Gazze'deki savaşta son dakika... Dünya İstanbul'daki buluşmayı izledi, AFP Katar detayı verdi!

Hamas Siyasi Büro Başkanı Heniyye yaptığı açıklamada "Halen Erdoğan'ın BM'de Filistin haritasını kaldırarak nasıl işgal edildiğini açıklayarak Şimon Peres'e verdiği karşılığı hatırlıyoruz. Erdoğan'ın Filistin davası konusundaki açıklaması Filistin'i kendi davası gören, Gazze'de zulme karşı duran Türk halkının vicdanını yansıtıyor." ifadelerini kullandı

ABD Temsilciler Meclisi’nde İsrail’e yapılacak 26,4 milyar dolarlık yardıma bugün onay verilirken, İsrail Filistinlilere yönelik katliamına devam ediyor. İsrail güçleri bugün Batı Şeria’da birçok noktaya baskın düzenledi. Tulkarem şehrinin doğusunda bulunan Nur Şems Mülteci Kampına erken saatlerde düzenlenen baskında hayatını kaybedenlerin sayısı 14’e yükseldi. İsrail askerlerinin Tulkarem’deki Thabeth Thabeth Devlet Hastanesi'ne de baskın düzenlediği öğrenilirken, görgü tanıkları askerlerin hastanenin yakınındaki sağlık ekibini gözaltına aldığını aktardı.

ABD, Gazze Şeridi’ne yönelik bombardımanına devam eden ve savunmasız sivilleri katleden İsrail’e yardımlarını sürdürüyor. Temsilciler Meclisi’nde bugün yapılan oylamada, İsrail, Ukrayna ve Tayvan’a yapılacak yardımları içeren 95,3 milyar dolarlık dış yardım paketi kabul edildi. İsrail’e yapılacak 26,4 milyar dolarlık yardım 58 oya karşı 366 oyla, Ukrayna’ya yapılacak 60,8 milyar dolarlık yardım 112 oya karşı 311 oyla ve Tayvan’a yapılacak 8,1 milyar dolarlık yardım ise, 34 oya karşı 385 oyla meclisten geçti. Yasa tasarısı, Senato'daki oylamanın ardından Biden'ın onayına sunulacak.

Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson oylamaların ardından yaptığı açıklamada, tasarının kabul edilmesini kutlayarak, demokrasi için önemli olduğunu belirtti. Johnson, "Başlıca düşmanlarımızdan üçü (Rusya, İran ve Çin) birlikte çalışıyor. Dünyanın dört bir yanında saldırganlık yapıyorlar. Refahımız ve güvenliğimiz için küresel bir tehdit oluşturuyorlar" dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da oylamanın ardından "İsrail'e iki partiden de güçlü bir destek olduğunu ve ABD’nin Batı medeniyetini de savunduğunu belirterek, "Teşekkürler arkadaşlar, teşekkürler ABD" ifadelerini kullandı.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) Filistin’in BM’ye tam üyeliğini öneren karar tasarısını ABD’nin veto etmesine yönelik yaptığı açıklamada, “ABD tüm uluslararası yasaları ihlal etti ve iki devletli çözüm ile bölgede barışın sağlanmasına ilişkin tüm vaatlerini terk etti” dedi.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Filistin’in Birleşmiş Milletler’e (BM) tam üyeliğini öneren yasa tasarısını reddeden ABD’ye tepki gösterdi. BM Güvenlik Konseyi’ndeki oylamanın ardından Abbas, Filistin Yönetimi'nin ABD ile ikili ilişkilerini yeniden gözden geçireceğini söyledi. Abbas, “Dünya uluslararası hukukun uygulanması konusunda hemfikirken ve Filistin haklarının yanında dururken, ABD işgali desteklemeye devam ediyor. İsrail'i soykırım savaşını durdurmaya zorlamıyor. İsrail'e çocuklarımızı öldüren ve evlerimizi yıkan silahlar ve fonlar sağlıyor. Uluslararası forumlarda bize karşı duruyor, bölgede güvenlik ve istikrara hizmet etmeyen pozisyonlarda yer alıyor” dedi.
ABD’nin tüm uluslararası yasaları ihlal ettiğini vurgulayan Abbas, “İki devletli çözüme ve bölgede barışın sağlanmasına ilişkin tüm vaatlerini terk etti” ifadelerini kullanırken, Biden yönetimini verdiği sözler ile taahhütleri yerine getirmemekle ve İsrail’in Filistin fonlarını çalmasına sessiz kalmakla suçladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Shoukry’i Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde kabul etti.

