Gazze'deki savaşta son dakika... Drone'la saldırdılar! Kasım Süleymani ile fotoğrafı var

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, ABD Kongresi’nin onayına sunmadan acil durum yetkisini kullanarak İsrail'e yaklaşık 14 bin tank mermisinin satışına onay verdi.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 64 gündür devam ederken, ABD İsrail’e silah satışını sürdürüyor. ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, ABD Kongresi’nin onayına sunmadan acil durum yetkisini kullanarak İsrail'e 106,5 milyon dolar değerindeki 13 bin 981 adet tank mermisinin satışına onay verdi.

ABD Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Dışişleri Bakanlığı'nın tank mermilerinin İsrail'e derhal teslim edilmesi için Silah İhracatı Kontrol Yasası’ndaki acil durum yetkisini kullandığı belirtilerek, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın tank mermilerinin ABD'nin ulusal güvenlik çıkarları doğrultusunda İsrail'e derhal sağlanması gerektiği konusunda kongreye ayrıntılı gerekçeler sunduğu ifade edildi. Tank mermilerinin satışının ABD ordusu envanterinden yapılacağı belirtilen açıklamada, satışın ABD'nin savunması üzerinde olumsuz bir etkisi olmayacağı aktarıldı.

Söz konusu tank mermileri, Biden yönetiminin İsrail’e satmak için ABD Kongresi'nden onaylamasını istediği ve değeri 500 milyon dolardan fazla olan 45 bin tank mermisini içeren daha büyük bir silah satışının parçası olarak biliniyor.
ABD’de silah satışları genellikle kongredeki komiteler tarafından yapılan 20 günlük bir incelemenin ardından onaylanır veya onaylanmaz.

Gazze Şeridi’nde tutulan İsrailli esirlerin yakınları seslerini duyurabilmek için protestolarını sürdürüyor. Esirler ve Kayıp Kişilerin Aileleri Forumu tarafından organize edilen protesto için esir yakınları, İsrail’in başkenti Tel Aviv’de bulunan Kirya Askeri Üssü’nün önünde toplandı. Esirlerin serbest bırakılması çağrısında bulunan göstericiler, ellerinde esirlerin fotoğraflarını taşıdı. Göstericiler ayrıca, “Herkes dönene kadar durmayacağız” yazılı pankart açtı. Protesto sırasında Gazze Şeridi’ndeki insani ara kapsamında serbest bırakılan İsrailli bazı esirler de konuşma yaptı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres yaptığı açıklamada, Hamas’ın saldırılarının İsrail’in yaptığı ihlalleri haklı çıkarmayacağını belirterek, “Hamas'ın İsrail'e ayrım gözetmeksizin roket atması ve sivillerin canlı kalkan olarak kullanılması savaş yasalarına aykırıdır ancak İsrail'in kendi ihlallerini haklı çıkarmaz. Uluslararası insancıl hukuk seçici olarak uygulanamaz. Her zaman eşit derecede bağlayıcıdır ve karşılıklılığa bağlı değildir” dedi.

İsrail’in Gazze Şeridi’nde devam eden kara harekatında ölen İsrail askerlerinin sayısı 97’ye yükseldi. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından yapılan açıklamada, 1’i daha önce aldığı yaralar nedeniyle 4’ünün ise Gazze Şeridi'nin güneyindeki çatışmalarda olmak üzere 5 İsrail askerinin öldüğü bildirildi. Açıklamada ayrıca, dün ve bugün Gazze Şeridi’ndeki çatışmalarda birliklerden 12 askerin ağır şekilde yaralandığı aktarıldı.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 64’üncü günde devam ederken, İngiltere’nin başkenti Londra’da on binlerce kişi Filistin’e destek protestosu düzenledi. Başkentteki Banka Kavşağı’nda bir araya göstericiler, Parlamento Meydanı’na yürüdü. Ateşkes çağrısında bulunan göstericiler, ellerinde Filistin bayrakları taşıdı. Göstericiler, yürüyüş sırasında “Özgür Filistin”, “Ateşkes şimdi”, “Kuşatmayı kaldırın”, "Nehirden denize kadar Filistin özgür olacak” ve “İsrail bir terör devletidir” sloganları attı.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı: İsrail'in saldırılarında ölenlerin sayısı son 24 saatte 213 artarak 17 bin 700 oldu.

