Gazze'de son dakika! Hamas'tan flaş rehine teklifi

ABD Başkanı Joe Biden, "Savaşa ara konusunda umutluyum. Rehinelerin serbest bırakılması için ara verme çabası var" açıklamasını yaptı.

İzzeddin el-Kassam Tugayları, Gazze Şeridi’nde kara harekatına devam eden İsrail güçlerine karşılık vermeyi sürdürüyor. İzzeddin el-Kassam Tugayları, Gazze şehrinde kara operasyonu yürüten İsrail birliklerine ait tanklara düzenlediği roket saldırılarına ait yeni görüntüler yayınladı. Düzenlenen saldırılarda çok sayıda zırhlı aracın imha edildiği açıklandı.

İsrail, Gazze Şeridi’nde yer alan Cibaliye Mülteci Kampı'nı bir kez daha hedef aldı. Saldırıda 31 kişi hayatını kaybetti.

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın sözcüsü Ebu Ubeyde, çatışmalara 5 günlük bir ara karşılığında 70 kadar çocuk ve kadın rehineyi serbest bırakmaya hazır olduklarını belirtti.

İsrail Meclisinde Hamas'ın elindeki İsraillilerin yakınları ile milletvekilleri bir görüşme yaptı. Görüşmede esir yakınları ile milletvekilleri arasında tartışma çıktı. Esirlerden Carmel Gat ve Yarden Roman Gat'ın yakını Gil Dikman, toplantıya katılan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun partisi Likud Milletvekili Galit Distel'e "Gazze'yi dümdüz etme" çağrısında bulunduğu açıklaması nedeniyle tepki gösterdi. Dikman, "Kimi dümdüz ediyorsunuz? Eğer içinizde bir parça insanlık kaldıysa, bizim ve ölü mü diri mi olduklarını bilmediğimiz akrabalarımızın dayanma gücüne sahip çıkın. Dümdüz etme ve yok etme sloganlarıyla konuşmayı bırakın. Çünkü Gazze'de hayat var. Akrabalarımız orada" dedi.

Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını devam ettiren İsrail, 'Terörle Mücadele Yasası'nı da değiştirdi. İsrail Meclisinde yapılan oylamada, İsrailli olmayan kişilerin "terörist" olarak ilan edilmesine imkan tanıyan yasa onaylandı.

İsrail’de Savunma Bakanı, daha önce İsrailli olmayan kişileri ancak "nitelikli bir uluslararası kuruluş tarafından terörist olarak tanımlanmasının" ardından terörist olarak ilan edebiliyordu. Yasada ayrıca "terör operatörü" tanımı, "bir terör örgütünün resmi üyesi olmayan finansörlerini" de kapsayacak şekilde genişletildi.

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları devam ederken, Hollanda, Filistinli yaralı çocukların Hollanda'ya getirilmesini değerlendiriyor. Hollanda Dışişleri Bakanı Hanke Bruins Slot yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nde kötüleşen insani durumdan, insanların ve çocukların acil tıbbi bakıma ihtiyaç duymasından duyduğu derin endişeyi dile getirerek, "Uluslararası ortaklarımızla hasta ve yaralı Filistinli çocukları Hollanda'ya kabul etme ihtimalini görüşüyoruz" dedi.

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) Gazze Direktörü Thomas White, “Gazze'ye yakıt girişine izin verilmemesi nedeniyle Gazze'deki insani yardım operasyonu önümüzdeki 48 saat içinde durma noktasına gelecek” dedi.

Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail saldırılarında Gazze Şeridi’nde hayatını kaybedenlerin sayısının 4 bin 609’u çocuk, 3 bin 100’ü kadın olmak üzere 11 bin 360’a yükseldiği bildirilerek, saldırılarda yaralananların sayısının ise 28 bin 200'e ulaştığı aktarıldı. Açıklamada Batı Şeria'da ise İsrail güçlerinin saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının 180'e, yaralıların sayısının ise 2 bin 700'e yükseldiği ifade edildi.

Kayıp ve enkaz altında olan 3 binden fazla kişi var

İletişim kesintileri nedeniyle bilgi toplamanın zor olduğu vurgulanan açıklamada, bin 700’ü çocuk olmak üzere 3 bin 250 kişinin hala kayıp ya da enkaz altında olduğu aktarıldı.

