Milliyet Enerji Birol: Nükleerde büyük bir rönesans başlıyor

Birol: Nükleerde büyük bir rönesans başlıyor

28.06.2023 - 15:27 | Son Güncellenme:

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, Japonya’da gerçekleştirilen G7 Zirvesi’nde enerjiye dair görüşmelerin perde arkasını Milliyet Enerji ile paylaştı. Zirvenin sonuç bildirgesinde temiz enerji teknolojileri vurgusunun önemine dikkat çeken Birol, nükleerde büyük bir rönesans başladığını söyledi.

Birol: Nükleerde büyük bir rönesans başlıyor

Pelin Aykın

Haberin Devamı

Japonya’nın Hiroşima kentinde 19-21 Mayıs tarihlerinde düzenlenen G7 Zirvesi’ne katılan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, Milliyet Enerji’ye konuştu. Birol G7’de alınan en önemli kararlardan birinin temiz enerji teknolojilerine hızla geçmek olduğunu belirtirken, Avrupa’nın önümüzdeki kış enerji krizi riskini değerlendirdi, Çin ile LNG rekabeti olasılığına dikkat çekti.

Bu seneki G7’de enerjiye dair hangi konular ön plana çıktı?

Bu seneki G7 toplantısının bir özelliği de sadece G7 ülkeleri değil enerjiyle ilgili olan tartışmaların dünya ekonomisinde ve enerji piyasasında çok önemli olan ülkelerin de katılması oldu. Brezilya, Endonezya, Hindistan, çok büyük ülkeler… Bu ülkelerle hep birlikte benim açılış konuşmasını yaptığım enerji ve iklim değişikliği toplantısında herkesin ortak düşüncesi, temiz enerji teknolojilerini hızlandırmak oldu. Bunlar güneş enerjisi, rüzgar, nükleer enerji, elektrikli otomobiller, hidrojen enerjisi. Bütün ülkeler bunların geliştirilmesi ve hızlandırılması konusunda hemfikir oldu. Ayrıca sonuç bildirgesinde de altı kalın bir şekilde çizildi. Bunun önderliğini yapması için de Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) görev verdiler. Bütün ülkelerin bu konudaki çabaları için bir yol haritası çıkaracağız. Bu yol haritasının ardından çabaların doğru yere gidip gitmediğini, yavaş ilerleyip ilerlemediğini denetleyeceğiz.

Haberin Devamı

Üretim potansiyeli de var

G7 sonuç bildirgesinde özellikle temiz enerji vurgusu yapıldı. Türkiye’ye bu yeni avantajlar sağlayabilir mi?

Türkiye yenilebilir enerji konusunda son yıllarda çok doğru adımlar attı. Özellikle güneş ve rüzgar enerjisi konusunda. Türkiye elektriğin çok önemli bir kısmını yenilebilir enerjiden elde ediyor. Bu çok önemli. Hem çevre dostu hem de dışarıdan doğal gaz, petrol veya kömür ithal etmek yerine kendi enerjimizi kullanıyoruz. Hem ekonomik hem de çevre açısından iyi. Dışa bağımlılığı azaltıyor. Ancak hala kullandığımız yenilebilir enerji Türkiye’de toplam yenilebilir enerji potansiyelimizin mütevazı bir kısmına tekabül ediyor. Bu bakımdan çok daha fazla büyüyebilir ve umarım daha büyüyecektir. Ayrıca rüzgar türbinlerinin, güneş panellerinin imalatında da Türkiye’nin önemli rol oynayabileceğini düşünüyorum. Çünkü buna benzer sanayilerde ciddi tecrübelerimiz var, otomobil sektörü gibi. Bir de birçok ülke şu anda temiz enerji imalatı konusunda biraz çeşitlik sağlamak, imalatın birçok ülkeden gelmesini istiyor. Türkiye’nin de bu konuda önemli bir şansı olabileceğini düşünüyorum. Yenilebilir enerjinin hem payını artırmak, aynı zamanda bunları Türkiye’de imal etmek önemli olabilir.

Haberin Devamı

Birol: Nükleerde büyük bir rönesans başlıyor

Temiz enerjide kararlılık vardı

G7 ortak açıklamasında 2050’ye kadar birçok alanda sıfır emisyonun taahhüt edildiğini gördük. Bu daha önce BM İklim Zirvelerinde de taahhüt edildi. “Taahhüt ediliyor ancak somut adımlar atılamıyor” diye eleştiriler de bulunuyor. Sizce G7 2023 ardından somut adımlar atılabilir mi? Bir ışık görüyor musunuz?

G7’nin yanı sıra zirveye dünyanın 3 büyük diğer ülkesi daha katıldı. Brezilya, Endonezya ve Hindistan. Benim tüm ülkelerin devlet başkanlarıyla yaptığım toplantılardan edindiğim izlenim, hepsinin 2050’de net sıfır hedefine odaklandığı şekilde. Bunu iki nedenle yapıyorlar. Birincisi bu ülkelerin uluslararası itibarı açısından çünkü devlet başkanları seviyesinde bunu taahhüt ettiler. İkincisi de kendi ekonomilerini artık modern bir enerji sistemine geçirmek istiyorlar. Artık yeni ekonomi teknolojileriyle ekonomilerini modernize etmek istiyorlar. Bunun yollarından biri de temiz enerji teknolojilerini kullanmak. Bu nedenlerle tüm ülke liderleri son derece kararlı gözüktü.