UNICEF Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölge Direktörü Adele Khodr yaptığı açıklamada, "Gazze Şeridi dünyada çocuk olmak için en tehlikeli yer. Her gün çok sayıda çocuğun öldürüldüğü ve yaralandığı bildiriliyor. Çocukların oyun oynadığı ve okula gittiği mahallelerin tamamı, içinde yaşam olmayan moloz yığınlarına dönüşmüş durumda” dedi.

ABD’nin dün BM Güvenlik Konseyi'nde oylamaya sunulan Gazze Şeridi’nde acil insani ateşkes çağrısı yapan karar tasarısını veto etmesine Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, sert tepki gösterdi. Abbas yaptığı açıklamada, ABD’nin veto kararını şiddetle kınadığını belirterek, ABD’nin kararını "saldırgan ve etik dışı" olarak nitelendirdi.

ABD'nin tutumunu "tüm insani değerlerin ve ilkelerin açık bir ihlali" olarak tanımlayan Abbas, Gazze Şeridi’ndeki Filistinli çocuk, kadın ve yaşlıların İsrail güçleri tarafından katledilmesinden ABD'yi sorumlu tuttu. ABD’nin kararının İsrail işgalini ve İsrail'in Filistin halkına yönelik acımasız saldırganlığını destekleyen utanç verici politikasının bir tezahürü olduğunu aktaran Abbas, Filistin’in bu gelişme karşısında sağlam bir duruş sergileyeceğini vurguladı.

İskoçya’nın başkenti Edinburgh’da yüzlerce kişi Filistin’e destek için yürüdü. İsrail’e destek veren Barclays Bankası’nın önünde toplanan Filistin destekçileri, banka ve diğer İsrail destekçisi kurumlar aleyhinde sloganlar attı. “Acil Ateşkes”, “ Özgür Filistin”, Soykırımı durdurun” pankartları taşıyan göstericiler, “Hepimiz Filistinliyiz”, “ İşgali durdurun”, “Soykırımı desteklemeyin” ve “Nehirden denize Filistin özgür kalacak” sloganları attı.

İsrail’in Batı’nın ve ABD’nin desteğiyle Gazze Şeridi’ne bomba yağdırdığını belirten Filistin destekçileri, “Utanın” sloganları atarak yürüyüşe devam etti.

ABD'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne getirilen kalıcı ateşkes kararını veto etmesine dünyadan tepkiler büyüyor.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, oylamada ABD'nin yalnız kaldığınının bir kez daha görüldüğünü söyledi.

Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide, Güvenlik Konseyi'nden ateşkes kararı çıkmamasını trajik olarak niteledi.

Çin, ABD'nin ateşkesin önüne geçmesinden olağanüstü hayalkırıklığı duyduğunu ve kararın üzücü olduğunu kaydetti. Çin'in BM Daimi Temsilcisi Zhang Jun, "Karar veto edilmiş olsa da, uluslararası toplumun ezici şekilde görüşü açık: Derhal insani ateşkes en önemli öncelik" dedi.

Umman Dışişleri Bakanlığı, veto hamlesini utanç verici bir hakaret olarak tanımladı, Washington'ın Siyonizm uğruna masum sivillerin yaşamlarını feda etmesinden derin üzüntü duyduğunu açıkladı.

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, ABD'nin savaşın sürmesine destek vermesinin Orta Doğu'da 'kontrol edilemeyen bir patlama' ihtimali doğurduğunu söyledi.

Malezya Başbakanı Enver İbrahim veto kararına güçlü şekilde karşı çıktığını dile getirdi; masum çocuklar, kadınlar ve sivillerin katledilmesine destek verilmesini insan aklının ötesinde ve tuhaf olarak niteledi.

