Dünya Tunus’ta siyasi kriz

Tunus’ta siyasi kriz

27.07.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanı Kays Said’in, “ülkenin içinde bulunduğu olağanüstü koşullar nedeniyle” meclisin tüm yetkilerini dondurduğunu, milletvekillerinin dokunulmazlığını askıya aldığını belirtip, Başbakan’ı görevden alması sonrası ülke karıştı. Dünya tepkili...

Tunus’ta siyasi kriz

Pek çok Arap ülkesine yayılan Arap Baharı’nın patlak verdiği ilk ülke olan Tunus, ekonomik kriz ve sağlık sistemi sorunlarıyla boğuşurken, bu kez siyasi kriz, daha doğrusu bir tür darbe ile karşı karşıya kaldı.

Haberin Devamı

Ülkede Cumhuriyet Bayramı’nın kutlandığı günün gecesi, bir mesaj yayınlayan Cumhurbaşkanı Kays Said, anayasanın 80. maddesine dayanarak meclisin tüm yetkilerini 30 gün boyunca dondurduğunu, milletvekillerinin dokunulmazlığını askıya aldığını, Başbakan Hişam el-Meşişi’yi görevden alarak, kendi atayacağı bir başbakanla yürütmeyi devralacağını duyurdu. Said, Cumhurbaşkanlığı resmi Facebook sayfasından yaptığı açıklamada, “Anayasaya göre Tunus’u, devleti ve Tunus halkını kurtarmak için durumun gerektirdiği kararları aldım. Tunus tarihinde çok hassas anlardan geçiyoruz” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Said, silah kullanmaya çalışanlara ordunun “gerçek mermiyle” karşılık vereceğini de söyledi.

Haberin Devamı

Tunus’ta siyasi kriz

Gannuşi, kendisine destek verenlerle birlikte uzun süre araç içinde kapıda bekledi.

1 AYLIK SOKAK YASAĞI

Bunun üzerine Said’in kararlarını destekleyenler gece geç vakit Tunus sokaklarına çıkarak kutlamalar yaptı. Hükümet karşıtı bazı kişiler de, iktidardaki Nahda Hareketi’ne ait bazı binalara saldırdı. Söz konusu kişiler parti binalarını basarak tabelalarını söktü, içindeki evrakları sokaklarda yaktı. Cumhurbaşkanı Said dün gece, ülkede bir ay sürecek gece sokağa çıkma yasağı ilan etti.

Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi, gelişmeler sonrası yaptığı açıklamada demokratik olarak seçilmiş parlamento ve hükümetin halen görevinin başında olduğunu belirtti. Açıkça anayasal bir darbe yapıldığını kaydeden Gannuşi, Cumhurbaşkanı’nın anayasayı yorumlama şeklinin tamamen yanlış olduğunu düşündüklerini, gerçeklerden farklı olan bu yorumun, anayasanın ilkel bir okumasına dayandığını savundu. Bu arada Gannuşi ve beraberindeki bir grup milletvekili, askerlerce parlamentoya alınmadı.

Gelişmelere, parlamentodaki partiler farklı tepki gösterdi. Eski Tunus Cumhurbaşkanı Munsif el-Merzuki, Cumhurbaşkanı Kays Said’in aldığı kararların “bir darbe ve anayasa ihlali” olduğunu belirtti. 218 sandalyeden 19’uyla temsil edilen Demokratik Akım Partisi Milletvekili Samiye Abbu, Cumhurbaşkanı’nın aldığı kararın “anayasal ve tarihi” olduğunu savundu. 18 milletvekili bulunan Onur Koalisyonu Yöneticisi Yusri ed-Dali ise, bunu “darbe” olarak nitelendirerek, halkı devrim ve özgürlükleri savunmaya çağırdı.

Haberin Devamı

Tunus’ta siyasi kriz

Pazar günü bir grup, ekonomi ve sağlık sorunlarından ötürü hükümeti protesto için sokaklardaydı.

ABD: Tunuslu liderlerle temas halindeyiz

Tunus’taki gelişmelerle ilgili ABD’den “Endişeliyiz” mesajı geldi. Beyaz Saray sözcüsü Jen Psaki, “Tunus’taki gelişmelerden dolayı endişeliyiz. Durum hakkında daha fazla bilgi edinmek, sükuneti teşvik etmek ve Tunus’un demokratik ilkeler doğrultusunda ilerleme çabalarını desteklemek için üst düzeyde Tunuslu liderlerle temas halindeyiz” ifadesini kullandı. Psaki, ülkede yaşananlar hakkında Beyaz Saray’ın darbe olup olmadığı konusunda henüz bir tespitte bulunmadığını belirtti. Avrupa Birliği Komisyonu sözcülerinden Nabila Massrali de Tunus’taki gelişmeleri yakından izlediklerini belirterek, “Tunuslu tüm aktörlere anayasaya, anayasal kurumlara ve hukukun üstünlüğüne saygı göstermeleri çağrısında bulunuyoruz” ifadesini kullandı.