Görüşmede Türkiye ve Mısır ikili ilişkileri, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarıyla ilgili gelişmeler ile küresel ve bölgesel konular ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları sürdükçe gerilimin ve çatışmaların bölgeye yayılma riskinin bulunduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; bölgenin tamamının çatışma sarmalı içine düşmemesi için İsrail-İran gerginliğinin azaltılmasının önemli, bunun için İslam ülkelerinin birlikte çalışmasının ise elzem olduğunu ifade etti. Bölgede kalıcı çözüm için sağduyulu hareketin, stratejik aklın kullanılmasının hayati önemde olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’deki İsrail zulmünün son bulması için de öncelikle acil kalıcı ateşkesin tesisinin ve insani yardımların Gazze’ye kesintisiz ulaşımının gerekli olduğunu belirtti.

Türkiye'ye gelen Hamas lideri İsmail Haniye'nin İstanbul'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edildiği görüşme, uluslararası basın tarafından yakından takip edildi. Haber ajansı AFP, İstanbul'daki buluşmanın Orta Doğu'daki tansiyonun yükseldiği bir dönemde gerçekleştiğini bildirdi. Temmuz 2023'ten bu yana ilk kez bir araya gelen Erdoğan ve Haniye'nin görüşmesi, altıncı ayını çoktan dolduran savaşta bir ilk niteliği taşıyordu.

AFP, halihazırda Hamas'ın siyasi politbürosuna ev sahipliği yapan Katar'ın arabuluculuktan çekilmesi halinde Türkiye'nin arabuluculuk için çabalarını artırabileceği yorumunu yaptı. 

Dolmabahçe Sarayı'nda saat 14.30'da başlayan görüşmenin iki buçuk saatten fazla sürdüğünü kaydeden AFP, Hamas'ın liderlerinden Halid Meşal'in de fotoğraf karelerinde yer aldığını aktardı.

Times of Israel gazetesi, Erdoğan ve Haniye'nin ateşkes çabaları ve Gazze'ye yardımı ele aldıklarını belirtip Hamas'ın önemli isimlerinden Halid Meşal'in de Dolmabahçe'deki buluşmada yer aldığını vurguladı.

Amerikan New York Times gazetesi ise, Türkiye'nin 7 Ekim'de başlayan savaşta aldığı pozisyonu öne çıkardı. NATO üyesi Türkiye'nin Gazze Şeridi'deki savaş nedeniyle İsrail'i şiddetli bir şekilde kınadığını belirten New York Times, Hamas'ı savunan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsmail Haniye'yi Orta Doğu siyasetinin ana figürü olarak tanımladığını yazdı.

Türkiye-İsrail ilişkilerinin son 20 yılda çalkantılı bir seyir izlediğini aktaran NYT, Gazze'deki işgalle birlikte ilişkilerin hızla bozulduğu yorumunu yaptı. Erdoğan'ın Filistin sorununun güçlü bir şekilde savunduğunu kaydeden Amerikan gazetesine göre, yanı sıra Hamas'ı bir kurtuluş örgütü olarak gördüğünü Batılı ülkelere ilan etti.

Ankara'nın 7 Ekim'den bu yana Tel Aviv yönetimine karşı attığı adımları sıralayan New York Times, son olarak ihracat kısıtlamasının hayata geçirildiğini bildirdi.

Gazete ayrıca, 2010 yılına kadar Türkiye ve İsrail'in dostluk ilişkisine sahip olduğunu, Mavi Marmara baskınıyla kopan iplerin 12 sene sonra yeniden normale döndüğünü de hatırlattı.

