Ege KAÇIRMAYIN

KAÇIRMAYIN

30.01.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

İZLERSENİZ İYİ OLUR

KAÇIRMAYIN





Her şey zamana karışıp unutuluyor. Sevdiklerimiz, sevmediklerimiz... Ama unutmayanlar var ve o unutmayanlar sayesinde unutulmayanlar! Siz unutmamayı tercih edin.
24 Ocak akşamı... İsmet İnönü Sanat Merkezi... Özgür Düşler ve Siyah Beyaz Notalar konseri ile Tuluyhan Uğurlu piyanosunun başında sahnede. Sahnede yalnızca bir piyano ve Tuluyhan Uğurlu var. Bir de perdeden geçen resimler ve sözler...
"Belki yüzyıllar sonra söyleyeceklerini erken söyledikleri için karalandılar, lekelendiler, dışlandılar, işkence gördüler, öldürüldüler. Bilimde siyasette, sanatta ya da gündelik yaşamda geçerli olana karşı çıkıp canları pahasına fikirlerini savunan, tanıdığımız ya da tanımadığımız tüm kahramanların anısına..."
Tuluyhan Uğurlu'nun notaları ile Uğur Mumcu'yu anarken, tüm kahramanlar da geçiyor perdeden birer birer. "Onlar buradalar" diyor Uğurlu. Kalemleriyle, düşünceleriyle ve de yürekleriyle...
Uğurlu'nun "Senfoni Türk" adlı eseri eşlik ediyor geceye. Sahnede piyanosu ile tek ruh oluyor. Biz de onunla, o salonda; aynı havayı soluyarak öylesine bütünleşiyoruz.
Her şey öylesine sade! Öylesine gösterişten uzak! "Bilek lazım, güç lazım" diyor ya Uğurlu...
Bilek ve müzik gecenin görkemine yetiyor da artıyor işte! Çok kalabalığa gerek yok; biz yetiyoruz zaten.
Geceyi bitirirken bir söz ekliyor; "Tarih 6 Aralık 2002. Yine burada konserim var. Sabah saat 10.30'da ağabeyim telefonda. Babayı kaybettik diyor. Ben akşam konsere çıkıyorum. 55 dakika kaldığımı söylüyorlar. Hiç bilmiyorum. Sabah oluyor. Ben babamı defnediyorum."
Bu sözler yeterli değil mi? Bence başka söze gerek yok. Ne Uğur Mumcu için, ne Tuluyhan Uğurlu ne de yaptıkları işi kendilerinden öne koyanlar için. Ama benim bir sözüm var...
O günün popülerliğine ayak uydurup duyarlılık gösteren sonra da o günü unutanlar için. Ağladıklarını kolay unutanlar için, türkü yaktıklarını şimdi hatırlamayanlar için! Ne çabuk unuttunuz? Ve şimdi siz; neredesiniz?

