Gazze'deki savaşta son dakika... İsrail'e Hollanda'dan F-35 darbesi! Uçağın parçalarını satmayacaklar

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında 27 binden fazla masum sivilin öldürüldüğünü belirten ABD Başkanı Biden, İsrail'in iyi hazırlanmış bir plan olmadan Refah'a girmemesi gerektiğini açıkladı. Biden, ayrıca 6 haftalık bir ateşkes üzerinde çalıştıklarını söyledi.

İsrail bombardımanından kaçmak için amcası, teyzesi ve 5 kuzeniyle evden çıkan ve günler sonra kendisini kurtarmaya giden 2 ambulans görevlisi ile birlikte cansız bedenine ulaşılan 5 yaşındaki Filistinli Hind Rajab'ın ölümüne ABD’den tepki geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller konuyla ilgili yaptığı açıklamada, ülkesinin İsrail hükümetini Rajab'ın ölümünü soruşturmaya çağırdığını söyledi. “İsrail makamlarından bu olayı acil olarak soruşturmalarını istedik. Onların da bunu yaptığını anlıyoruz. Sonuçları zamanında görmeyi ve uygun hesap verebilirlik tedbirlerini de içermesini bekliyoruz” diyen Miller, “Hind Rajab'ın ölüm haberiyle yıkılmış durumdayız. Benim de 6 yaşına girmek üzere olan küçük bir kızım var. Bu yüzden bu yıkıcı ve yürek parçalayıcı bir haber” şeklinde konuştu. Çatışmalar sonucunda ölen binlerce çocuğun olduğunu hatırlatan Miller, “Bunların her biri, Amerika Birleşik Devletleri hükümetindeki herkesin derinden hissettiğini bildiğim birer trajedidir” ifadelerini kullandı.

GÜNLER SONRA CANSIZ BEDENLERİNE ULAŞILMIŞTI

5 yaşındaki Hind Rajab 29 Ocak'taki İsrail bombardımanından kaçmak için amcası, teyzesi ve 5 kuzeniyle Gazze'deki evinden çıkmış, kaçarken kullandıkları araç İsrail ordusunun hedefi olmuştu. Araçtaki tüm akrabalarını kaybeden Rajab’a amcasının telefonu üzerinden ulaşan Filistin Kızılayı bölgeye ambulans göndererek kurtarma operasyonu başlatmıştı. Rajab'ı kurtarmaya giden sağlık görevlilerinden de uzun süre haber alınamamıştı. İsrail ordusunun bölgeden çekilmesinin ardından 5 yaşındaki Rajab ve onu kurtarmaya çalışan 2 ambulans görevlisinin cansız bedenlerine ulaşılmıştı. Filistin Kızılayı’ndan yapılan açıklamada, İsrail askerlerinin Rajab'ın bulunduğu araca ulaşmaya çalışan ambulansı kasıtlı olarak hedef aldığı belirtilmişti.

AB ülkelerinin kalkınma bakanları, Belçika’nın başkenti Brüksel'de gayri resmi olarak toplandı. Toplantıya Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini de katıldı. Toplantıda Orta Doğu’da yaşanan gelişmeler, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları ve İsrail’in UNRWA’ya yapılan yardımların kesilmesi isteği ele alındı.

Toplantı sonrasında AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi ve AB Konseyi Başkan Yardımcısı Josep Borrell, Belçika Kalkınma Bakanı Caroline Gennez ve UNRWA Genel Komiseri Lazzarini ortak basın toplantısı düzenledi. Borrell, İsrail’in orantısız bir şekilde Filistinlileri öldürmeye devam ettiğini, bu duruma son vermek için öncelikle silah sağlayanların bundan vazgeçmesi gerektiğini söyledi. ABD Başkanı Joe Biden'ın geçen hafta İsrail'in Hamas’a verdiği karşılığın "aşırı" olduğunu söylediğini ve ABD'li ve diğer Batılı yetkililerin Gazze'de çok fazla sivilin öldürüldüğünü defalarca dile getirdiğini hatırlatan Borrell, “ABD dış politikasından sorumlu değilim, Avrupa Birliği'nin dış politikası bana yetiyor. Ama mantıklı olalım. Dünyanın en önde gelen liderlerinin ve dışişleri bakanlarının ‘Çok fazla insan öldürülüyor’ dediğini kaç kez duydunuz? ABD Başkanı Joe Biden, bunun çok fazla olduğunu, orantılı olmadığını söyledi. Eğer çok fazla insanın öldürüldüğüne inanıyorsanız, belki de bu kadar çok insanın öldürülmesini önlemek için daha az silah sağlamalısınız. Mantıklı değil mi?” dedi.