BBC ise 'Ziyaret neden önemli?' başlığıyla sunduğu haberde Türkiye'nin diplomatik çabalarının odağına ateşkes ve iki devletli çözüm perspektifine yeniden dönülmesini yerleştirdiğini yazdı.

Gazze'de ateşkesin sağlanması durumunda sorunun kalıcı bir şekilde çözümü için masaya getirilen önerilerden biri, iki devletli çözüm kapsamında 1967 sınırlarına dayalı başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulması.

Habere göre, Türkiye bunun sağlanması için en önemli adımlardan biri olarak yıllardır süren Hamas-Fetih grupları arasındaki anlaşmazlığın sonlanması ve tarafların geçici bir uzlaşı hükümeti kurarak uluslararası toplumun önüne çıkmalarını görüyor. Böyle bir gelişmenin İsrail’in uluslararası platformda elinin zayıflamasına yol açacağı yapılan değerlendirmeler arasında.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, İstanbul'daki görüşmeye dair bir açıklama yaptı. Açıklama şöyle:

"Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’yi İstanbul’da kabul etti.

Görüşmede İsrail’in Gazze başta olmak üzere Filistin topraklarına yönelik saldırıları, insani yardımların Gazze’ye yeterli düzeyde ve kesintisiz ulaştırılması için yapılması gerekenler, bölgede adil ve kalıcı barış süreci ile ilgili konular ele alındı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, Türkiye’nin uluslararası toplumun dikkatini Filistinlilere uygulanan zulme çekmek için diplomatik gayretlerini sürdürdüğünü ve vahşetin son bulması ile acil kalıcı ateşkes ihtiyacının her fırsatta vurgulandığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Filistinlilere uyguladığı zulmün bedelini mutlaka bir gün ödeyeceğini, Türkiye’nin her zeminde Gazze’ye yönelik katliamları anlatmaya devam edeceğini, tüm çabaların bölgesel barışın anahtarı olan bağımsız Filistin Devleti’nin kurulması ve bölgeye kalıcı huzurun gelmesi için sarf edildiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte Filistinlilerin birlik içinde hareket etmesinin hayati öneme sahip olduğunu, İsrail’e verilecek en güçlü cevabın ve zaferin yolunun birlik ve bütünlükten geçtiğini ve uluslararası kamuoyunu yanlış yönlendiren İsrail’e karşı Filistin’in haklı davasının ve gerçeklerin daha çok anlatılması gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, yaşanan acıları bir nebze dindirebilmek için Türkiye’nin Filistin’e yönelik insani yardımlarını sürdürdüğünü, bugüne kadar 45 bin tondan fazla insani yardımın bölgeye sevk edildiğini, ticarete getirilen kısıtlamalar dahil, İsrail’e yönelik bir dizi yaptırımın hayata geçirildiğini de belirtti.

İsrail ile İran arasındaki gerilimleri de değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşananların İsrail’e zemin kazandırmaması gerektiğini, Batı’da İsrail’in saldırılarını sorgulayan havanın dağılmaması için dikkatleri yeniden Gazze’ye çekecek çalışmalar yapılmasının önemini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, Heniyye’ye İsrail saldırısında şehit düşen çocukları ve torunları için başsağlığı dileklerini de iletti.

Görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Sefer Turan eşlik etti."

Filistinli yetkililerin verdiği bilgiye göre, İsrail işgal ordusunun son 24 saatteki saldırılarında 37 kişi daha hayatını kaybetti. Savaşın 197'inci gününde Gazze Şeridi'ndeki can kaybı 34 bin 49'a çıktı.

İran Öğrenciler Haber Ajansı ISNA, uzun süredir gündemden düşmeyen Rusya'dan savaş uçağı tedarikine dair gelecek hafta kritik bir adım atılacağını bildirdi.

Savaş uçağı filosu oldukça yaşlı olan İran, en yakın müttefiki Rusya'dan 24 adet Su-35 jeti satın almak için gerekli prosedürlerin tamamlandığını geçen yıl açıkladı.