Filistin lideri Mahmud Abbas, Gazze'deki çocukların kanının dökülmesinden ABD'nin sorumlu olduğunu söyledi, Washington'ın saldırgan ve ahlak dışı bir pozisyon aldığını kaydetti.

Pakistan Dışişleri Bakanlığı, İslamabad yönetiminin derin bir hayal kırıklığı yaşadığını belirtip İsrail'in acımasız saldırılarını durdurması gerektiğini dile getirdi.

İsrail medyası, 7 Ekim'de başlayan savaşta bugüne kadar 2 bin kadar askerin aldıkları yaralar nedeniyle sakat kaldığını ve cepheye dönmediğini yazdı.

Savaşta yaralanan askerlerin sayısı ise 5 bin.

İşgalci İsrail ordusu, Gazze'ye Ekim ayı sonunda kara operasyonu başlattı. Gazze'deki işgale katılan İsrail askerlerinden 80'den fazla askeri öldürüldü. 7 Ekim baskınından bu yana öldürülen İsrail askeri sayısı ise 420'den fazla.

İsrail'de hükümetin geçici ateşkesi bitirip yeniden Gazze'ye saldırmasıyla birlikte rehine aileleri sokağa döküldü.

Binyamin Netanyahu hükümeti üzerinde baskı kuran aileler ve destekçileri, Gazze'de Hamas tarafından tutulan 138 rehineinn serbest bırakılmasını istiyor.

Rehine yakınları, İsrail yönetimine savaş yerine rehinelerin kurtarılmasına öncelik verilmesi için defalarca çağrıda bulundu.

Hamas'ın serbest bıraktığı rehinelerden bazıları ile halihazırda Gazze'de tutulan İsraillilerin aileleri, hafta içinde Başbakan Netanyahu'nun da aralarında olduğu savaş kabinesiyle bir araya geldi. Yerel medya, rehine yakınlarının Netanyahu'nun istifasını istediği ve toplantıda kaos çıktığını yazdı.

Gazze'yi yerle bir eden ve kara işgalini genişleten İsrail ordusu, yaklaşık iki milyon Filistinliye güvenli alan olarak Mısır sınırına yakın konumdaki EL Mevasi'yi gösterdi.

İsrail ordusu, sosyal medyadan paylaştığı mesajlarda en az 15 kez Gazzelilere Akdeniz kıyısındaki ücra bölge El Mevasi'ye gitmelerini söyledi.

El Mevasi yalnızca 3,3 kilometrelik bir alan ve İsrail ısrarla 2 milyon insandan burada toplanmasını istiyor. El Mevasi'nin yüzölçümü Gazze'nin yaklaşık yüzde 1'i kadar.

Dahası, bu bölgede kum tepeleri ve tarım arazisinden başka pek bir şey bulunmuyor.

Çatışmalardan kaçarak bu bölgeye giden Reem Abd Rabu, birkaç haftadır dört aileyle paylaştıkları bir çadırda, yerde yattıklarını söylüyor.

Gazze’nin kuzeyindeki evini terk ettikten sonra Han Yunus’a kaçtığını, İsrail ordusu bu kentte de Hamas’la çatışmaya başlayınca ordunun işaret ettiği El Mevasi'ye geldiğini anlatan Abd Rabu “Su bir gün geliyorsa 10 gün gelmiyor. Banyolarda bile su yok. Elektrik için de durum aynı” diyor.

Gazze’nin kuzeyindeki Şifa Hastanesi yakınlarındaki evinden kaçarak buraya giden Muhammed Ganem ise, İsrail tanklarının El Mevasi'ye bir kilometre kadar yaklaştığını ve 500 metre kadar uzağa hava saldırıları düzenlendiğini aktarıyor.

Lübnan sınırında Hizbullah'la çatışan İsrail ordusu, yanı sıra Suriye'de silahlı insansız hava araçlarıyla saldırı düzenledi.

