Dünya Prof. Dr. Nurhan Atasoy ‘müze’yi eleştirdi: Vücudun ısısı elbiseyi bozar

Prof. Dr. Nurhan Atasoy ‘müze’yi eleştirdi: Vücudun ısısı elbiseyi bozar

08.05.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

Marilyn Monroe’nun ikonik elbisesini müzeden ödünç alıp Met Gala’da giyen Kardashian’ın tercihi “tarihi sorumsuzluk” olarak değerlendiriliyor. Sanat tarihinin önde gelen ismi Prof. Dr. Nurhan Atasoy da elbisenin Kardashian’ın vücudunun ısısından ve neminden zarar görmüş olacağını söylüyor

Prof. Dr. Nurhan Atasoy ‘müze’yi eleştirdi: Vücudun ısısı elbiseyi bozar

Ayşe Özdemir - ABD’nin New York kentindeki Metropolitan Müzesi’nde 2 Mayıs’ta yapılan ve modanın Oscar gecesi denilen Met Gala, yine şöhretlerin giydiği çarpıcı kostümlere sahne oldu.  

Haberin Devamı

Met Gala’nın bu yılki ana teması, ABD tarihinde 19. yüzyılda ekonomik büyümeye vurgu yapan Yaldızlı Çağ’ın temsilini amaçlıyordu. Şöhretler, aylardır hazırlanan kostümleriyle gecenin ışıltısını yansıttılar. MET Gala’nın dünya tarafından izlendiğini bilen ABD’li TV yıldızı Kim Kardashian (41) da bu müthiş fırsatı kaçırmayıp, yaptığı kostüm şovuyla gecenin başrolünü kaptı. Hollywood”un sembol oyuncusu Marilyn Monroe’nun ikonik elbisesini, sergilendiği Ripley Müzesi’nden ödünç alıp giyerek Met Gala’ya gelen ve poz veren Kim Kardashian’ın bu tercihi “tarihi sorumsuzluk” olarak değerlendirildi. 

Bir ‘canlı’nın üzerinde 

Her ne kadar Kardashian galada  Monroe’nun elbisesini çok kısa süreliğine giymiş olsa da hem kendisi hem ona bu fırsatı veren müze yönetimi eleştiriye uğradı. Geceye daha sonra ikonik elbisenin kopyasıyla devam ettiği bildirilen Kardashian ve Ripley Müzesi, Monroe’nun anısına saygısızlıktan öte sanat tarihi açısından tepki gördü. Bir tarihi obje olarak değerlendirilen elbisenin özel olarak korunduğu müzeden alınıp giyilmesi, kalabalıkta ve ışıklar altında bir “canlı”nın üstünde  

Haberin Devamı

bulunması, gördüğü zarar nedeniyle eleştirildi. Biz de bu tabloyu, tarihi kostümler konusunda uluslararası alanda yetkin olan ünlü sanat tarihi profesörü Nurhan Atasoy’a sorduk. 

‘Sıradan biri değil’ 

Daha önce Metropolitan Müzesi”nin kostüm enstitüsünde çalışmalar yapan ve burada New York Üniversitesi’nin sanat tarihi öğrencilerine dersler veren Prof. Dr. Nurhan Atasoy da eleştirilere en yüksek düzeyde katıldı. Hem Kim Kardashian’a, hem Marilyn Monroe”nun elbisesini ödünç veren Ripley Müzesi’ne ve hem de duruma göz yuman Metropolitan Müzesi’ne tepki gösteren Atasoy şunları söyledi: “Öncelikle Marilyn Monroe herhangi biri değil, Amerikan sinemasına mal olmuş çok önemli bir isim, entelektüel olup olmaması önemli değil, bir millete mal olmuş bir sanatçı, bu nedenle onun elbisesi de çok önemli bir parça. Zaten elbise müze tarafından satın alınmış, müze bu elbiseyi giymesi için kimseye ödünç vermemeliydi, ben bunu çok ayıpladım, hele de bir müzenin bunu yapması inanılmaz. Metropolitan Müzesi’nde çalıştığım için eserlerine ne kadar iyi baktıklarını biliyorum. Ama bu durum çok şaşırtıcı. Monroe’nun elbisesi, giyilmiş olması nedeniyle muhakkak zarar görmüştür!” 