Haberin Devamı

ANKARA ENDİŞEYLE TAKİP EDİYOR

Türkiye, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in, meclisin çalışmalarını dondurma ve Başbakan’ı görevden alma kararlarına tepki gösterdi:

TBMM Başkanı Mustafa Şentop: Tunus’ta yaşananlar endişe vericidir; seçilmiş parlamentoyu ve milletvekillerini görev yapmaktan meneden kararlar, anayasal düzene karşı darbedir. Askeri/bürokratik darbe her yerde gayrimeşrudur; Tunus’ta da gayrimeşrudur. Tunus halkı, anayasal düzene ve hukuka sahip çıkacaktır.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay: Tunus’ta seçilmiş parlamentonun askıya alınıp hükümetin azledilmesi endişe vericidir. Türkiye olarak biz, her zaman dost ve kardeş Tunus’un demokratik kazanımlarının destekçisi olduk, bundan sonra da desteğimiz demokratik Tunus için olacaktır.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: Anayasal meşruiyeti ve halk desteği olmayan girişimleri kınıyoruz. Tunus demokrasisinin, bu süreçten güçlenerek çıkacağına inanıyoruz.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun: Milletimiz, geçmişte iktidarın seçimle alınıp verilmemesi nedeniyle büyük acılar çekmiştir. Bu nedenle Tunus’ta yaşanan son gelişmelerden endişe duyuyor, demokrasinin bir an önce yeniden tesis edilmesi gerektiğine inanıyoruz.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik: Tunus’ta seçilmiş parlamentonun askıya alınması ve hükümetin görevden el çektirilmesi, siyasi meşruiyete yönelik bir darbedir. Tunus Cumhurbaşkanının meşru olmayan bu girişiminin anayasal zemini bulunmamaktadır... Kardeş Tunus halkına bu kötülüğü yapanlar kendi ülkelerine zarar veriyorlar.

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç: Hiçbir şey millet iradesinden üstün değildir. Tunus halkının demokratik, laik, özgür geleceğe doğru yürüyüşünü destekliyor, Tunus’ta demokrasinin kazanmasını diliyoruz.

Öte yandan Dışişleri Bakanlığı açıklamasında da, halkın iradesini temsil eden Meclis’in faaliyetlerinin askıya alınmasından derin endişe duyulduğu belirtilirken, demokratik süreç bakımından örnek bir başarı öyküsü olan Tunus’un bu konumunun ve demokratik kazanımlarının korunmasının önemine dikkat çekildi. Açıklamada, “Tunus için olduğu kadar, bölge için de büyük önem taşımaktadır. Bu bakımdan, Tunus anayasasının hükümleri çerçevesinde demokratik meşruiyetin en kısa sürede yeniden tesis edilmesini temenni ediyoruz. Demokrasi yolunda bugüne kadar pek çok merhaleyi başarıyla aşan Tunus halkının, bu sınamanın da üstesinden geleceğine şüphe duymuyoruz” denildi.-ANKARA Milliyet

‘Arap Baharı’nın başladığı yer

Tunus, 2011 yılında “Arap Baharı” adı verilen ve pek çok ülkeye yayılan protesto dalgasının fitilini ateşleyen ülke olarak biliniyor. Aynı zamanda Arap Baharı’nın tek başarısı olarak da görülüyordu.

2010’un sonunda üniversite mezunu bir sokak satıcısının, polisin arabasına el koymasının ardından kendini ateşe vermesiyle başlayan protestolarda, hayat pahalılığı, olumsuz geçim koşulları, siyasi yozlaşma ve ifade özgürlüğü talepleri dile getirilmişti. Tunus’ta “Yasemin Devrimi” olarak da adlandırılan bu protestolar, 23 yıldır ülkeyi yöneten Zeynel Abidin Bin Ali’nin 2011’de ülkeyi terk etmesiyle sonuçlanmıştı. Ancak ülkede kronikleşen ekonomik sıkıntılara Kovid-19 da eklenince halk, hükümete karşı protestolara başlamıştı. Son olarak Pazar günü Nahda’ya karşı protesto gösterileri düzenlenmişti.

Tunus’ta siyasi kriz

Cumhurbaşkanı Kays Said’in “Meclisin yetkilerini dondurma” kararının ardından Meclis binası yakınında toplanan darbe karşıtları ile destekçileri arasında arbede yaşandı. Karşılıklı taşlar atılırken, her iki taraftan da yaralananlar oldu. Karara karşı çıkanlar, kendilerine müdahale eden güvenlik güçleriyle de çatıştı.

'ROBOCOP'

2019’da cumhurbaşkanlığı seçimini ikinci turda kazanan Kays Said, aslen hukuk profesörü ve Arap Baharı gösterilerine de destek veren biri. Bazı Tunuslular, sert tavrı ve asık suratlı oluşu nedeniyle Kays Said’i “Robocop” olarak adlandırıyor.