Yerel medya, Suriye'nin güneyindeki İsrail saldırısında dört kişinin öldüğünü yazdı. El Vatan gazetesi, Cuma günü gerçekleşen drone saldırısının güneydeki Kuneytra'ya bağlı Baath köyünde bir aracı hedef aldığını yazdı. Saldırıda ölenlerin cesetleri İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri'nin eteklerinde yer alan Kuneytra'da bir hastaneye getirildi.

Drone saldırısıyla vurulan araçta ölenlerin üçü Hizbullah üyesi. Üç üyesinin öldürüldüğünü duyuran Hizbullah'ın yayınladığı listede bir isim özellikle dikkat çekici. Hizbullah'ın üst düzey liderlerinden Ali Musa Dakduk'un oğlu Hasan Ali Dakduk.

Hasan Ali Dakduk, Hizbullah'ın Suriye'nin güneyinde yürüttüğü operasyonların başındaydı ve Golan Çantası adlı birimi yönetiyordu. Dahası, bir ABD füzesiyle ölünceye kadar Orta Doğu'nun en korkulan ismi olan Kasım Süleymani ile fotoğrafları var.

İran'ın Orta Doğu operasyonlarını yürüten Kudüs Gücü'nün başındaki Kasım Süleymani, Yemen'den Lübnan'a, Irak'tan Suriye'ye Tahran'ın askeri ve nüfuz politikasının mimarıydı.

Kasım Süleymani 2020'nin ilk günlerinde Irak'ın başkenti Bağdat'a özel bir jetle indi ancak bir Amerikan insansız hava aracının kendisini izlediğinden habersizdi. ABD drone'undan ateşlenen füze, Süleymani ve Irak'taki İran milis gücü Haşdi Şabi'nin başındaki Mehdi El Mühendis'in yer aldığı konvoyu havaya uçurdu.

İsrail tarafı, Ali Musa Dakduk'un Irak'taki İran yanlısı milisleri eğitmekten sorumlu olduğunu belirtiyor. 2007'de ABD'liler tarafından gözlatına Irak'ta gözaltına alınan Ali Musa Dakduk, daha sonra serbest bırakıldı.

Hizbullah ve İsrail ordusu, Gazze'deki savaştan bir gün sonra, 8 Ekim'de çatışmaya başladı. İki ayda Hizbullah'ın 100'e yakın milisini kaybettiği biliniyor. İsrail tarafında ise aralarında subayların da bulunduğu çok sayıda asker öldü.

Kuzey sınırı Lübnan'dan yeni bir cephe açılmasından çekinen İsrail, sınır etrafındaki onlarca yerleşim ve köyü de tahliye etti.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde ateşkesin reddedilmesiyle İsrail saldırıları sabaha karşı hızlandı, güneydeki Han Yunus ve Refah'ın yanı sıra Gazze Şeridi'nin ortasındaki Gazze şehrinden onlarca can kaybı haberleri geliyor.

Gazze Şeridi'nin Mısır sınırındaki Refah şehrinde İsrail savaş uçakları ailelerin yaşadığı iki binayı vurdu, en az 10 kişi hayatını kaybetti.

Orta kesimdeki Gazze şehrinde ise Es Sehabe Tıp Kompleksi çevresindeki evler bombalandı, onlarca Filistinli can verdi. Yerel kaynaklar, İsrail tanklarının bölgede olması nedeniyle kurtarma ekiplerinin enkazlara ulaşamadığını bildiriyor.

İşgalci İsrail ordusu güneyin en büyük şehri Han Yunus'un doğusunu ise kesilmeyen topçu atışlarıyla vuruyor, yanı sıra savaş uçakları da hava saldırıları gerçekleştiriyor.

Han Yunus'ta 13 üyesi bulunan bir ailenin yaşadığı ev İsrail ordusu tarafından hedef alındı, saldırı sonucu aileden kimse kurtulamadı.

Al Jazeera muhabiri Hani Mahmud, İsrail tankları ve zırhlı araçlarının Han Yunus merkezine doğru ilerlediğini ve En Nasır Hastanesi'nin çok yakınına ulaştığını aktardı.