ISNA bugün servis ettiği haberde, satın alınan ilk Rus Su-35 jetlerinin gelecek hafta İran'da olacağını aktarıd.

Gazze'yi 2007 yılından bu yana yöneten Hamas'ın siyasi büro şefi İsmail Haniye, bugün Türkiye'de. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilecek Haniye, hafta içinde de Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile bir araya gelmişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hafta içinde yaptığı açıklamada Filistinli grup Hamas'ı İstiklal Savaşı'ndaki Kuvayi'ye benzetti.

Erdoğan-Haniye görüşmesinde bölgedeki son durumun ele alınması bekleniyor.

Amerikan Wall Street Journal gazetesi ise, yıllardır Katar'ın başkenti Doha'da olan Hamas'ın siyasi liderlerinin yeni bir ülkeye gitmeyi düşündüğünü yazdı. Gazze Şeridi'ndeki işgalin sona ermesi için arabuluculuk yapan Katar'ın artan bir baskıyla karşı karşıya olduğunu belirten WSJ, muhtemel adreslerden birinin Körfez ülkesi Umman olduğunu aktardı. Hamas politbüro merkezinin taşınabileceği diğer ülkeden ise haberde söz edilmedi.

İsrail'in İran'a misillemede bulunduğu gece yarısı Orta Doğu'daki iki ülkede de neredeyse eş zamanlı patlamalar duyuldu. Suriye'nin güneyindeki radar üssünün vurulduğu ortaya çıkarken, Irak'tan ise İsrail füzelerine ait parçaları gösteren fotoğraflar geldi.

Dünyayı diken üstünde tutan İran misillemesinin üzerinden 24 saat geçmeden, bu kez Tahran yönetiminin bölgedeki en ciddi müttefiklerinden Haşdi Şabi ağır bir darbe oldu.

Irak Halk Seferberlik Gücü (Haşdi Şabi) adlı milis gücü yıllarca yargısız infazlar ve yasadışı suç eylemleri ile suçlandıktan sonra Irak güvenlik güçlerine katıldı. Örgüt üç yıl önce Erbil'deki CIA deposunu bir kamikaze drone'la vurarak dikkat çekti.

Irak'taki ABD üslerini hedef almayı sürdüren Haşdi Şabi, özellikle Gazze'de başlayan savaşın ardından diğer İran yanlısı milis gruplarıyla birlikte saldırılarını artırdı. ABD ordusu, geride kalan aylarda söz konusu saldırılara bazı Haşdi Şabi üslerini savaş uçaklarıyla bombardımana tutarak yanıt verdi.

Ancak 20 Nisan Cumartesi gününün ilk saatlerinde başkent Bağdat'ın güneyindeki Babil'de gerçekleşen saldırı, 200 bini aşkın militanı olduğu tahmin edilen İran destekli Haşdi Şabi'ye çok ağır bir darbe vurdu.

Gece yarısı gökyüzünden ışık saçarak yere doğru ilerleyen füzeler, Haşdi Şabi'nin karargahı Kalsu Üssü'nü hedef aldı. Kalsu üssünde arka arkaya patlamalar gerçekleşirken, çıkan büyük yangındaki alevler kilometrelerce uzaktan göründü.

Kalsu üssü, Bağdat'a yaklaşık 50 kilometre mesafedeki İskenderiye kasabasındaydı.

Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde Kalsu'dan gökyüzüne yükselen alev ve dumanların yanı sıra hızla hastanelere yaralı taşıyan ambulanslar da vardı.

Haşdi Şabi'nin ana karargahı olarak bilinen Kalsu'daki büyük yangın saatlerce söndürülemedi, sabah olduğunda ise üsten geriye neredeyse hiçbir şey kalmadığı ortaya çıktı. Üste açılan dev kraterin füze saldırısı sonucu mu ortaya çıktığı yoksa havaya uçan cephanelik nedeniyle mi oluştuğu gizemini koruyor. Çapı 10 metreyi aşan kraterin derinliği ise yaklaşık altı metre.

