05.06.2017 - 09:02 | Son Güncellenme:
İngiltere'nin başkenti Londra'da gerçekleşen terör saldırısının arkasında kimlerin olduğu çözülmeye çalışılıyor. 12 kişinin gözaltına alındığı kentte bu sabah gün ağarırken yeni baskınlar yapıldı. Reuters haber ajansı, kentin doğusundaki iki adrese giren polislerin bazı şüphelileri gözaltına aldığını bildiriyor.
Alarm durumuna geçen ülkede, son üç ayda iki kez köprü üstündeki yayaların ezilmesi üzerine köprülere bariyer yerleştirilmeye başlandı. Parlamento önündeki ünlü Westminster Köprüsü'nün kaldırımlarına araçların çıkmasını engelleyecek bariyerlerin fotoğraflarını, uluslararası haber ajansları geçti. Tüm köprü boyunca döşenen metal bariyerlerin yanı sıra köprü girişindeki beton bloklar dikkat çekiyor.
Kurbanların kimlikleri de belli olmaya başladı. Kanada medyası, Chrissy Archibald'ın hayatını kaybettiğini duyurdu. Archibald'ın ailesi de ölüm haberini doğruladı.
BBC ise, polisin vurarak öldürdüğü saldırganlardan birinin komşusunun sözlerini sayfalarına taşıdı. Saldırganın aralarındaki konuşmalarda her terör saldırısına bir bahane bulduğunu belirten ismini vermek istemeyen komşu, polise ihbarda bulunduğunu söyledi.
Cumartesi gecesinden bu yana kapalı olan London Bridge çevresindeki istasyonlar da bu sabah yeniden hizmete açıldı.
Polis tarafından takibe alınan kişilerin bir köprüye saldırı düzenlemeyi düşündüklerini yazan gazete, üyelerin saldırılarını güçlendirmek için sık sık spora gittikleri ileri sürdü.
Diğer yandan zanlılardan birinin bir arabayı silah olarak kullanmayı amaçladığını ve Barking'de ondan fazla öğrenciyi radikalleştirmekle övündüğü kaleme alındı. Şüphelinin yöntemini geliştirmek için 'YouTube videolarını' kullandığı öne sürüldü.
Londra'da Cumartesi gecesi biri Kanadalı ve biri de Fransız yedi kişinin hayatını kaybettiği saldırının ardından polis şehrin doğusunda yer alan Barking bölgesinde bir operasyon düzenlemişti. Polis, öldürülen şüphelilerin kimliklerini henüz açıklamadı. Ancak İngiliz basınında yer alan görgü tanıklıklarına göre saldırganlardan en az birinin Barking bölgesinde yaşadığı düşünülüyor.
May'e 'entelektüel açıdan tembel' eleştirisi
İngiltere Başbakanı Theresa May, saldırının ardından yaptığı konuşmasında "Artık yeter demenin zamanı geldi" demişti.
Theresa May, konuşmasında teknoloji şirketlerini hedefine alarak internette radikal ideolojilerin varlığının sınırlandırılmasının gerekli olduğunu vurguladı. Bunun üzerine sosyal medya devleri Facebook, Twitter ile YouTube'un sahibi olan Google'dan "terörist içerikler" ile mücadele ettiklerine yönelik açıklamalar geldi.
İngiltere merkezli dijital haklar ve özgürlükler üzerine çalışan bir organizasyon olan Open Rights Group (Açık Haklar Grubu) düzenlemelerin artmasının saldırganları internetin daha karanlık köşelerine iteceğini söyledi.
King's College London'da Uluslararası Radikalleşme Çalışmaları Merkezi'nde çalışan Profesör Peter Neumann ise Twitter'dan yazdığı yorumunda şu eleştirileri yöneltti: "Sosyal medya şirketlerinin cihatçı hesapları kapatması üzerine, cihatçılar daha çok Telegram gibi iki tarafı şifreli mesajlaşma platformları kullanıyor. Bu problemi çözmedi, sadece farklılaştırdı. Şimdi daha az insan sadece online olarak radikalleşiyor. Sosyal medya platformlarını suçlamak siyasi olarak kolay olsa da entelektüel açıdan tembelce."
'Halkı ucuza koruma' suçlaması
May'e bir başka eleştiri ise İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn'den geldi. Corbyn, Başbakan May'i 'halkı ucuza korumakla' suçladı.
"Polis ve güvenlik güçleri sahip olmaları gereken kaynaklara erişmeli, 20 bin polisin işine son verilmemeli" ifadesini kullanan Corbyn, May'in 'aşırılıkçı ideolojiyi besleyen' Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri ile ilişkilerini gözden geçirmesi gerektiğini söyledi.
Trump'ı da eleştirdi
Corbyn, ABD Başkanı Donald Trump'a da yüklendi. Trump, saldırının ardından Twitter'dan Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan'a çıkışarak, "En az 7 kişi öldü ve 48 kişi yaralandı, Londra Belediye Başkanı hala 'alarma geçmek için bir neden yok' diyor!" yazmıştı.
Corbyn, Trump'ın 'incelik ve mantıktan' uzak olduğunu aktardı.