Gazze'deki savaşın altmış dördüncü gününe girilirken, can kaybı 17 bin 500'e yaklaştı. Kurbanların yüzde 70'i çocuk ve kadın.

İspanya'nın Bask bölgesinde yer alan Guernica şehrindeki Filistin'e destek gösterisi, dünyada ses getirdi.

Yağmur altında gerçekleşen gösteride yüzlerce kişi Filistin bayrağı mozaiği oluşturdu, dahası protestoda zamansız ressam Pabla Picasso'nun ikonik savaş karşıtı tablosu Guernica da vardı.

Gösterinin yapıldığı yer, Nazi Almanyasına ait Luftwaffe jetlerinin İspanya İç Savaşı sırasında bombaladıkları Guernica'nın eski çarşı meydanıydı. Kalabalık, dünyanın Gazze'de yeni bir Guernica'yı kabul edemeyeceğini haykırdı.

Picasso tarafından tuval üzerine yağlı boya şeklinde yapılan Guernica, 349 cm x 776 cm boyutlarında. Tabloda acı çeken insanlar ve hayvanların yer aldığı sayısız ayrıntı vardır. Guernica, halihazırda İspanya'nın başkenti Madrid'deki bir müzede sergileniyor.

Hafta sonu dünyanın birçok noktasında Filistin'e destek gösterileri var. Gazze ile dayanışmak için kalabalıkların sokağa çıkacağı ülkeler arasında Almanya, Belçika, İngiltere, Tunus, Kanada ve ABD dikkat çekiyor.

Gazze'deki savaş sürerken Suriye ve Irak'taki ABD askeri üsleri roket ve drone'larla vuruldu.

Cuma gününden başlayan saldırılarda yalnızca 12 saat içinde iki ülkede altı farklı üs hedef alındı.

Irak'ın kuzeyindeki Beşar hava üssü, batıdaki El Esad hava üssü ve kuzeydeki Erbil'in yanı sıra Suriye'nin kuzeyindeki Amerikan üslerine roket ve kamikaze dronelar ateşlendi.

Amerikan üslerinde arka arkaya patlama sesleri duyulurken, yanı sıra ABD'nin Irak Büyükelçiliği de hedefteydi.

Saldırı dalgası, 7 Ekim'den bu yana Suriye ve Irak'taki Amerikan hedeflerini vuran İran destekli milis gruplarının en ciddi hamlesi olarak öne çıkıyor.

Nitekim, üslerin hedef alınması üzerine ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Irak Başbakanı Muhammed Şiya Es Sudani ile görüştü.

ABD ordusu geride kalan iki ayda saldırılara birkaç kez misillemede bulundu, kalkış emri verilen savaş uçakları İran destekli grupların tesislerini ve cephaneliklerini bombaladı.

Şimdi yeni bir misillemenin gelmesi bekleniyor.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ndeki oylamanın ABD tarafından veto edilmesi üzerine, Filistin'in BM Büyükelçisi bir liste yayınladı. Filistinli diplomatın paylaştığı listedeki 100'den fazla ülke, Gazze'de ateşkes kararına destek veriyor.

Gazze'de derhal ateşkes isteyenler arasında, 15 Avrupa ülkesi dikkat çekiyor. Bunlar, Finlandiya, İspanya, Belçika, Portekiz, İzlanda, Norveç, İrlanda, Slovenya, Polonya, Malta, Belarus, Bosna Hersek, Lüksemburg, Andorra, San Marino.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin altıncı kez Gazze'de ateşkes için bir araya geldiğini kaydeden Al Jazeera, üyelerin önceki oylamalardaki pozisyonlarını grafik haline getirdi.

Listede Türkiye'nin yanı sıra Azerbaycan, Rusya, Brezilya, Çin, Yeni Zelanda, Meksika, Arjantin, Filipinler, Şili ve Bolivya gibi dikkat çekici ülkeler de var.

