Gazze'de son durum... ABD savaş gemileri Gazze'ye mi gidiyor? Biden'dan flaş ateşkes çağrısı

Ulusa seslenen ABD Başkanı Biden, "Gazze'ye insani yardıma izin verilmeli, çalışmalar çapraz ateşte kalmamalı. ABD ordusuna Gazze kıyılarına geçici liman kurma talimatı verdim. Gazze'ye insani yardım pazarlık konusu yapılmamalı. En az 6 hafta sürecek acil ateşkes için aralıksız çalışıyoruz" dedi.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları devam ederken, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü Bill Burns'ün Gazze'de ateşkesin sağlanması ve rehinelerin serbest bırakılmasına yönelik çabalar kapsamında Orta Doğu’ya gittiği bildirildi. ABD basınının istihbarat kaynaklarına dayandırdığı haberlere göre, çarşamba günü Mısır'da temaslarda bulunan Burn, perşembe günü ise Katar’ı ziyaret etti. Burns'ün Orta Doğu ziyaretinin İsrail’i kapsamadığı belirtilirken, Mısır ve İsrail istihbarat şefleri ile Katar başbakanının katılımıyla yapılacak "dörtlü" bir toplantının da gündemde olmadığı öğrenildi.

Katar başbakanı ile görüşmüştü

ABD Başkanı Joe Biden’ın Gazze'de ateşkesin sağlanmasına yönelik çabalarına öncülük eden Burns, bu hafta başında Washington'da Katar Başbakanı Mohammed bin Abdulrahman Al-Thani ile bir araya gelmişti. Burns'ün daha önce de Katar, Mısır ve İsrailli yetkililerle toplantılar gerçekleştirdiği kamuoyuna yansımıştı.

İran yanlısı Şii silahlı grupların çatısı altında toplandığı Irak İslami Direnişi, saldırılarına devam ediyor. Irak İslami Direnişi tarafından yapılan açıklamada, İsrail'deki Rosh Pina Havaalanı’nda bulunan bir askeri kışlaya silahlı insansız hava aracı (SİHA) ile saldırı düzenlendiği duyuruldu. Açıklamada, saldırının işgale direnme operasyonlarının ikinci aşamasının bir parçası olduğu aktarılarak, Gazze halkına destek ve Siyonistlerin savunmasız Filistinli sivillere yönelik katliamlarına yanıt olarak yapıldığı belirtildi.

Gazze'deki Filistin halkına acil yardım sağlamak amacıyla Ürdün Krallığı tarafından koordine edilen büyük bir hava indirme operasyonunun bir parçası olarak ilk uçuşu başarıyla gerçekleştirdi. Bu uçuşta ayrıca Gazze'deki Filistin halkının acil ihtiyaçlarını karşılamak için B-FAST aracılığıyla satın alınan gıda paketlerinin bir kısmı da indirildi. Operasyon Avrupalı ve uluslararası ortaklarla yakın işbirliği içinde gerçekleştirildi" ifadelerine yer verildi.
Benzer yardımlara devam edileceği belirtilen açıklamada, "Belçika, B-FAST aracılığıyla önümüzdeki günlerde Ürdün'ün himayesinde sonraki havadan yardım indirme operasyonlarına katılacak. Belçika, insani yardıma engelsiz erişim ve derhal ateşkes çağrısını yineliyor" denildi.

İsrail'in abluka altına aldığı Gazze Şeridi'ne havadan insani yardımlar sağlanmaya devam ediyor.

ABD ve Ürdün, düzenledikleri üçüncü ortak operasyonla Gazze Şeridi’ne havadan yardım ulaştırdı.

ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) tarafından sosyal medya üzerinden yapılan açıklamada, "ABD C-130'ları 38 binden fazla öğün yemek bırakarak, Gazze'nin kuzeyine hayat kurtarıcı insani yardım sağladı ve sivillerin kritik yardımlara erişimini mümkün kıldı" denildi.

CNN Türk Washington Temsilici Yunus Paksoy yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: Üst düzey ABD'li yetkililerden aldığım bilgiye göre Biden ABD ordusuna verdiği talimatı duyuracak. Bu plana göre Gazze'ye bir geçici liman açacak. ABD savaş gemileri buraya yardım götürecek. Daha önce yapılan tahminlere göre 2000 kadar ABD askeri gerekiyor böyle bir operasyon için. ABD ordusu bu kadar büyük bir operasyonu sahilden mi yapacak. Biden ulusa seslenişte Gazze'ye acil bir liman kurulmasını talimatı verdiğini açıklayacak. Şu an ABD'nin Güney Kıbrıs'la da görüşerek buraya bir liman kurmanın planını yaptığının ortaya çıktığını görüyoruz.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 153 gündür devam ederken, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell, Gazze Şeridi’ne insani yardım konvoylarının girişinin engellenmemesi için İsrail’e baskı yapılması çağrısında bulundu. Borrell yaptığı açıklamada, “Gazze'deki durumdan endişe duyan herkes İsrail hükümetine, insani yardım konvoylarını engellememesi ve engelsiz kara erişimi sağlaması için baskı yapmalıdır. Diğer seçenekler yeterli değil. Havadan yardım iyi ama yetersiz, deniz koridorları gerekli ama zaman alıyor ve zaman çok önemli” dedi.