Haberin Devamı

‘Giysi lekelenir’ 

“Nasıl bir zarar görmüştür?” sorumuza Atasoy”un cevabı şu oluyor: “Vücudun ısısı, rutubeti, hareketi zarar verir giysiye. Bir de vücuda giyilmesi giyside leke yapar. Kısa bir müddet görülmesi için ortaya çıkarılmış olabilir ama giyilmesini ben doğrusu hiç affedemem.” Kardashian”ın daha yapılı bir kadın olduğunu hatırlattığımızda ise Atasoy, “Aynı vücut yapısına sahip olsalar bile giyilmemeli, müzenin vermemesi lazımdı. Mesele beden farklılığı değil. Gözle görülür bir tahribat olmamıştır ama muhakkak gözle görülmeyen tahribat olmuştur, zarara uğramıştır elbise” diyor. Ripley Müzesi’nin neden bunu yaptığı, medyatik bir gecenin büyüsüne mi kapıldıkları sorumuza ise şu yanıtı alıyoruz hocadan: “Vallahi para, para, para”... Gerçekten de ABD’de her sektör gibi pandemiden ekonomik zarar gören özel bir müzenin de reklamını yaparak ziyaretçi çekmeye çalıştığı geliyor aklımıza. 

Haberin Devamı

Marilyn Monroe ikonik elbisesini, 1962’de dönemin ABD Başkanı John F. Kennedy’nin 45. yaş gününde giymişti. 1962’de evinde ölü bulunan Monroe’nun Kennedy kardeşlerle ilişkisi olduğu iddia ediliyordu. ABD’deki Ripley Müzesi elbiseyi 2016’da 4.8 milyon dolara almıştı.

‘Sosis’le korunuyor

Prof. Dr. Nurhan Atasoy, tarihi giysilerin nasıl korunduğunu şöyle anlatıyor: 

“Çok dikkatli korunuyor, kat yeri olmamasına dikkat ediliyor, çünkü tarihi elbiseler dura dura kat yerinden zarar görüyor, bu nedenle içlerine sosis gibi parçalar konulur, bu konulan parçalar asitsiz kumaştan olur, asitsiz kumaş yapılır, çünkü her pamuklu kumaşın içinde pamuk asidi vardır, bu asit zamanla zarar verir kumaşa, onun için asitsiz kumaşla sarılmış sosisler vardır, kat yerlerine konulur. Bu giysiler belirli bir ısıda muhafaza edilir, çünkü ısının düşmesi veya yükselmesi esere zarar verir, giysinin nemden ve ışıktan da korunması lazım.                              Müzeler bu kuralları çok güzel yerine getiriyorlar.” 

Prof. Dr. Nurhan Atasoy ‘müze’yi eleştirdi: Vücudun ısısı elbiseyi bozar

‘Gerekiyorsa replikası giyilir’

“Eğer bir gösteri için gerekiyorsa tarihi giysinin replikası yapılır ve giyilir. Met Gala’daki şahıs da sadece Marilyn Monroe’nun elbisesinin replikasını giymeliydi. Çünkü tahribatın geri dönüşü olmaz” diyen Prof. Dr. Atasoy sözlerini şöyle sürdürdü: “Rutubetten kaynaklanan tahribatın tamiri olmuyor. Ancak dikişlerin gerilmesiyle kumaşın bozulması kısmen düzeltilebilir. Ama özellikle nemin, ısının verdiği tahribatta geri dönüş olmuyor. Tarihi giysilerin hassasiyetle korunması lazım.”

Haberin Devamı

Meryem Uzerli Hürrem Sultan’ın elbisesini giyebilir mi?

Hürrem Sultan tarihi bir şahsiyet olarak elbette Marilyn Monroe ile asla kıyaslanamaz. Buna rağmen “Muhteşem Yüzyıl” dizisinde Hürrem Sultan’ı oynayan Meryem Uzerli, rolünden yola çıkarak tarihi ismin gerçek bir elbisesini giymek istese bu mümkün olabilir mi? “Hayır, bu bizde katiyen yapılmaz” diyen Prof. Dr. Nurhan Atasoy, “Çünkü tarihi giysiyi üstüne giymek, buna izin vermek milli değere saygısızlıktan öte bir ihanettir. Böyle bir şeyin asla yapılmaması gerekir ve bizim müzelerde buna kesinlikle
izin verilmez” ifadelerini kullanıyor.

‘Kaftan’ geliyor

Prof. Dr. Nurhan Atasoy yakında piyasaya çıkacak “Kaftan” adlı kitabı için 100 kaftanı ölçerek kalıplarını çıkardı. Bu çalışmayı tiyatrocular, sinemacılar ve bu tarz projeler için yaptı. Filmler ve oyunlar için kaftanların kopyaları hazırlansın diye. Atasoy, “Tiyatrocular ve sinemacılar kıyafetleri doğru yapmalı. Doğru yapmaları için ben de onlara kalıp veriyorum. Düğmelerin, dikişlerin tüm detaylarını kitapta yazdım” sözleriyle dipnot düşüyor.