Tam liste şöyle:

Türkiye, Norveç, Suudi Arabistan, Rusya, Yeni Zelanda, Arjantin, Azerbaycan, Belçika, Bahreyn, Şili, Kolombiya, Mısır, Bangladeş, Brezilya, Portekiz, Kosta Rika, Andorra, Angola, Antigua ve Barbuda, Azerbaycan, Bahamalar, Lesotho, Barbados, Belarus, Belize, Laos, Benin, Bolivya, Bosna Hersek, Botswana, Kamboçya, Orta Afrika Cumhuriyeti, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Çad, Lübnan, Çin, Cibuti, Mısır, Eritre, El Salvador, Komorlar, Kongo, Küba, Dominik Cumhuriyeti, Etiyopya, Fiji, Finlandiya, Gambiya, Nikaragua, Grenada, Guyana, İzlanda, Endonezya, Irak, İrlanda, Tayland, Jamaika, Ürdün, Kazakistan, Nijerya, Libya, Malezya, Lüksemburg, Fas, Kenya, Kuveyt, Umman, Kırgızistan, Maldivler, Pakistan, Malta, Filipinler, Moritanya, Meksika, Namibya, Peru, Katar, Senegal, Polonya, Portekiz, Saint Kitts ve Nevis, Güney Afrika, İspanya, Saint Lucia, Sri Lanka, Tacikistan, Doğu Timor, Saint Vincent ve Grenadinler, Birleşik Arap Emirlikleri, San Marino, Özbekistan, Suudi Arabistan, Uganda, Şeyseller, Sierra Leone, Trinidad ve Tobago, Singapur, Slovenya, Venezuela, Somali, Yemen, Zimbabwe, Sudan, Surinam, Vietnam.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in 99. maddeyi devreye sokması ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin acil toplantı çağrısıyla Gazze'de ateşkes bir kez daha Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde oylandı.

Oylamaya veto hakkı bulunan beş daimi üye Çin, ABD, İngiltere, Fransa ve Rusya'nın yanı sıra dönüşümlü üyeler Japonya, Arnavutluk, Brezilya, İsviçre, Mozambik, Ekvador, Gana, Malta, Birleşik Arap Emirlikleri ve Gabon katıldı.

Oylamada Gazze'deki İsrail vahşetini durduracak acil ateşkes kararı, ABD tarafından veto edildi.

Nihai oylamada 13 üye lehte, bir üye çekimser ve bir üye aleyhte oy kullandı. BMGK’nın daimi üyesi olan ABD aleyhte oy kullanan tek ülke oldu. Müttefiki İngiltere ise oylamada çekimser kaldı.

Washington, daha oylamaya geçilmeden veto kartını masaya süreceğini ilan etmişti.

Oylamada konuşan ABD'nin BM Daimi Temsilci yardımcısı Robert Wood ateşkes çağrısının aceleye getirildiğini savundu, Washington'ın tavsiyelerinin gözardı edildiğini ileri sürdü.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri, II. Dünya Savaşı'ndan galip ayrılan beş ülke. ABD, İngiltere ve Fransa'nın başını çektiği Batı bloğu ile Rusya ve Çin'in yer aldığı diğer grup arasındaki farklı pozisyonlar nedeniyle, Güvenlik Konseyi neredeyse 10 yıldır çıkmazda.

ABD'nin İsrail'in işgaliyle kan gölüne dönen Gazze'de silahları susturacak acil ateşkes kararını engellemesi, beklendiği gibi büyük bir tepkiye neden oldu.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda yapılan oylamada ABD'nin yalnız kaldığını bir kez daha gördük" dedi.

Çin ise, ABD'nin ateşkesin önüne geçmesinden olağanüstü hayalkırıklığı duyduğunu ve kararın üzücü olduğunu kaydetti. Çin'in BM Daimi Temsilcisi Zhang Jun, "Karar veto edilmiş olsa da, uluslararası toplumun ezici şekilde görüşü açık: Derhal insani ateşkes en önemli öncelik" dedi.