Dünya GKRY'nin Deniz Saha Planlaması onayına Türkiye'den tepki: Kabul edilemez

GKRY'nin Deniz Saha Planlaması onayına Türkiye'den tepki: Kabul edilemez

23.12.2023 - 12:46 | Son Güncellenme:

Dışişleri Sözcüsü Öncü Keçeli, GKRY Bakanlar Kurulu tarafından 20 Aralık 2023 tarihinde onaylanan Deniz Saha Planlaması hakkında yazılı açıklama yaptı.

GKRYnin Deniz Saha Planlaması onayına Türkiyeden tepki: Kabul edilemez

Dışişleri Bakanlığı Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Bakanlar Kurulu'nda onaylanan Deniz Saha Planlamasına ilişkin, "GKRY'nin deniz yetki alanlarına dair tek taraflı tasarruflarının kabul edilmeyeceği başından beri ifade edilmekte ve ülkemizin sahadaki uygulamaları bu çerçevede sürmektedir" dedi.

Haberin Devamı

Keçeli, esasında bir Avrupa Birliği (AB) direktifine dayanan ve tüm üye ülkelerce hazırlanmakta olan Deniz Saha Planlamasında belirtilen alanların, bu haliyle Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin haklarını ihlal ettiğini belirterek, "Hatırlanacağı üzere, ülkemiz Akdeniz'deki Türk kıta sahanlığının sınırlarını 2004 yılından başlayarak ve son olarak 2020 yılında Birleşmiş Milletler nezdinde kayda geçirmiştir. GKRY'nin deniz yetki alanlarına dair tek taraflı tasarruflarının kabul edilmeyeceği başından beri ifade edilmekte ve ülkemizin sahadaki uygulamaları bu çerçevede sürmektedir. Rum tarafının bu defa AB'nin Deniz Saha Planlamasına ilişkin direktifini istismar etme teşebbüsü, beyhude çabaların son halkası olarak görülmektedir" ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

'TÜRKİYE'NİN BEKLENTİSİ DEĞİŞMEMİŞTİR'

Kıbrıs Adası'nın batısında Türkiye'nin meşru hak ve yetkileri, Ada'nın etrafındaki alanlarda ise Kıbrıs Türklerinin meşru hakları bulunduğuna dikkat çeken Keçeli, "GKRY'nin, haris, gerçeklerden kopuk ve geçerliliği bulunmayan gayrimeşru girişimleri Kıbrıs sorununun kapsamlı, adil ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulması gayretlerine zarar vermektedir. Türkiye'nin, AB dahil üçüncü taraflardan beklentisi değişmemiştir. Deniz yetki alanları ve bununla bağlantılı meselelerin Kıbrıs sorununun çözüm sürecine olumsuz yansımaları göz ardı edilmemelidir. Rum tarafının bölgede oldubittiler yaratmaya çalışmak yerine, Kıbrıs meselesinin çözümünün ancak Ada'daki gerçekler temelinde mümkün olabileceğini kabullenerek, KKTC ile iş birliğini geliştirmeye teşvik edilmesini bekliyoruz" açıklamasında bulundu.