Şifa Hastanesi’nde hayatını kaybeden prematüre bebek sayısı 6’ya yükseldi Açıklamada, yakıtın tükendiği Şifa Hastanesi’nde 6 prematüre bebeğin ve 9 hastanın hayatını kaybettiği belirtildi. İsrail saldırılarında 202 sağlık personeli ve 36 sivil savunma mensubunun hayatını kaybettiği ifade edilen açıklamada, 130'dan fazla personelin de yaralandığı aktarıldı.

Gazze Şeridi’ndeki 35 hastaneden 25'i hizmet dışı

Gazze Şeridi'ndeki 35 hastaneden 25'inin ve 72 sağlık tesisinden 53'ünün yakıtlarının tükenmesi ya da bombardımanlar nedeniyle hizmet dışı kaldığı aktarılan açıklamada, saldırılarda 60 ambulansın hasar aldığı ve 53'ünün tamamen hizmet dışı kaldığı ifade edildi.

İsrail basınına konuşan İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, uluslararası baskının yoğunlaşacağının sinyalini verdi. Sözcü "Küresel baskı etkili olmadan karar vermek için 2 hafta var" dedi.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Merkezi'nde İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında hayatını kaybeden 101 Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) personeli anısına BM bayrağı yarıya indirildi, bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.

Sınır Tanımayan Doktorlar tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: Şifa Hastanesi'nin yanı başındaki hastalara giden ambulansa saldırdılar. Hastanenin etrafında tedavi bekleyen yaralıları içeri alamıyoruz.

Belçika’nın başkenti Brüksel’de bir araya gelen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) büyükelçileri, yaptıkları ortak açıklamada, “AB ve üye ülkelerini acilen İsrail’in barbar saldırılarına son vermek ve derhal bir ateşkes sağlanması için harekete geçmeye çağırıyoruz” dedi.

Gazze'ye bombalı saldırı düzenlendi. Bölgeden dumanlar yükseliyor.

Elektrik kesintisi sebebiyle kanalizasyonun Gazze sokaklarına taşması sağlık ve çevre felaketine yol açıyor.

Refah belediyesi başkanı Ahmet el-Sufi, "Tüm kanalizasyon pompalarının tamamen durdurulması sokaklar ve mahallelerde kanalizasyonun taşmasına yol açtı. Sağlık ve çevre açısından iğrenç bir durum yaratıyor ve hastalıkların yayılmasına sebebp oluyor" dedi.

"Artık atıkların sokaklarda, sokaklarda ve tüm mahallelerde birikmesi, her türlü hastalık ve salgın hastalığın yayılması sonucu çevresel durumun kötüleştiğine tanık oluyoruz."

Hizbullah düzenlediği son saldırıda İsrail ordusundan kayıpların olduğunu iddia etti. Anti-Tank mermileriyle yapılan saldırıların İsrail'in Biranit kışlasına yönelik yapıldığı da hatırlatıldı. İsrail'den ise Hizbullah'ın bu açıklamasına henüz bir cevap gelmedi.

İsveç Dışişleri Bakanlığı, bazı İsveçlilerin Refah Sınır Kapısı üzerinden Mısır'a geçtiğini ve Gazze'yi terk ettiğini duyurdu. Bakanlık sözcüsü, 'İsveçlilerin Gazze Şeridi'ni terk ettiğini doğrulayabiliriz ancak kesin bir sayı veremiyoruz' dedi.

İngiltere merkezli Uluslararası Af Örgütü, AB ülkelerine ateşkes için çağrıda bulunmaları gerektiğini söyledi. Brüksel'de devam eden Avrupa Birliği Dışişleri Konseyi toplantısı sırasında yapılan açıklamada örgüt şu ifadeleri kullandı:

"Gazze'de ortaya çıkan ve hızla büyüyen insani kriz ve felaketin acilen sona ermesi gerekiyor"

İsrail jetlerinin haritadan sildiği mahalle sakinleri belirsiz bir kadere sürüklendi, bazıları ölümden önce son kez mesaj verdi. Türkiye'deki bir Filistinli ise ailesini aradığında hat kesildi.

Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye BM ve ABD'den Gazze'ye 'paraşütle yardım' çağrısında bulundu. Iştiyye, konuyla ilgili "Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği'ni Gazze Şeridi'ne, özellikle de kuzeye paraşütle yardım göndermeye çağırıyorum" ifadelerini kullandı.

Kosova’nın başkenti Priştine’de oynanan Kosova-İsrail maçı öncesi, Kosovalı gençler, tarihi Grand Oteli’ne üzerine “Filistin’e özgürlük” yazılan Filistin bayrağı astı.

İsrail ordusu (IDF) resmi X hesabı üzerinden Gazze'deki ambulansların vurulmasıyla ilgili bir paylaşımda bulundu. IDF söz konusu paylaşımında 'Ambulansların acil tıbbi bakıma ihtiyacı olan insanları taşımada kullanıldığı ve hastaları gerekli kurumlara götürdüğünü biliyoruz değil mi' ifadelerini kullandı ve ekledi:

"Hamas'a göre ambulanslar ve hastaneler tıbbi amaçlardan daha çok 'terör altyapısı' olarak kullanılıyor. Hamas ambulanslarda kendi ajanlarını taşıyor ve onların silahlarını gizlemek için bu yolu deniyor"

IDF paylaşımın devamında "Bu durum uluslararası hukuka aykırı, dolayısıyla ambulanslar meşru hedef oluyor" dedi.

"İSRAİL İDDİALARINI KANITLAMAK ZORUNDA"

Kısa bir süre sonra paylaşımı silen IDF hakkında Filistin Kurtuluş Örgütü'nün avukatı ve eski hukuk danışmanı Diana Buttu ise İsrail'in bu iddiaları hiçbir zaman kanıtlanamayacağını kaydetti ve şu değerlendirmede bulundu:

"İddialarını doğrulama sorumluluğu İsrail'e ait. Bunu yapmaya çalışsa bile İsrail'in soykırım yaptığını unutmamalı ve bunu durdurmaya çalışmalıyız"

İsrail'in Gazze'yi cehenneme çevirdiği savaş, işgal altındaki Batı Şeria'da İsrailli yerleşimcilerin Filistinlilere saldırılarını tetikledi. Bir haham ise, Filistinli çiftçilerin yanında saldırılara karşı çıkıyor.

Lübnan'dan İsrail'in kuzeyindeki Yukarı Celil bölgesine tanksavar füzesiyle saldırı düzenlendi. İsrail yerel basını saldırıda kayıpların olduğunu bildiriyor, ancak henüz net bir sayı paylaşılmadı, saldırıyı ise Hizbullah üstlendi.

Filistin haber ajansı Wafa, İsrail'in Han Yunus'un doğusunda bulunan Suhaila kasabasına düzenlenen saldırıda aralarında kadın ve çocukların da olduğu 11 kişinin yaşamını yitirdiğini bildirdi. Wafa, hayatını kaybedenlerin cansız bedenlerinin Gazze Avrupa Hastanesi'ne götürüldüğünü aktardı.

AB, hastanelerin çalışmaya devam edebilmesi için Gazze'ye gerekli yakıtın gönderilmesi adına çatışmalara 'anlamlı' aralar verilmesi çağrısında bulundu.

Avrupa Komisyonu kriz yönetiminden sorumlu üyesi Janez Lenarcic, bu sabah Brüksel'de düzenlenen toplantıda Gazze Şeridi'ndeki hastanelerin yarısından fazlasının, öncelikle yakıt eksikliği nedeniyle çalışmayı durdurduğunu söyledi.

Lenarcic, çatışmalara ara verilmesi çağrısında bulundu. Ancak bu araların "anlamlı" olması için hastanelere önceden haber verilmesi ve bu araları kullanmak için hazırlık yapabilmeleri gerektiğini ekledi.

7 Ekim'den bu yana Gazze'ye yakıt girişine izin verilmedi.

İsrail güvenlik kabinesi Hizbullah'ın yayın organı Al-Mayadeen ve Katar merkezli uluslararası televizyon Al Jazeera'nin kapatılmasını onayladı. Karar bizzat İsrail Haberleşme Bakanı Shlomo Karhi tarafından duyuruldu.

