Ege Bu ülkeyi seviyorum

Bu ülkeyi seviyorum

24.06.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Bu ülkeyi seviyorum

* * * Bu yaz yine trafiğe kaç kurban vereceğiz? Öyle ya da böyle denkleştirip bir külüstürü altına çeken asfalt şövalyeleri yollara döküldü. Küçücük otomobilin içinde bagaj dahil her santimetrekare insan dolu olarak yanınızdan geçiyorlar. Sıcak havada beyaz atletli ya da üstü çıplak hızlı sürücüler için otoyol şeritleri birer dekoratif çizgiden öteye bir anlam taşımıyor. Sıcaktan baygınlık geçiren kamyon şoförleri hareket halindeyken üç şeritli otoyolda barikat kurarak birbirlerine soğuk su, sigara, ateş vb. ikramlarda bulunuyorlar. Bu sırada siz akrobatik hareketlerle aralarından sıyrılmaya çalışıyorsunuz ama nafile. Mübarekler adeta bir Çin seddi örmüşler. Sohbet de bir koyu ki sormayın. Geçenlerde çok tanınmış bir şirkete ait likit petrol gazı taşıyan dev iki tır tankerin şoförleri otoyolda yan yana pencereden sohbet ederek tam iki kilometre gittiler. Bu arada açık olan pencereden sigara ikramı da yapıldı. Hem de yakarak. Söyleyin lütfen böyle bir şey başka hangi ülkede olabilir? * * * Orman yangınları sezonu da açıldı. Mangal yakmadan piknik yapabilmeyi öğrenemediğimizden o canım ormanlar cayır cayır yanmaya başladı. Ormansız ülke olur ama mangalsız piknik olmaz. Şöyle ağız tadıyla bir piknik keyfinden üç beş ağaç için vazgeçemeyiz. Bir de piknik yapılan yerde bütün pisliği bırakacaksınız ki bir sonraki gelişinizde yabancılık çekmeyesiniz. * * * Sünnet ve düğün zamanı şimdi. Bir şamatadır gidiyor her yerde. Ne gece ne gündüz fark etmez. Geçenlerde bir gece her zaman geçtiğim sokaklardan biri kapatılmıştı. Yüz metrelik sokağın girişine ve çıkışına sandalyeler dizilmiş düğün yapılıyordu. Gülmekle sinirlenmek arasında bir tercih yapmaya çalışırken gözüm gelin ve damada takıldı. Parke taş kaplı sokakta gelinlik ve smokinle gayet romantik ve mutlu ciddi ciddi dans ediyorlardı. Bir piyanist şantör de onlara eşlik ediyordu. Yengeler, halalar, anneler ve babalar da onları gururla seyrediyorlardı. Gülmeyi tercih ettim. Evet resmen bir sokak kapatılmıştı. Orası kamuya açık bir alanmış veya yolmuş kimin umurunda. Merak ediyorum ertesi gün belediye onlara salon pardon sokak kirası olarak bir fatura göndermiş miydi? Hiç sanmıyorum ama bu işin yol olmasından yani yolların düğün salonu niyetine kullanılmasından korkuyorum. Burası Türkiye, ister misiniz bu pahalılıkta sokak düğünleri modası başlasın. Olsun yine de bu ülkeyi ve insanlarını çok seviyorum. ege@milliyet.com.tr Her zaman söylüyorum Türkiye renkli bir ülke. Her an yeni bir heyecan yaşatıp, her gün yeni bir sürpriz yapabiliyor. Yaz geldi, deniz mevsimi açıldı. Şimdi boğulma olaylarını izleyin. "Serinlemek için dereye giren bilmem kim boğularak öldü" ya da "Yüzme bilmeyen gençlerin deniz sefası faciayla sonuçlandı" gibi haberler televizyon ve gazetelerde yer alacak. İyi de yüzme bilmeyen insanın denize girdiği ve hele açıldığı zaman boğulmasından daha doğal ne olabilir ki?