Ekonomi Kentsel dönüşüm, 1 trilyon dolarlık iş hacmi yaratacak

Kentsel dönüşüm, 1 trilyon dolarlık iş hacmi yaratacak

12.07.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Ekonomik ömrünü tamamlayan ve deprem riski taşıyan 10 milyon konutun yıkılarak yerine yenisinin yapılması gerektiğini belirten Haluk Sur, "Böyle bir çalışma 1 trilyon dolarlık iş hacmi yaratır, Türkiye'nin gayri safi milli hasılası iki katına çıkar" dedi

Kentsel dönüşüm, 1 trilyon dolarlık iş hacmi yaratacak

ULI TÜRKİYE BAŞKANI HALUK SUR, 10 YILDA 10 MİLYON KONUTUN YENİLENMESİ GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİ Deprem riskini azaltmak ve kentleri sağlıklı bir yapıya kavuşturmak için yapılması gereken kentsel dönüşümün ekonomik anlamda da çok büyük bir fırsat olacağını kaydeden Sur, şöyle konuştu:"Kentsel dönüşümden meydana gelecek 1 trilyon dolarlık iş hacminin makro ekonomiye yansıması 2.5 - 3 trilyon dolar eder. 3 trilyon dolarlık ekonomik değerden oluşacak istihdam, vergi geliri ve artı değer bugünün Türkiye'sine bir Türkiye daha katar. Bu potansiyel, gayri safi milli hasılayı iki katına çıkarır." Dünyanın en büyük gayrimenkul örgütü Urban Land Institute'ün (ULI) Türkiye Başkanı Haluk Sur, on yıl içinde ekonomik ömrünü tamamlamış 10 milyon konutun yıkılarak yerine yenisinin yapılması gerektiğini belirterek, bunun da 1 trilyon dolarlık iş hacmi yaratacağını söyledi. Kentsel dönüşümün çok iyi planlanması gerektiğini vurgulayan Haluk Sur, inşaat malzemelerinin üretim ve dağıtımında meydana gelecek bir aksamanın, oluşacak büyük taleple birlikte enflasyonu azdırabileceği uyarısında bulundu. Sur, şunları söyledi:"Makro planlama yapmak lazım. Böyle bir durumda oluşacak çimento, demir ve kereste talebi karşısında fiyatları kimse tutamaz. Enflasyon alır başını gider. Kentsel dönüşümün hızı, reel sektördeki büyüme planları ve bunlardan doğacak malzeme ihtiyacı, birbirini destekler seviyede olmalı. 2006'nın ilk 5 ayındaki çimento tartışmasını unutmayalım." Enflasyona dikkat Haluk Sur, ağır aksak ilerleyen kentsel dönüşüm çalışmaları açısından olimpiyatların çok iyi bir itici güç olduğunu belirterek, "Olimpiyatların etkisiyle şu anda Çin'de müthiş bir kentsel dönüşüm hamlesi yaşanıyor. 2016 olimpiyatlarına talip olan Türkiye de kentsel dönüşümde atılım yapabilir" dedi. Kasım ayında yapılacak 'Forum İstanbul' toplantısında ULI'nin desteğiyle 'kentsel dönüşüm' konulu bir kongre düzenleyeceklerini belirten Haluk Sur, şu bilgileri verdi:"Kongrenin anafikri, 'olimpiyat meşalesi altında kentsel dönüşüm ve gayrimenkul yatırımları' olarak belirlendi. Kongrede başarılı olimpiyat projelerine imza atmış kişiler ve olimpiyata hazırlanan ülkelerden yetkililer tecrübelerini anlatacak." Olimpiyatların gücü ABD'de kurulan ve tüm dünyada 32 bin üyeye sahip olan Urban Land Institute (ULI), dünyanın en büyük gayrimenkul örgütü. Üst düzey yöneticilerinin yanı sıra akademisyen ve yerel yönetimcilerin de üye olabildiği ULI, kentlerin en iyi şekilde planlanarak kullanılması, insanların ihtiyaçlarına göre yeni yaşam alanları ortaya çıkarılması ve kentlerin kentsel dönüşümle yenilenmesi konularında faaliyet gösteriyor. 32 bin üyesi bulunan gayrimenkul örgütü Çin'in en büyük inşaat şirketi olan China Railway Engineering Corporation'la (CREC) temas halinde olduklarını belirten Haluk Sur, CREC'in yurtdışı yatırımlarını yürüten bölümü COREC'in Türkiye'de altyapı ve üstyapı yatırımı yapmak istediğini açıkladı. Şirketin Türkiye'de yap-işlet-devret projelerine girmeyi de planladığını anlatan Sur, şu bilgileri verdi:"Çinlilerin ataları 8 bin kilometrelik Çin Seddi'ni yapmışlardı, CREC de ikinci Çin seddi diyebileceğimiz 5 bin 800 kilometrelik Çin-Tibet demiryolunu inşa etti. Bu demiryolu 6 bin metre irtifada yer alıyor. Ağrı dağından bir kilometre daha yukarıda. Uçağın altına ray döşemek gibi bir şey. Türkiye'nin büyük gruplarından biriyle ortaklık kurarak yatırım yapmak istiyorlar." 'Çin'in en büyük inşaat şirketiyle görüşüyoruz' İnşaat sektörünün 2005'te ve 2006'nın ilk beş ayında, gelen güçlü talep karşısında fiyatları hızla artırarak 'bindiği dalı kestiğini' vurgulayan Haluk Sur, şunları söyledi:"Yapılan konut projeleri, belli bir gelir grubuna hitap eden tek tip projelerdi. Ve bu projelerde kâr maksimizasyonu hedefleniyordu. Bu sürdürülebilir bir gayrimenkul profili değildi, bir yerde mutlaka tıkanacaktı ve tıkandı... Çok da tıkanmadı, üretim devam ediyor, sektör başaşağı gitmiyor ama daha sağlıklı, daha kalıcı, daha öngörülebilir şekilde büyüyebilirdi. İhtiyacın nerede olduğu iyi tespit edilerek kalıcı büyüme sağlanabilirdi." 'İnşaatçılar bindiği dalı kesti'