“AY’A MI TAHLİYE EDİLECEKLER?”

İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu’yu da eleştiren Borrell, sivilleri korumak için daha fazlasını yapması yönünde gelen çağrıları dinlemediğini belirterek, "Herkes Tel Aviv'e gidip 'Lütfen bunu yapmayın, sivilleri koruyun, bu kadar çok insanı öldürmeyin' diye yalvarıyor. Netanyahu kimseyi dinlemiyor" dedi.

Netanyahu'nun Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin sığındığı son yer olan Refah kentinin de tahliye edilmesi yönündeki çağrısına sert tepki gösteren Borrell, "Tahliye edecekler. Nereye? Ay'a mı? Bu insanları nereye tahliye edecekler? Dolayısıyla uluslararası toplum bunun bir katliam olduğuna, çok fazla insanın öldürüldüğüne inanıyorsa, belki de silah tedarikini yeniden düşünmek zorundalar. Her üye devlet, kendi dış politikasının sahibidir. Ancak çok fazla insanın öldürüldüğünü söylemeye devam etmek biraz çelişkili. Lütfen demeyi bırak ve bir şeyler yap’’ ifadelerini kullandı.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, İsrail’in Refah'a yönelik askeri saldırısında yine ekseriyetle çocuk ve kadınlardan oluşan çok sayıda sivilin öleceğini ve yaralanacağını belirterek, “İsrail, Uluslararası Adalet Divanı tarafından verilen yasal olarak bağlayıcı kararlara ve uluslararası insancıl hukuka tam anlamıyla uymalı” dedi.

“REFAH'A YÖNELİK BİR OPERASYON DAHA FAZLA VAHŞET SUÇU İŞLENMESİ RİSKİNİ DOĞURMAKTADIR”

Bombaların ve kurşunların neden olduğu acı ve ıstırabın ötesinde Refah'a yönelik saldırının Gazze Şeridi’ne yapılan insani yardımların sonunu getirebileceğini ifade eden Türk, “Ofisim savaş hukukunu ihlal eden eylemlere karşı defalarca uyarıda bulundu. Mevcut şartlar altında Refah'a yönelik böyle bir operasyon ihtimali, daha fazla vahşet suçu işlenmesi riskini doğurmaktadır” dedi.

“DÜNYA BUNUN OLMASINA İZİN VERMEMELİ”

Türk, “İsrail, Uluslararası Adalet Divanı tarafından verilen yasal olarak bağlayıcı kararlara ve uluslararası insancıl hukuka tam anlamıyla uymalı. Uluslararası hukuka meydan okuyanlara hadleri bildirilmiştir. Dünya bunun olmasına izin vermemeli. Nüfuz sahibi olanlar buna imkan vermek yerine dizginlemelidir. Derhal ateşkes sağlanmalıdır. Kalan tüm esirler serbest bırakılmalıdır. Siyasi bir çözüme ulaşmak için kolektif kararlılık yenilenmelidir” ifadelerini kullandı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Karim Khan, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarına ilişkin yazılı açıklama yaptı. İsrail’in gece saatlerinde Refah'a düzenlediği bombardımandan ve muhtemel kara operasyonundan derin endişe duyduğunu belirten Khan, “Ofisimin Filistin’deki durumla ilgili devam eden aktif bir soruşturması bulunuyor. Bu soruşturma, Roma Tüzüğü çerçevesindeki suçlardan sorumlu olanların adalet önüne çıkarılması amacıyla son derece acil bir mesele olarak ele alınıyor” dedi.

“İSRAİL'İN TUTUMUNDA GÖZLE GÖRÜLÜR BİR DEĞİŞİKLİK GÖRMEDİM”

Tüm savaşların kuralları olduğunu vurgulayan Khan, “Silahlı çatışmalarda geçerli olan yasalar, onları içi boş veya anlamdan yoksun hale getirecek şekilde yorumlanamaz. Geçen yıl Ramallah'ta da dahil olmak üzere bu mesajı sürekli olarak verdim. O zamandan bu yana İsrail'in tutumunda gözle görülür bir değişiklik görmedim. Defalarca vurguladığım üzere yasaları çiğneyenler, Ofisim daha sonra yetkisi dahilinde harekete geçtiğinde şikayet etmemeli” dedi.