Hamas heyeti, İsrail'in müzakere girişimlerini 'engellediği' gerekçesiyle Kahire'den ayrıldı.

Daha önce Filistinli gruptan bir yetkili uluslararası medyaya, İsrail'in grubun bölgeye yönelik saldırısını sona erdirme, güçlerini geri çekme ve yardım için giriş ve yerlerinden edilen Filistinlilerin geri dönüş özgürlüğünü sağlama yönündeki taleplerini reddetmesi sebebiyle Kahire'deki müzakerelerin bir ilerleme kaydedemediğini söylemişti. 

Hamas görüşmelerin, önümüzdeki hafta devam edeceğini söyledi. İsrail'den henüz bir açıklama gelmedi.

Türk Kızılayı'na ait yardım gemisi, Mersin'den Akdeniz'in güneyindeki Mısır'a doğru hareket etti.

Yemek, ilaç ve diğer yardım malzemelerini taşıyan gemi, bugüne kadar Gazze Şeridi'ne gönderilen en büyük paketlerden birini taşıyor.

Mısır'da indirilecek yardımlar kara yoluyla Refah Kapısı'ndan Gazze'ye ulaştırılacak.

Türkiye'nin Mısır Büyükelçiliği, yardımların Mısır Kızılayı ile koordinasyon içinde Gazze'ye gönderileceğini duyurdu.

Mısır Büyükelçisi Salih Mutlu Şen, X hesabından "Bu yardım, Ramazan arifesinde Filistinlilerin hayatta kalma umutlarını koruyacak" dedi.

Yardım gemisi Mısır'a yükünü boşalttıktan sonra Türkiye'ye geri dönecek ve yeniden yola çıkacak. İkinci seferin 26 Mart'ta tamamlanması bekleniyor.

Yemenli Husilerin Aden Körfezi açıklarında vurduğu True Confidence adlı kargo gemisi, acil yardım çağrısı gönderdi.

Çağrıya yanıt verenler arasında, Hindistan Deniz Kuvvetleri de vardı.

Hindistan donanması, Barbados bayrağı taşıyan ve bir ABD'li şirkete ait olan ticari gemiden 21 denizciyi kurtardığını duyurdu.

Kurtarma operasyonunun görüntülerini X sosyal medya hesabından paylaşan Hindistan donanmasının video kaydı, True Confidence gemisinden gökyüzüne yükselen siyah dumanlarla açıldı.

Helikopter ve filikalarla kurtarılan denizciler arasında bazı ağır yaralı çalışanlar da var.

İran destekli Husiler, Kasım ayı ortasından bu yana Kızıldeniz ile Aden Körfezi'ni birbirine bağlayan Babülmendep Boğazı çevresinde kargo gemilerine füze ya da kamikaze drone'lar ateşliyordu. Söz konusu saldırılarda düne kadar hiçbir gemide can kaybı gerçekleşmedi.

Yemen kıyılarına 93 kilometre uzaklıkta gerçekleşen saldırıda üç denizci yaşamını yitirdi. Hayatını kaybedenlerden ikisi, Filipinler vatandaşı. Al Jazeera, ağır yaralanan dört mürettebattan ikisinin de Filipinler vatandaşı olduğunu bildirdi.

ABD ve Batılı müttefikleri Husileri engellemek için Kızıldeniz'e savaş gemileri gönderdi ancak bu devriyeler İran destekli grubun saldırılarını durdurmadı. ABD ve İngiltere'ye ait savaş uçakları Ocak ayından itibaren Yemen'deki Husi hedeflerine hava saldırıları düzenlemeye başladı. Husilerin söz konusu saldırılara yanıtı, Amerikan savaş gemilerine füzeler ateşlemek oldu. ABD liderliğindeki hava saldırılarının bir buçuk aydan fazla sürmesine rağmen, Husiler ciddi saldırılar düzenlemeye devam etti. Bu saldırılar arasında geçen ay gübre taşıyan Rubymar adlı kargo gemisinin birkaç gün sürüklendikten sonra Cumartesi günü batması ve on milyonlarca dolar değerindeki bir Amerikan insansız hava aracının düşürülmesi de yer alıyor.