KARARI TANIMADILAR

Al-Mayadeen'in yöneticisi Nasır Laham ise kabinenin kararını tanımadığını ifade ederek yayın yapmaya devam edeceklerini bildirdi.

Güvenlik kabinesinin aldığı bu 'acil durum tedbirleri' kapsamında yabancı haber organlarının İsrail'deki ofislerinin kapatılmasına, ekipmanlarına el konulmasına ve yayın altyapılarına erişimin engellenmesine yol açabilir.

Uluslararası ajansların 'Son dakika' koduyla geçtiği habere göre İngiltere İçişleri Bakanı Suella Braverman görevinden alındı. İngiltere'deki Filistin'e destek gösterilerini 'nefret yürüyüşü' olarak niteleyen Braverman'ın, hafta sonu Londra'daki tarihi protestoya katılanlar tarafından istifası istenmişti.

Protestolarda atılan İsrail karşıtı sloganları 'hastalıklı, tahrik edici' olarak tanımlayan İngiliz politikacı, Filistin'e destek gösterilerine izin veren Londra polisiyle de karşı karşıya geldi. Suella Braverman üzerindeki baskılar, 9 Kasım Perşembe günü The Times'da yayımlanan makalesinin ardından arttı.

Braverman, İngiltere’deki Filistin yanlısı protestoları eleştirdiği yazısında bunun Kuzey İrlanda'dakileri 'rahatsız edici derecede hatırlattığını' savundu, gösterileri düzenleyenleri 'Filistin yanlısı çeteler' adlandırdı. The Times'ın makaleyi yayımlanmasının ardından İngiltere Başbakanı Rishi Sunak'ın yazıyı onaylamadığı ortaya çıktı.

KABİNEDE ZİNCİRLEME DEĞİŞİKLİK, DAVID CAMERON DIŞİŞLERİ BAKANI OLDU

İçişleri Bakanı Suella Braverman'ın kovulması, kabinede bir dizi değişikliği tetikledi. Braverman'ın yerine Dışişleri Bakanı James Cleverly atandı.

Eski İngiltere Başbakanı David Cameron ise uzun bir aradan sonra kabineye döndü ve Dışişleri Bakanı oldu.

SKANDALLARLA DOLU 14 AY

Yaklaşık 14 ay bakanlık yapan Suella Braverman, İçişleri Bakanlığı'na bir önceki başbakan Liz Truss tarafından atandı. Henüz bakanlık koltuğunda birkaç haftayı doldurmuştu ki, hükümetin göç politikası konusundaki resmi bir belgeyi parlamentodan bir çalışma arkadaşına kişisel e-posta adresi üzerinden gönderdiği ortaya çıktı.

Bunun üzerine istifasını sundu ancak Liz Truss'ın yerine başbakan olan Rishi Sunak tarafından altı gün sonra tekrar eski görevine iade edildi.

Bir yılı aşkın görev süresince 'göçmen istilası' gibi çokça tartışılan ifadeler kullanan Suella Braverman, mülteciler konusundaki uluslararası düzenlemeler ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne de itiraz ediyordu.

Eylül 2023'te ABD'de sağcı bir düşünce kuruluşundaki konuşmasında 1951 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Mülteciler Sözleşmesi'nin artık değişmesi gerektiğini savundu.

İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkmasını savuanlardan biri olan 43 yaşındaki Braverman, aynı zamanda mültecilerin göçmenlerin Ruanda’ya gönderilmesi planının da güçlü destekçilerindendi.

BBC Politika Muhabiri Chris Mason, Londra polisini Filistin gösterileri için 'çifte standart'la suçlayan politikacı için "Suella Braverman’ın İçişleri Bakanı olmasından bu yana, söylenemezi söyleme ayrıcalığı vardı" cümlesiyle başlayan bir analiz yazdı:

"Braverman, başka siyasilerin ancak özel konuşmalarda söyleyeceği şeyleri kamuoyu önünde söyleyebildi. Başka siyasilerin, özel konuşmalarda bile söyleyemeyeceği şeyleri de kamuoyu önünde söyleyebildi.