Ofisinin iddia edilen tüm suçları aktif bir şekilde soruşturduğunu vurgulayan Khan, “Yasaları ihlal edenlerden hesap sorulacak. Ayrıca soruşturmalarımızın önemli bir odak noktası olan esirlerin tamamının derhal serbest bırakılması çağrısını yineliyorum” dedi.

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail’in dün düzenlediği saldırıda ağır yaralanan 8 esirden 3’ünün daha hayatını kaybettiğini açıkladı. Kassam Tugayları, hayatını kaybeden esirlerin isimlerini diğer yaralı esirlerin sağlık durumu netleşene kadar açıklamayacağını aktardı. İsrail saldırılarında dünden bu yana hayatını kaybeden esir sayısı 5’e yükseldi.

Kassam Tugayları tarafından dün yapılan açıklamada, İsrail’in düzenlediği bombardımanlarda 2 esirin hayatını kaybettiğini ve 8 esirin de ağır şekilde yaralandığı bildirilmişti. Yaralı esirlere gerekli tıbbi yardımın sağlanamadığı ifade edilen açıklamada, devam eden bombardımanlar nedeniyle yaralıların hayatlarına yönelik tüm sorumluluğun İsrail’e ait olduğu belirtilmişti.

Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Shoukry, Gazze Şeridi’nin Refah kentine saldırması halinde Mısır'ın İsrail ile yaptığı barış anlaşması Camp David Anlaşması’nı askıya alacağı yönünde çıkan haberler hakkında açıklama yaptı.

Slovenya'nın başkenti Lübliyana’da Sloven mevkidaşı Tanja Fajon ile ortak basın toplantısı düzenleyen Shoukry, Mısır’ın Refah kentine saldırması nedeniyle İsrail ile olan Camp David Anlaşması’nı askıya alacağı yönünde çıkan haberleri yalanlayarak, "Mısır ile İsrail arasında 40 yıldır yürürlükte olan bir barış anlaşması var ve biz buna uymaya devam edeceğiz" dedi.

Mısır'ın İsrail ile Hamas arasında esirlerin serbest bırakılması ve Gazze Şeridi’ne daha fazla insani yardım girişini sağlayacak bir anlaşma sağlanması için çabalarını sürdürdüğünü aktaran Shoukry, Gazze’de ateşkes çağrısında bulundu. İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını eleştiren Shoukry, Filistinlilerin kitlesel olarak yerlerinden edilmesine karşı da uyarıda bulundu.

Almanya’da düzenlenen Münih Güvenlik Konferansı’na sayılı günler kalırken, Münih Güvenlik Konferansı Başkanı Christoph Heusgen, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Filistin Başbakanı Muhammed İştiyye’nin konferansa katılacağını açıkladı. Heusgen, konferansta İsrail-Filistin arasında devam eden çatışmalara, Ukrayna-Rusya savaşına ve Afrika Boynuzu'ndaki çatışmalara odaklanılacağını belirterek, Gazze Şeridi’ndeki esirlerin yakınları ile serbest bırakılan esirlerin konferans kapsamında düzenlenecek bir etkinliğe katılacaklarını söyledi.

ABD’nin ardından İngiltere de Batı Şeria’da şiddet olaylarına karışan Yahudi yerleşimcilere yaptırım uyguladı. İngiltere Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, 4 Yahudi yerleşimciye “mali ve seyahat” kısıtlamaları getirildiği aktarılarak, yaptırım uygulanan kişilerin Yinon Levi, Moshe Sharvit, Zvi Bar Yosef ve Moshe Sharvit olduğu ifade edildi. Levi ve Sharvit'in Filistinli aileleri silahla tehdit ettikleri ve mülkleri tahrip ettikleri belirtilen açıklamada, Yosef’in Batı Şeria’da piknik yapan Filistinli aileleri silahla tehdit ettiği, Federman'ın ise El Halil’in güneyindeki Filistinli çobanları tehdit ettiği ifade edildi.