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi’nde bilanço her geçen ağırlaşıyor.

Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı en az 30 bin 800’e, yaralarıların sayısı ise 72 bin 298’e yükseldi.

Lübnan'ın en büyük askeri gücü Hizbullah ile İsrail ordusu arasındaki sınır çatışmalarında bugün gökyüzünde patlamalar duyuldu. İsrail ordusu, Hizbullah'ın kuzeydeki Rush Hanikra'ya 10 roket ateşlediğini ve Demir Kubbe hava savunma sisteminin roketlerden dokuzunu vurduğunu duyurdu. Resmi açıklamaya göre, Demir Kubbe'yi aşan tek roket açık bir alana düştü.

Sınırdaki İsrail birlikleri ise Lübnan tarafına top atışlarıyla misillemede bulundu.

Gece saatlerinde Suriye topraklarından ateşlenen iki roketin ise, İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri'nde açık alana düştüğü bilgisi var.

Lübnan medyası, Akdeniz kıyısındaki Nakura bölgesinin İsrail işgal ordusu tarafından bombardımana tutulduğunu bildirdi.

Lübnan'da yayımlanan El Ahbar gazetesi ise, İsrail'in Hizbullah'a 15 Mart'a kadar süre verdiğini ve söz konusu tarihe kadar diplomatik bir anlaşmaya varılmaması halinde Lübnan topraklarında bir savaşın başlayacağını yazdı.

'15 Mart diplomatik çabalar için son tarih' başlığını atan gazete, ABD Başkanı Joe Biden'ın kıdemli danışmanı Amos Hochstein'in hafta içinde Beyrut'u ve Tel Aviv'i ziyaret ettiğini hatırlatıp İsrail'in Washington'a verdiği mesajları aktardı.

Hizbullah'a yakınlığıyla bilinen gazetenin haberine göre, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ABD'li danışmana Lübnanlı grubun saldırılarına devam etmesinin Tel Aviv'i Lübnan'da bir askeri harekata girişme kararına yaklaştırdığını söyledi.

El Ahbar, 15 Mart'a kadar var olan gerilimin dinmesini sağlayacak bir siyasi çözüme ulaşılamaması halinde İsrail'in sınır çatışmalarını topyekun bir savaşa dönüştürmeye hazırlandığını bildirdi.

İsrail'in dile getirdiği tarihin Batılı ülkelerin endişesini artırdığını kaydeden gazete, ABD temsilcisi Hochstein'in Gazze'de varılacak bir ateşkesin 'otomatik olarak' Lübnan'ı kapsamayacağını söylediğini hatırlattı. Başkan Biden'ın danışmanı Hochstein, Beyrut'ta yaptığı açıklamada ayrıca Lübnan-İsrail sınırında bir savaşın kontrol altına alınamayacağını da söyledi.

El Ahbar gazetesine konuşan kaynaklar, "Hochstein, Gazze'deki savaş durmadan önce Lübnan'daki çatışmayı durdurmanın zorluğuna ikna oldu" dedi.

Hizbullah ve İsrail ordusu arasındaki sınır çatışmaları, Gazze'deki savaştan bir gün sonra, 8 Ekim tarihinde başladı. Şimdiye kadar çoğunlukla sınır hattının dışına çıkmayan çatışmalarda Hizbullah 200'den fazla üyesinin öldüğünü açıkladı. İsrail jetlerinin hava saldırılarında aralarında çocuklar, kadınlar ve gazetecilerin de bulunduğu çok sayıda sivil yaşamını yitirdi. İsrail tarafında ise aralarında yüksek rütbeli subayların da bulunuduğu 10'dan fazla asker öldü.

İran'ın bölgedeki en sıkı müttefiki olan Hizbullah’ın 60 bin savaşçısı ve 150 bin kısa ve uzun menzilli füzesi bulunduğu tahmin ediliyor.

Washington merkezli düşünce kuruluşu Wilson Center, Hizbullah'ı muhtemelen 'Ortadoğu'daki ve görece dünyadaki en zorlu devlet dışı askeri aktör' diye tanımlıyor

120 KİLOMETRELİK MAVİ HAT

Savaştan önce de sıklıkla çatışmalara sahne olan Lübnan-İsrail sınırında Birleşmiş Milletler barış gücü askerleri UNIFIL konuşlu. İsrail'in 1982'de işgal ettiği Lübnan'ın güneyinden 2000 yılında çekilmesinin ardından toplamda 120 kilometre uzunluğundaki sınırın güvenliği UNIFIL'in denetimine geçti.