Peki bu ayrıcalığa sahip olduğunu nasıl biliyoruz? Çünkü bu sözleri söylemek onun için görevden alınmak anlamına gelmiyordu...

Herhangi bir kamu görevlisinin polisin dürüstlüğünü sorgulaması büyük kriz yaratacaktır. Ama bunu İçişleri Bakanının yapması inanılmaz."

Asya genelindeki Birlemiş Milletler (BM) bayrakları Gazze'de hayatını kaybeden BM çalışanları için yarıya indirildi. Çalışanlar ayrıca hayatını kaybeden meslektaşları için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Öte yandan 7 Ekim'den bu yana Gazze'de 100'den fazla Birleşmiş Milletler çalışanı yaşamını yitirdi.

Gazze'nin en büyük hastanesi Şifa'da iki hasta ve bir prematüre bebek yaşamını yitirdi.

Filistinli yetkililer İsrail bombardımanı altındaki hastanede elektriklerin kesilmesi nedeniyle hayatını kaybeden bebeklerin sayısının altıya çıktığını söylüyor.

İsrail Savaş Kabinesi üyesi ve eski Savunma Bakanı Benny Gantz, 'Başbakan Benjamin Netanyahu görevden alınsın' çağrılarını reddetti. Gantz, savaş devam ederken böyle bir hamle yapmayı 'Çılgınca' olarak nitelendirdi.

Gantz ayrıca 7 Ekim saldırısındaki ihmallerden sorumlu olanların araştırılacağını ve bu konuları daha sonra tartışmak için zamanlarının olacağını aktardı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Amerikan NBC televizyonuna verdiği demeçte Hamas'ın elindeki İsrailli rehinelerin serbest bırakılması için bir anlaşma olabileceğini söyledi.

Röportajda yaklaşık 240 rehinenin bırakılması için bir anlaşma yapılıp yapılmayacağının sorulması üzerine Netanyahu "Olabilir" yanıtını verdi. İsrail başbakanı, devamında "Bu konu hakkında ne kadar az şey söylersem, gerçekleşme şansını o kadar artıracağım" ifadesini kullandı.

Anlaşmaya dair herhangi bir detay paylaşmayan Binyamin Netanyahu, İsrail ordusunun Hamas'ın üzerinde uygulayacağı askeri baskının söz konusu anlaşmayı sağlayabilecek tek şey olduğunu savundu.

Gazze'yi karadan işgale girişen İsrail 11 binden fazla Filistinliyi öldürdü, vahşet artık hastanelere kadar ulaşmış durumda. İsrail, ana müttefiki ABD ve Avrupa ülkeleri, halihazırda ateşkes çağrılarını kesin bir dille reddediyor.

Gazze'deki hastanelerin müdürü Muhammed Zaqut Pazar günü yaptığı açıklamada, sağlık görevlilerinin İsrail bombardımanının vurduğu bölgelere ulaşamaması sebebiyle Sağlık Bakanlığı'nın Cuma gününden bu yana ölü sayısını güncelleyemediğini açıkladı.

UNOCHA, (BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi) Pazar günkü güncellemesinde bunu doğruladı ve şöyle yazdı: "Gazze'deki Sağlık Bakanlığı (SB), kuzeydeki hastanelerdeki hizmet ve iletişimin çökmesinin ardından 12 Kasım'da art arda ikinci günde ölü rakamlarını güncellemedi."

Otuz sekiz gündür bombardımana tutulan Gazze'de İsrail ordusu hastaneleri devre dışı bıraktı, en büyük tıp tesisi Şifa Hastanesi'nde bebek ölümleri başladı.

İsrail ordusu, hastaneleri Hamas örgütünün karargah olarak kullandığı yalanıyla günlerdir sağlık tesislerini hedef alıyordu. Pazar günü Gazze'nin en büyük hastanesi Şifa'nın dünya ile bağlantısı koptu, yakıt bittiği için servisler kapandı.

İsrail hava saldırılarında kalp hastalıkları servisi yıkıldı, elektriksiz kalan yeni doğan servisinde ise kuvözler çalışmadığı için üç bebek can verdi. 10 bebeğe bir yatakta bakılan serviste durum kritik, Şifa Hastanesi'nden bir doktor daha fazla bebeğin yaşamını yitirebileceğini söyledi.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Başkanı Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, hastanedeki durumu 'vahim' olarak niteleyip şartların daha da kötüye gittiğini kaydetti, "Güvenli bölgeler olması gereken hastaneler ölümün, yıkımın ve çaresizliğin merkezi haline dönüşürken dünya buna sessiz kalamaz" dedi.