AFP'ye ismini vermeden konuşan Iraklı bir askeri yetkili, üsteki cephaneliklerin infilak ettiğini söyledi.

İran destekli milis grup Facebook hesabından yaptığı ilk açıklamada saldırının ABD tarafından düzenlendiğini duyurdu. ABD'nin Orta Doğu'daki operasyonlarını yürüten Merkez Kuvvetler Komutanlığı ise (CENTCOM) gece yarısı 03.04'te X hesabından bir açıklama yayınladı, saldırıda herhangi bir rol almadıklarını belirtip haberleri yalanladı.

CNN International'a konuşan bir İsrailli yetkili de, Haşdi Şabi karargahı Kalsu'yu yok eden saldırıda İsrail'in hiçbir şekilde yer almadığını söyledi.

Saldırıyı kimin düzenlediği sorusu yanıtsız kalırken, Kalsu'nun silahlı insansız hava aracıyla mı yoksa savaş uçakları tarafından mı vurulduğu da belirsiz.

SORU İŞARETLERİ DAHA DA BÜYÜDÜ

Irak Ulusal Güvenlik Servisi'nin bu sabah yaptığı açıklama ise, soru işaretlerinin daha da büyümesine yol açtı. Resmi açıklamaya göre, Kalsu'nun bulunduğu Babil vilayeti semalarında gece yarısı ne silahlı insansız hava aracı ne de savaş uçakları vardı.

Haşdi Şabi ise, Iraklı yetkilelere dakikalar sonra yanıt verdi ve ana karargahın saldırıya uğradığını duyurdu. İran destekli örgüt, hava saldırısında bir kişinin öldüğünü, çok sayıda kişinin de yaralandığı bilgisini paylaştı.

HASTANEDE YARALILARI ZİYARET ETTİ

Uluslararası haber ajansı AFP, bu sabah Haşdi Şabi komutanı Ebu Fedek el Muhammedavi'nin hastanede yaralıları ziyaret ettiği fotoğrafları dünyaya servis etti. Babil'deki Hilla hastanesinde çekilen fotoğraflarda, askeri üniforma giyen çok sayıda yaralı dikkat çekici.

Hamas, Irak'taki Haşdi Şabi karargahını hedef alan saldırıyı kınadığını açıkladı.

Al Jazeera'ya konuşan analist Rich Outzen ise, Kalsu'daki saldırının bir başka mesaj olabileceğini vurguladı. Outzen'e göre, saldırının olağan şüphelisi İsrail.

Misilleme savaşında son olarak İsrail'in hamlesi kayıtlara geçti, İran'ın orta kesimindeki İsfahan'ı sarsan patlamaların yol açtığı hasara dair ilk bilgiler ortaya çıktı.

Amerikan ABC televizyonuna konuşan üst düzey bir yetkili, İsrail'in karşı saldırısında bir savaş uçağı tarafından en az üç uzun menzilli füze ateşlendiğini söyledi. Yetkili, İsrail jetinin İran hava sahasına girmeden söz konusu saldırıyı gerçekleştirdiğini de ekledi.

İsfahan yakınlarındaki Şikari hava üssünden alınan ilk uydu görüntüleri ise, İran'a ait bir S-300 hava savunma sistemi ile radarların vurulduğunu gösterdi.

İsrail'den şimdiye kadar İran'a saldırdığına dair hiçbir resmi açıklama yok. İranlı yetkililer ise Cuma sabahından bu yana herhangi bir saldırı olmadığını, birkaç küçük insansız hava aracının düşürüldüğünü söylüyor.

On yıllardır gizli bir savaş yürüten İran ve İsrail, yalnızca altı gün içinde ilk kez birbirlerine doğrudan saldırdı.

İsmini açıklamayan ABD'li yetkililer İsrail misillemesini birçok kaynağa doğruladı, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise ısrarlı sorulara rağmen saldırıya dair yorum yapmayı reddetti.

İsrail'in hedefindeki İsfahan vilayetinde büyük bir hava üssü, büyük bir füze üretim kompleksi ve birkaç nükleer tesis de dahil olmak üzere önemli bir askeri altyapı var.