Mavi Hat adıyla bilinen sınır bölgesinde UNIFIL güçleri devriye geziyor. BM Güvenlik Konseyi kararıyla 1978 yılında kurulan UNIFIL'de onlarca ülkeden 10 460 asker görev yapıyor.

İsrail, başta Şebaa Çiftlikleri olmak üzere BM kararlarına aykırı şekilde Lübnan topraklarının bir kısmını işgal altında tutmaya devam ediyor.

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, Stockholm yönetiminin insanların açlıktan ölmeye başladığı Gazze'ye acil insani yardım için İsrail ve Avrupa Birliği yetkilileriyle görüşmeler yaptığını açıkladı.

Son olarak ABD'nin askeri kargo uçaklarından paraşütle insani yardım attığı Gazze Şeridi'ne, aylar önce gündeme gelen deniz yoluyla yardım yakında başlayabilir.

Güney Kıbrıs'tan hareket edecek yardım gemileri, Akdeniz'in güneydoğusuna doğru ilerleyip Gazze Şeridi'ne ulaşacak.

Birleşik Arap Emirlikleri'nin finanse ettiği yardım gemilerinin kutsal Ramazan ayı başlamadan Gazze'ye ulaşması bekleniyor.

İsrail Kanal 13 televizyonu, Tel Aviv yönetiminin yardım gemilerinin Gazze kıyılarına ulaşmasına izin vereceğini bildirdi.

2,3 milyon insanın yaşadığı Gazze Şeridi'nde, 7 Ekim'de savaşın başlamasıyla İsrail işgal ordusu birçok mahalle ve şehri haritadan sildi. İnsanlar kafileler halinde güneye doğru kaçarken, 1,9 milyon kişi evini terk etmek zorunda kaldı.

İsrail yalnızca Mısır sınırındaki Refah Kapısı'ndan Gazze'ye yardım girişine izin verirken, son haftalarda yardımların azalması zaten fazlasıyla kötü olan tabloyu insani felaket boyutuna taşıdı.

Gazze'de son günlerde açlıktan hayatını kaybedenlerin sayısı 20'ye çıktı. Kötü beslenme ve susuzluktan yaşamını yitirenler arasında çocuklar çoğunlukta.

Gazze sakinlerinin dörtte biri açlık tehlikesiyle karşı karşıya.

Güney Kıbrıs ile Gazze Şeridi arasında 370 kilometre mesafe bulunuyor.

Ramazan ayının başlayacağı 10 Mart tarihinden önce bir ateşkese ulaşılması için Mısır'ın başkenti Kahire'de devam eden müzakerelerden bir sonuç çıkacak mı?

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller, Washington'ın halen Ramazan'dan önce bir anlaşmaya varılabileceğini düşündüğünü söyledi.

Müzakerelerin kördüğüme dönüştüğü haberleri arasında konuşan sözcü Miller, "Halen engellerin aşılmaz olmadığına ve bir anlaşmaya ulaşılabileceğine inanıyoruz. Baskı yapmaya devam edeceğiz" dedi.

Amerikan New York Times gazetesi ise, ABD'li ve Orta Doğulu yetkililere dayandırdığı haberinde Ramazan ayından önce bir anlaşmaya varılması umutlarının azaldığını yazdı.

Kahire'deki müzakerelerde ABD, Katar ve Mısır arabulucu olarak yer alırken, Hamas heyeti hafta başında Mısır'ın başkentine seyahat etmişti. İsrail tarafı ise Hamas'ın hayatta olan rehinelerin ismini vermediği gerekçesiyle Kahire'ye heyet göndermemişti.

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Pekin'de düzenlediği basın toplantısında Gazze Şeridi'ndeki savaş için acil ateşkes çağrısında bulundu. Savaşı bir insani trajedi ve medeniyetin için kara bir leke olarak niteleyen Çin'in bir numaralı diplomatı, uluslararası toplumun acil ateşkes için derhal harekete geçmesini istedi.

Kasım ayı ortasından bu yana Kızıldeniz'i dünyanın en tehlikeli su yolu haline getiren Yemenli Husiler, Çarşamba günü bir Amerikan gemisine füzelerle saldırdı.

Aden Körfezi'nde seyreden Barbados Bandıralı True Confidence adlı geminin vurulması, Kızıldeniz'de ilk kez ölüme yol açan saldırı olarak kayıtlara geçti.