Dünyanın gözü önünde hastanelerde bile katliama girişen İsrail ordusu ise, daha da ileri giderek elektriksiz kalan ve yakıt yokluğu nedeniyle jeneratörleri çalışmayan Şifa Hastanesi'nin yakınlarına bıraktıkları 300 litre benzinin, Hamas'ın engellemesi nedeniyle hastaneye götürülemediğini ileri sürdü. Hastane doktorları ise 300 litre benzinin hastanedeki bir jeneratörü ancak yarım saat çalıştırmaya yeteceğini kaydetti.

Gazze şehrinde yer alan Şifa Hastanesi'nin altında Hamas'ın ana karargahının bulunduğunu iddia eden İsrail, bugüne kadar hiçbir kanıt sunmadı.

Uluslararası medyaya konuşan hastane doktorları içeride 'tek bir Hamas üyesinin bile olmadığını' belirtip İsrail'in büyük bir yalan söylediğini özellikle vurguluyor.

Dr. Mervan Ebu Seda, "Uluslararası topluma ve hatta İsraillilere açık davette bulunuyoruz. Şifa Hastanesi'ne yakın bir noktadalar. Neden içeri girip görmüyorlar?" dedi.

Gazze'nin en büyük ikinci hastanesi Kudüs de Pazar gününden bu yana yakıtın bitmesi ve bombardıman nedeniyle servis dışı kaldı.

Maxar şirketi, Gazze'deki hastanelerin son uydu görüntülerini paylaştı. Maxar'ın fotoğraflarında Şifa ve Kudüs hastanelerinin yanı sıra Ürdün ve Endenozya hastaneleri de var.

İsrail'e koşulsuz destek veren ABD, savaş başlar başlamaz dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un başını çektiği filoyu Doğu Akdeniz'e gönderdi. Bir diğer uçak gemisi USS Dwight D. Eisenhower'ın liderliğindeki taarruz grubu ise Doğu Akdeniz'den Kızıldeniz'e geçti.

ABD ordusu, Doğu Akdeniz'de Pazar günü meydana gelen helikopter kazasında beş askerin öldüğünü duyurdu. Resmi açıklamaya göre rutin eğitim uçuşu sırasında yakıt ikmali yapılırken helikopter düştü.

ABD ordusunun açıklamasında helikopterin nerede düştüğü veya nereden uçtuğu belirtilmedi.

Doğu Akdeniz ve Kızıldeniz'e yapılan Amerikan askeri yığınağı, özellikle Lübnan'ın en ciddi askeri gücü Hizbullah'ın savaşa katılmasını engellemeyi amaçlıyor.

İran destekli Hizbullah grubu, 8 Ekim'den bu yana İsrail ordusuyla Lübnan sınırında çatışıyor. Aralıksız devam eden çatışmalarda onlarca Hizbullah militanı ve birçok İsrail askeri öldü.

İsrail ordusu, Gazze'deki kara işgaline katılan askerlerinden ikisinin daha öldüğünü açıkladı. İsimleri duyurulan askerlerin Gazze'de Filistinli savaşçılarla çatışırken öldüğü belirtildi.

İsrail'e sunduğu destek nedeniyle Suriye ve Irak'taki askeri üsleri saldırıya uğrayan ABD, bir kez daha Suriye'de misillemeye girişti.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, hava saldırısının hedefinde İran Devrim Muhafazları ve bağlantılı grupların kullandığı tesisler olduğunu söyledi.

Amerikan savaş uçakları Irak sınırındaki Ebu Kemal ile Deyrizor'a bağlı El Meyadin'de bir silah deposu ile komuta merkezini bombaladı.

Bombardımanda en az 7 İran yanlısı milisin öldüğü kaydediliyor.

Misilleme saldırılarında son günlerde bir artış göze çarpan ABD ordusu, 'meşru müdafaa' yaptığını belirtiyor.