Klonlanması gerekenler!...
25 Ocak akşamı.... Biz yine İsmet İnönü Sanat Merkezi'ndeyiz. Yani Uğur Mumcu'yu anma gecesinin bir sonrası... Yerlere kırmızı halılar döşenmiş. Çok özenle hazırlanmış düğün gecesi gibi; merdiven demirlerinde beyaz tüller, kocaman beyaz mumlar, beyaz çiçekler... Kibar görevliler, kulaklıklı görevliler, takım elbiseli görevliler... "Davetiyeliler sağ taraftan, protokol sol taraftan" anonsları; anons araları Kardeş Türküler'den türküler... Tanıdık yüzler, tanımadık yüzler...
İsmet İnönü Sanat Merkezi'nin daracık fuayesi... Sosis kokuları, patates kokuları... Arada Kardeş Türküler'den ezgiler... Şık davetliler, hafif çakırkeyif davetliler; bir elde rakı, bir elde sigara, filmi bekleyen seyirciler! Ne yazık ki az sonra anonslar aracılığı ile kokteylin bittiğini anlıyoruz.
Herkes içeride yerini alıyor ve başlıyor Vizontele'nin sokak çocuklarına yardım amaçlı galası. Sahnede İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina ve filmin oyuncuları var. Yılmaz Erdoğan, Demet Akbağ, Tuğba Ünsal, İdil Fırat....
Eee? Deniz Akkaya yok? O da filmin oyuncusu değil miydi? Birileri "Gülben Ergen de gelecek miydi?" diyor. Bilmem ki...
Salonda İzmir'in tanınmış simaları ekibi alkışlıyor, Yılmaz Erdoğan ve ekibi de sahnede karşısında durduğu seyirciyi... Ne büyük ironi değil mi? Seyircilerin arasından bir bey "Başkanım, bunlar klonlanması gereken sanatçılar!" diye haykırıyor.
Evet bence de! "Ama sizler dün gece de burada olsaydınız klonlanması gereken bir sanatçı daha görecektiniz. Hatta Uğur Mumcu gibileri de imkanınız varsa keşke klonlasaydınız" diye söyleyecekken, "Unuttunuz bile" diye iç geçirip susuyorum. Aslında susmaktan nefret ediyorum. Ama yine de söyleyeceklerimi içime akıtıp suskunluğu seçiyorum.
Filmi izliyorum. Film bitiyor. Mumların arasından sıyrılıp salonu terk ediyoruz. Çoğu gözler yaşlı.
Dışarıda Kardeş Türküler... Ahh Kardeş Türküler, ben de sana ağlayayım...
Bu Vizontele "vole"ye nasıl fon müziği oldun?
Biz o günleri unutmamıştık, o yüzden o gece de oradaydık. Peki siz o gece neredeydiniz?


İzmir Devlet Senfoni Orkestrası.
Orkestra Şefi: Orhan Şallıel, Solist: Aslı Tuncay (piyano), Frederic Chopin: Piyano Konçertosu No:2 Fa Minör, J. Brahms: Senfoni No: 2, Re Majör
İsmet İnönü Sanat Merkezi, Kültürpark, Bugün 20.30,
Yarın 11.00


"Kalpaklılar"
İzmir Devlet Tiyatrosu, Yazan: Samim Kocagöz, Uyarlayan ve Yöneten: Tamer Levent
Karşıyaka Ragıp Haykır Sahnesi, Bugün, saat: 20.30


Çocuk Şenliği
Nasreddin Hoca ile Bozoğlan, Dansi ile Mondi Evde, Dansi ile Mondi Sokakta oyunları ile, Buz Devri, Şrek filmleri ücretsiz olarak çocuklara özel...
8 Şubat'a kadar Kültürpark İzmir Sanat


Anadolu Efsaneleri Defilesi
Modacı Hüseyin Özkan'ın Atatürk kıyafetlerinin orijinallerinden yola çıkarak hazırladığı defile,
Ege Üniversitesi Kampüs Kültür Merkezi, Bugün 20.30





İzmir Özel Türk Koleji (İTK) Gazi Mustafa Kemal Paşa Sanat Galerisi, "8 Ressamla Yaşamın Bu Yüzü" karma resim sergisine ev sahipliği yapıyor. Genel Müdür Oğuz Tatış ile okul yönetiminin yanısına çok sayıda sanatseverin katıldığı açılışta, konuklar eserleri inceleyerek hayranlıklarını dile getirdi. Sanat Danışmanlığını Ayşen Göründü'nün üstlendiği galerinin yeni konukları Güven Zeyrek, Reyhan Abacıoğlu, Aynur Okay, Serdar Leblebici, Hasan Rastgeldi, Rasim Özgür, Bedri Karayağmurlar ve Mehmet Boztaş tebrikleri kabul etti.



İzmir Saint Josephliler Derneği, uzun süredir ara verdiği salı buluşmalarını bundan böyle Alsancak'taki Envelo'da gerçekleştirecek. 15 yıllık geçmişe ve 800'e yakın üyeye sahip olduklarını belirten Dernek İkinci Başkanı Emre Atalay, "Birçok ünlü mezunumuz var. Üyeler arası kaynaşmayı yeniden sağlayacağız" dedi.

EGE


Sanki doktoruz
Deriler THK'ya
Ne bulduysak Meles'e atmışız
Güzeller bira tanıtacak
'Uğur'lu gece ve Vizontele "vole"
Nice mutlu yıllara
Alışveriş
Göz yaşartan ziyaret
CHP'de bayram alarmı
İZMİR REHBERİ