Saldırı, Asya ve Ortadoğu'yu Avrupa'ya bağlayan önemli bir deniz yolu üzerinde yaşanan ve küresel deniz taşımacılığını sekteye uğratan anlaşmazlığı daha da tırmandırdı.

True Confidence'ı vuran saldırı, Yemen ordusunda olduklarını iddia eden kişiler tarafından telsizle selamlanmasının ardından düzenlendi. Husiler saldırılarını başlattıklarından bu yana Kızıldeniz ve Aden Körfezi'ndeki gemileri telsizle selamlıyor. Analistler isyancıların gemileri ele geçirmek istediğinden şüpheleniyor.

Kamuoyu önünde konuşma yetkileri olmadığı için isimlerinin açıklanmaması koşuluyla konuşan iki ABD'li yetkili, gemisavar balistik füze saldırısında gemideki mürettebattan üç kişinin öldüğünü, yedi kişinin de yaralandığını söyledi. Yemen kıyılarına 93 kilometre uzaklıkta gerçekleşen saldırıda hayatını kaybedenlerden ikisi Filipinli. Al Jazeera, ağır yaralanan dört mürettebattan ikisinin de Filipinler vatandaşı olduğunu bildirdi.

Gemideki hasarın tam boyutu belirsizliğini korurken, mürettebat gemiyi terketti ve cankurtaran filikalarına bindi. Bir ABD savaş gemisi ve Hindistan donanması kurtarma çalışmalarına yardımcı olmak üzere olay yerine intikal etti.

ABD'nin Orta Doğu operasyonlarını yürüten Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), saldırıya uğrayan geminin fotoğrafını servis etti.

Husi askeri sözcüsü Tuğgeneral Yahya Seri, önceden kaydedilmiş bir mesajla saldırının sorumluluğunu üstlendi.

Husiler Kızıldeniz ile Aden Körfezi'ni birbirine bağlayan Babülmendep Boğazı çevresinde ticari gemileri defalarca hedef almasına rağmen Çarşamba gününe kadar hiçbir geminin mürettebatında can kaybı olmamıştı.

ABD ve Batılı müttefikleri Husileri engellemek için Kızıldeniz'e savaş gemileri gönderdi ancak bu devriyeler İran destekli grubun saldırılarını durdurmadı. ABD ve İngiltere'ye ait savaş uçakları Ocak ayından itibaren Yemen'deki Husi hedeflerine hava saldırıları düzenlemeye başladı. Husilerin söz konusu saldırılara yanıtı, Amerikan savaş gemilerine füzeler ateşlemek oldu.

ABD liderliğindeki hava saldırılarının bir buçuk aydan fazla sürmesine rağmen, Husiler ciddi saldırılar düzenlemeye devam etti. Bu saldırılar arasında geçen ay gübre taşıyan Rubymar adlı kargo gemisinin birkaç gün sürüklendikten sonra Cumartesi günü batması ve on milyonlarca dolar değerindeki bir Amerikan insansız hava aracının düşürülmesi de yer alıyor.

İsrail, işgal altında tuttuğu Batı Şeria'da yeni binalar inşa edecek. Başbakan Binyamin Netanyahu'nun liderlik ettiği İsrail tarihinin en sağcı hükümeti, Batı Şeria'da 3 bin 500 yeni yerleşim yerinin inşa planına izin verdi.

Faşistliğiyle öne çıkan Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Maale Adumim'de bir İsrailli sivilin öldüğü 22 Şubat tarihli saldırı sonrasında işgal altındaki bölgelerde Yahudi yerleşim yerlerinin genişletileceğini söylemişti.

İsrail Yerleşimler ve Ulusal Vizyon Bakanı Orit Strock, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "Hemen hemen 3 bin 500 yerleşim birimi. Sözünü verdik, yapıyoruz. Birlikte yerleşim yerlerini ilerletmeyi sürdüreceğiz" dedi.

Bakan Strock, Smotrich liderliğindeki aşırı sağcı Dindar Siyonist Parti'den parlamentoya seçilmişti.

Yerleşim yerlerini izleyen İsrailli sivil toplum kuruluşu Barış Şimdi'nin açıklamasına göre Maale Adumim, Kedar, Doğu Kudüs ve Efrat'ta 3 bin 426 konuta planlama komitesinin kararıyla izin verildi.

ÜRDÜN KINADI

Filistin ve İsrail'in doğu komşusu Ürdün, işgal altındaki Batı Şeria'da 3 bin 500 konuta daha izin verilmesini resmi açıklamayla kınadı.

Ürdün Dışişleri Bakanlığı, yeni kaçak yerleşim planının uluslararası hukuku tek taraflı ihlal ettiğini belirtip barış çabalarının altını oyacağını vurguladı.