“AŞIRILIK YANLISI İSRAİLLİ YERLEŞİMCİLER, FİLİSTİNLİLERİ TOPRAKLARINDAN ZORLA ÇIKARIYOR”

İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron yaptığı açıklamada, "Bugünkü yaptırımlar, insan haklarının en korkunç ihlallerinden bazılarına karışanlara kısıtlamalar getiriyor. Burada neler olduğu konusunda net olmalıyız. Aşırılık yanlısı İsrailli yerleşimciler Filistinlileri çoğu zaman silahla tehdit ediyor ve onları kendilerine ait olan topraklardan zorla çıkarıyor. Bu davranış yasadışıdır ve kabul edilemez” dedi.

İsrail’e aşırılık yanlısı Yahudi yerleşimciler konusunda harekete geçmesi çağrısında bulunan Cameron, “Verilen taahhütlerin yerine getirilmediğini görüyoruz” dedi.

Öte yandan Levi, ABD tarafından yaptırım uygulanan 4 Yahudi yerleşimci arasında da yer alıyor.

İsrail Başbakanı Netanyahu, Kudüs'te Hollandalı mevkidaşı Mark Rutte ile bir araya geldi. Netanyahu Rutte'ye savaşın "İsrail kesin bir zafer" kazanana kadar devam edeceğini iletti.

İslami Cihad'ın silahlı kanadı Kudüs Tugayları, İsrail işgal birliklerini bu sabah erken saalerde Han Yunus'ta pusuya düşürdüğünü duyurdu.

Kudüs Tugayları, son günlerde yoğun çatışmalara sahne olan Han Yunus'taki pusuda çok sayıda İsrail askerinin öldürüldüğünü belirtiyor.

Telegram kanalından açıklama yapan grup, makineli tüfekler ve çeşitli patlayıcıların kullanıldığı saldırının yanı sıra İsrail işgal güçlerinin Han Yunus'taki komuta merkezine havan mermileri ateşlendiğini kaydetti.

1,5 milyon Filistinlinin İsrail katliamından kaçarak sığındığı Refah'ta işgalcilerin karadan saldırısı büyük bir endişeyle beklenirken, kilometrekareye düşen nüfus oranı şok etkisi yarattı.

Son veriler, Gazze Şeridi'nin en güneyinde yer alan ve Mısır sınırının sıfır noktasındaki Refah'ta kilometrekareye 16 bin insanın düştüğünü gösteriyor.

Kuzeyden güneye seyahat eden Gazze sakinleri çoğunlukla çadırlarda barınıyor.

Savaştan önce 275 bin kadar insanın yaşadığı Refah'ta mevcut tabloda neredeyse adım atılacak yer yok.

İsrail işgal birliklerini Refah'a karadan saldırmasıyla bir insani felaketin ortaya çıkacağı uyarıları giderek yüksek sesle dile getiriliyor.

ABD Başkanı Joe Biden, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı son telefon görüşmesinde Refah'a sığınanların güvenliği sağlanmadan bir operasyona girişilmemesini istedi.

Suudi Arabistan'dan Umman'a, Hollanda'dan İngiltere'ye Refah'a muhtemel kara saldırısına dair birçok ülkeden açıklamalar geliyor.

Başkent Sana ve en büyük liman Hudeyde dahil Yemen'in batısını kontrol eden Husiler, Kızıldeniz'de seyreden Star Iris adlı kargo gemisini hedef aldıklarını duyurdu. İran destekli Husilerin sözcüsü Yahya Seri, Star Iris'in ABD'ye ait olğunu belirtti.

Ancak deniz taşımacılığını izleyenler, geminin Yunanistan'a ait ve Marshall Adaları bayrağı taşıdığını kaydetti.

İngiliz donanmasına bağlı Birleşik Krallık Deniz Ticareti Operasyonları (UKMTO), sabah saatlerinde Kızıldeniz'deki bir geminin iki füzeyle saldırıya uğradığını bildirmişti.

Yemenli Husiler aylardır Kızıldeniz ile Aden Körfezini birbirine bağlayan Babülmendep Boğazı çevresinde kargo gemilerini füzeler ya da kamikaze drone'larla hedef alıyor. ABD'nin başını çektiği uluslararası koalisyonun devriyeleri de İran destekli grubu durdurmadı.

ABD ve İngiltere'nin Ocak ayından itibaren Husi mevzilerini savaş uçaklarıyla vurması ise, gerilimi daha da tırmandırdı. Yemenli grup ABD savaş gemilerine füzeler ateşleyerek misillemede bulundu.

