı.

2018 Dünya Kupası her yönüyle farklı bir turnuva oldu. Fransa’nın şampiyonluğuyla tamamlanan 21. kupa, birçok ilkle de tarihe geçti.

Rusya’nın büyük bir hassasiyetle düzenlediği dev kupada 14 Haziran’dan 15 Temmuz’a kadar gelen sürede birbirinden önemli maçlar, tarihi sonuçlar, rekorlar, istatistikler ve özel anılar yaşandı.

Avrupa takımlarının daha başarılı olduğu kupa serüveninde özellikle teknik direktörler ön plana çıktı. Futbolcuların değil, teknik adamların yıldızlaştığı Dünya Kupası’nda taktik sistemler, özel dizilimler ve yöntemler dikkatle izlendi. Şampiyon Fransa’da Didier Deschamps’ın ağırlığı fazlasıyla hissedildi. Deschamps ile EURO 2016 finalini oynayan Horozlar, 2 sene sonra en büyük kürsüye çıkarak, 20 yıllık hasretini bitirdi.

4-3-3 ile 4-3-2-1 taktiklerini kullanan Deschamps’ın takımında Pogba-Kante-Matuidi orta sahası ile Mbabpe ve Griezmann hücum gücü alkış aldı. Deschamps, 98’de futbolcu olarak kazandığı kupayı, 20 sene sonra hoca olarak da kazanarak tarihe geçti.

Zlatko Dalic’in Hırvatistan’ı da 4-3-3’ü kullanarak fark yarattı. İkinci olan Hırvatlar’ın Modric-Rakitic orta sahası, kupada beğeni kazandı.

Cesur takım Rusya

Yarı finale gelen İngiltere ile Belçika’da 3’lü savunma sistemi beğeni aldı. 28 yıl sonra son 4’e kalan Gareth Southgate, meşhur yeleği haricinde İngiltere’ye oynattığı 3-4-2-1 ve 86’dan sonra ilk kez yarı final gören Roberto Martinez’li Belçika da 3-4-2-1 sistemiyle sahadaydı.

Tarihinde ilk kez çeyrek final gören ev sahibi Rusya’da teknik direktör Stanislav Cherchesov, motivasyon gücünün yanına 4-2-3-1 taktiğini de ekledi, hatta zaman zaman 3’lü savunmayla cesur bir takım çıkardı.

Çeyrek finalden ötesini göremeseler de Uruguay’ı 12 yıldır çalıştıran Oscar Tabarez, Brezilya ile şanssızlık yaşayan Tite, İsveç’e 1994’ten sonra en başarılı turnuvasını oynatan Janne Andersson da alkışları topladı.

Penaltı canavarları

Turnuvaya kaleciler de imzalarını koyarken, özellikle penaltılardaki başarılar dikkat çekti. Hırvatistan’da Subasic, Danimarka ve Rusya maçlarında 4 penaltı kurtararak zirveye çıktı. Danimarka’da kaleci Schmeichel, çeyrek finalde elense de Hırvatistan maçın hem normal sürede hem de penaltılarda 3 kurtarış yaptı.

Çok özel adamlar

Rusya’daki kupada genç ve özel isimler öne çıktı. Fransa’da rekorlar kıran ve Pele’den sonra şampiyon olan, en genç isim unvanını kapan Kylian Mbappe tarihe geçti.

19 yaşındaki Mbappe, turnuvanın da en iyi genci seçildi. Aynı şekilde ikinci Hırvatistan’da da Luka Modric fırtınası esti.

Özellikle Arjantin’e attığı golle ayakta alkışlanan Modric, ‘Altın Top’ ödülüyle kupanın en iyisi olarak belirlendi. Belçika’da Eden Hazard, gösterdiği performansla Real Madrid’in yakın takibine girdi. İngiltere’de de 6 golle kral olan Harry Kane yine damga vuran isimlerdendi.

Rusya’da da golleriyle parlayan Denis Cheryshev öne çıkarken, Kolombiya’da 3 gol atan stoper Yerry Mina dikkat çekti.

Kral Kane!

2018 Dünya Kupası’nda gol krallığını Harry Kane kazandı. İngiltere’nin yıldızı Kane, 7 maçta 6 gol attı, zirveye çıktı. Şampiyon Fransa’nın yıldızları Griezmann ve Mbappe de 4’er golle zirveyi takip etti.

Kupada sadece 4 maç oynayan Ronaldo da Portekiz adına 4 gol attı. Belçika’nın yıldızı Lukaku 7 maçta 4 gol atarken, Rusya’nın parlayan yıldızı Cheryshev de 5 maçta 4 gol buldu.

Avrupa rüzgârı

Dünya Kupası’nda Avrupa ülkeleri damgasını vurdu. Son 4 takım Avrupa’dan olurken, şampiyon da böylece bu kıtadan çıktı. Fransa, İngiltere, Belçika ve Hırvatistan en başarılı takımlar oldu.

Afrika ülkeleri Mısır, Tunus, Fas, Senegal ve Nijerya grupları geçemeyerek hayal kırıklığı yarattı. Güney Amerika ülkeleri de çeyrek finalden ötesini göremedi; Brezilya ve Uruguay son 8 aşamasında, Arjantin, Meksika ve Kolombiya da son 16 turunda elendi.

Sınıfta kalan yıldızlar

2018 Dünya Kupası’nda futbolun büyük yıldızları değil, genç yetenekler ve farklı isimler parladı. Dünyanın en önemli futbolcuları ise adeta tel tel döküldü. Arjantin’de Lionel Messi sadece 1 gol atıp son 16 turunda veda etti.

Bir diğer büyük isim Cristiano Ronaldo, 4 gol atıp özellikle İspanya maçında hat-trick yapsa da, çeyrek finali bile göremedi. İspanya ile son turnuvasını oynayan Andres Iniesta varlık gösteremeden elendi. Brezilya’nın çok umutlu olduğu dünyanın en pahalısı Neymar da yarı finale dahi kalamadı.

Uruguay’da Luis Suarez ve Edinson Cavani gibi gol ayakları da yarı finali göremedi. Liverpool’la bu sezon coşan Mohamed Salah ise Mısır’la grupları aşamayarak kötü bir kupa geçirdi.

400: Turnuvada, 32 takıma 400 milyon dolar dağıtıldı. Şampiyon Fransa 38 milyon dolarla zirvede olurken, ikinci Hırvatistan 28 milyon dolar aldı.

169: Dünya Kupası’nda gol konusunda da verimlilik yaşandı. 64 resmi maçın oynandığı turnuvada 169 gol atıldı. Maç başına 2.64 gollük gol ortalaması tutturuldu.

12: Turnuvada 12 golü kendi kalesine yollayan takımlar 1998 Dünya Kupası ile beraber bu alanda rekor kırdı.