Husiler, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki işgalini bitirmesini istiyor. Grup İsrail'e ait ya da İsrail limanlarına uğrayan tüm gemileri vuracağını ilan etti.

İsrail'de bir radyo kanalına konuşan general, İsrail'i bekleyen en büyük tehlikelerden birini duyurdu. İran ile İsrail arasındaki gerilimden söz bile etmeyen General Yitzhak Brik bambaşka bir ülkeyi işaret ederek "Bizi yok etmeye hazırlanıyorlar" ifadesini kullandı.

Hollanda temyiz mahkemesi, insan hakları örgütlerinin itirazını kabul ederek, Hollanda hükümetine F-35 savaş uçağı parçalarının İsrail'e yönelik tüm ihracatını yedi gün içinde engellemesi emrini verdi.

Hollandalı yetkililer daha önce ABD tarafından tedarik edilen parçaların İsrail'e gitmesine müdahale edemeyeceklerini belirtti. Hükümetin avukatları davada, kendilerinden tedarik edilen parçaların bir başka ülkeden de kolaylıkla alınabileceğini öne sürerek karara itiraz etti.

Hollanda basınında çıkan haberlerde ise mahkemenin konuyla ilgili yaptığı açıklamaya yer verildi. Mahkeme, "İhraç edilen F-35 parçalarının uluslararası insancıl hukukun ciddi ihlallerinde kullanılma riskinin açık olduğu inkar edilemez” ifadelerini kullandı.

Filistin Sağlık Bakanlığı Gazze'de hayatını kaybedenlerin sayısının 28 bin 340'a yükseldiğini bildirdi. Bölgede son 24 saatte 164 kişi yaşamını yitirirken savaşın başından beri toplamda 68 bine yakın insan yaralandı.

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Deyr Belah'taki İsrail bombardımanında en az 15 can kaybı var. Saldırıyı Al Jazeera muhabirleri duyurdu.

Japonya, İsrail'in Refah'ta bir askeri operasyona girişeceği yönündeki haberlerden derin şekilde endişe duyduğunu resmen açıkladı. Japonya Dışişleri Bakanlığı, kara işgali yerine insani durumun mümkün olan en kısa sürede iyileştirilmesi çağrısında bulundu.

İsrail işgal ordusunun savaşın başlamasından 129 gün sonra bir operasyonla Gazze Şeridi'nden çıkardığı iki rehineye dair detaylar belli oluyor.

İsrail medyası, helikopterlerle hastaneye taşınan 61 yaşındaki Fernando Marman ve 70 yaşındaki Louis Har'ın sağlık durumunun iyi olduğunu yazdı.

İki rehinenin verdiği en dikkat çekici bilgi ise, bir tünel yerine Refah kentindeki bir aile evinde tutulduklarını söylemesiydi.

Times of Israel, Marman ve Har'ın üç yakınının da Kasım ayı sonundaki bir haftalık geçici ateşkeste uygulanan rehine anlaşmasıyla serbest kaldıklarını hatırlattı.

Gazze'yi yöneten Hamas'ın elinde halihazırda 130 kadar rehine olduğu tahmin ediliyor.

İsrail ordusu, dört ayını çoktan dolduran savaşta ilk kez bir rehine kurtarma operasyonunu başarıyla tamamlayabildi.

Gazze Şeridi'ni ayrım gözetmeden bombardımana tutan işgal ordusu birçok rehinenin ölümüne neden oldu. Dahası, İsrail askerleri beyaz bayrak sallayan rehineleri Hamas üyeleri zannedip vurarak öldürdü.

Kasım ayında seçilmesi ABD Başkanlık Seçimlerini kazanmasına kesin gözüyle bakılan Donald Trump, NATO'ya adeta tehdit etti. Dünya medyası ise bu durumu "Avrupa'nın sonu" başlığı ile okuyucularına sundu.

Biden yönetiminden üst düzey bir yetkili, halihazırda devam eden rehine takası müzakerelerinde ABD'nin gerçek bir ilerleme gördüğünü söyledi.

CIA, Mossad, Katar ve Mısır'ın gizlice buluşmasıyla Fransa'nın başkenti Paris'te ortaya çıkan anlaşma taslağı, daha sonra Kahire'de müzakere edildi.

Gazze'yi yöneten Hamas söz konusu teklife üç aşamalı bir planla yanıt verdi ve beklendiği gibi İsrail Hamas'ın önerisini kabul etmedi.

İsmini vermeden konuşan ABD'li yetkili, çerçevesi çizilen anlaşmada ciddi boşluklar olsa da anlaşmanın hemen hemen orada olduğunu kaydetti.

Halihazırda Hamas'ın elinde 130 kadar rehinenin olduğu tahmin ediliyor. İsrail ordusu, bu sabah yaptığı açıklamada iki rehinenin kurtarıldığını duyurdu.

İsrail işgal ordusu, Gazze Şeridi'nde devam eden çatışmalarda iki askerin daha öldürüldüğünü açıkladı. Böylece, Ekim ayı sonunda başlayan karadan işgalde İsrail'in kaybı 229 askere yükseldi.

İngiliz donanmasına bağlı Birleşik Krallık Deniz Ticareti Operasyonları (UKMTO), Kızıldeniz'de seyreden bir geminin iki füzeyle saldırıya uğradığını bildirdi.

Geminin hasar alıp almadığı bilinmiyor ancak mürettebat arasında yaralı yok.

Yemenli Husiler aylardır Kızıldeniz ile Aden Körfezini birbirine bağlayan Babülmendep Boğazı çevresinde kargo gemilerini füzeler ya da kamikaze drone'larla hedef alıyor.

ABD'nin başını çektiği uluslararası koalisyonun devriyeleri de İran destekli grubu durdurmadı. ABD ve İngiltere'nin Ocak ayından itibaren Husi mevzilerini savaş uçaklarıyla vurması ise, gerilimi daha da tırmandırdı. Yemenli grup ABD savaş gemilerine füzeler ateşleyerek misillemede bulundu.

Husiler, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki işgalini bitirmesini istiyor. Grup İsrail'e ait ya da İsrail limanlarına uğrayan tüm gemileri vuracağını ilan etti.

Yaklaşık 1,5 milyon Filistinli için son sığınak haline gelen Mısır sınırındaki Refah şehrine İsrail güçleri havadan ve karadan yoğun bir şekilde saldırdı. İsrail savaş uçaklarının bombardımanına işgal güçleri karadan topçu ateşleriyle katıldı.

Günlerdir İsrail'in muhtemel kara işgalinin korkuyla beklendiği Refah semalarında helikopterler de uçtu, Gazze Şeridi açıklarındaki savaş gemileri de yine saldırıda yer aldı.

Aralarında iki caminin de bulunduğu 11 binanın yerle bir olduğu İsrail katliamında en az 100 can kaybı var.

Al Jazeera, Mısır sınırına çok yakın bölgelerin de İsrail tarafından bombalandığını bildiriyor.

İsrail ordusu, Refah'taki saldırıların bir rehine kurtarma operasyonuyla bağlantılı olduğunu ve Gazze Şeridi'nde tutulan iki rehinenin kurtarıldığını duyurdu.

Kurtarma operasyonu sırasında silahlı çatışma yaşandığı bilgisini veren ordu sözcüsü, İsrail'e getirilen rehinelerin 61 yaşındaki Fernando Marman ve 70 yaşındaki Louis Har adlı iki erkek olduğunu kaydetti.

Gazze Şeridi'nin en güneyindeki Refah şehrinde savaştan önce yalnızca 270 bin kadar insan yaşıyordu. Şu an şehrin etrafı çadırlarla çevrilmiş durumda ve İsrail katliamından kaçanlar için gidecek başka bir yer yok.

Gazze'deki binaların yarısını enkaza çeviren İsrail işgal güçlerinin kısa süre içerisinde Refah'ı karadan işgale girişeceği biliniyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, hafta sonu Refah'a saldıracaklarını belirtip yüzü kızarmadan siviller için güvenli bir koridor oluşturacaklarını bile ileri sürdü.

Tüm dünya, Gazze Şeridi nüfusunun yaklaşık üçte ikisinin sığındığı Refah'a bir kara saldırısının felakete yol açacağı uyarısını yapıyor. Hafta sonu boyunca ABD'den Hollanda'ya, Umman'dan Suudi Arabistan'a üst üste uyarılar geldi.

ABD lideri Joe Biden, Binyamin Netanyahu'yla telefon görüşmesi gerçekleştirdi ve Refah’a sığınan 1 milyonu aşkın insanın güvenliğini sağlamadan askeri operasyona başlanmaması gerektiğini söyledi.