Haberin Devamı

100 milyar dolar hedefine ulaşılıyor

Daha önce birebir iklim krizinden etkilenen az gelişmiş ülkelere belirli miktarda fon sağlanacağı taahhüt edildi ancak bu fon sağlanmadı. G7 Zirvesi’nde bununla ilgili bir görüşme olduğu mu?

Tabii. Ülkeler 100 milyar dolar taahhüt etmişti. Şimdiye kadar toplanan para 92 milyar dolara erişmiş durumda. Benim tahminim yıl sonuna kadar 100 milyar dolara ulaşılacak. Bu aslında güzel bir haber ancak yeterli de değil. 100 milyar dolar gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaç duyduğu paranın 4’te 1’i.

Haberin Devamı

Avrupa-Çin rekabeti

Avrupa için önümüzdeki kış daha büyük bir enerji krizi bekliyor musunuz?

AB savaşın başlamasıyla çok büyük bir enerji kriziyle karşı karşıya kaldı. Bunun nedeni Avrupa’daki ekonomi büyük bir oranda Rusya’dan gelen enerjiye bağlı hale gelmişti. Enerjide hangi ülke olursa olsun tek bir ülkeye bağlanmak doğru değil, çeşitlendirmek daha doğru. Bence AB bu konuda bir hata yapmıştı. Fakat oldukça kısa bir zamanda Rusya’ya bağlı olan doğal gaz payını yüzde 40’lardan yüzde 5’lere kadar düşürdü. Bunu başka ülkelerden gaz alarak ve yenilebilir enerjide çok hızlı bir büyüme elde ederek sağladı. Böylece Rus gazını büyük ölçüde ikame ettiler. Ayrıca Avrupa’da geçen kışın ılıman geçmesi de şanstı. Böylece gaz ihtiyacı biraz azaldı. Gelecek kışa bakarsak geçen yıla göre durum daha iyi. Ancak iki risk faktörü var. Bir tanesi çok şiddetli bir kış geçerse gaz talebi artacak. İkincisi de geçen sene Çin ekonomisi zor bir dönem geçirdiği için sıvılaştırılmış gaz olan LNG fazla ithal etmedi. Pazarda olan LNG’yi Avrupa ithal etti. Şimdi Çin’in ekonomisi yavaş yavaş düzelmeye başladı. Avrupa ile Çin arasında pazardaki LNG’yi kim alacak diye bir rekabet olabilir. Bu da Avrupa için ikinci bir risk faktörü. Ama genel olarak bakarsak, Avrupa’nın durumu önümüzdeki kış daha olumlu gözüküyor.

Rusya’ya yönelik yaptırımların ardından ABD LNG’sinin Türkiye aracılığıyla farklı ülkelere gönderme konusu gündeme gelmişti. Gelecekte Türkiye için buna benzer bazı avantajlar doğabilir mi?

Tabi Türkiye mesela bazı Balkan ülkelerine doğal gaz sağladı. Daha sağlayabilir, imkanı var. Türkiye en fazla LNG ithal eden ülkelerden bir tanesi. Mevcut doğalgaz borularıyla da bir transit ülke. Özellikle Balkan ülkelerine ve Avrupa’ya LNG ihraç etmede bir rol oynayabilir.

Çin son günlerde Rusya ile özellikle enerji konusunda bazı anlaşmalar yaptı. Moskova’ya yaptırım uygulayan Avrupa da buna bazı noktalarda tepki gösterdi. Sizce Avrupa’da Çin’e bu durumla bağlantılı olarak bir yaptırım kararı çıkar mı? Bu konu G7 Zirvesi’nde konuşuldu mu?

Bu konu konuşulmadı. Çin ile ilgili şunu söyleyebilirim, Çin şu anda dünyanın en büyük enerji ithalatçısı. Aynı zamanda dünyada temiz enerji teknolojileri konusunda açık ara bir numara. Güneş, rüzgar, hidroelektrik ve elektrikli otomobilde bir numara. Şu anda Çin temiz enerji teknolojilerinde dünyanın en önde gelen ülkesi.

Nükleer enerjiye geri dönüşü nasıl değerlendiriyorsunuz?

2 sene önce bir açıklamamda Japonya’da Fukuşima kazası olmasının ardından dünyada nükleer enerjinin rolünde bir gerileme olduğunu ancak “nükleer enerjide bir geri dönüş olabilir” söylemiştim. Bu şu anda tamamen doğru çıktı. Nükleerde büyük bir rönesans başlıyor. Mesela Japonya, Güney Kore, Hindistan, Çin, Hollanda, Fransa, ABD ve Kanada gibi ülkelerde yeni nükleer enerji projeleri geliştiriliyor. Türkiye de tabi bunlar arasında. Nükleer enerjide muazzam bir geri dönüş var. Bence bu büyümenin önündeki en büyük negatif sürpriz eğer Ukrayna’da bir kaza veya aksilik olursa nükleer konusundaki olumlu rüzgar tersine döner. Ancak bu olmazsa ben nükleerin dünya elektrik üretimindeki payının önümüzdeki yıllarda sistematik olarak artacağını düşünüyorum. Hem çevre açısından hem de enerji güvenliği açısından son derece önemli bir teknoloji.

Ana belirsizlik Çin

OPEC+ Grubu’nun Haziran ayı başında nisan ayında aldığı üretim kesintisi kararını yıl sonuna kadar uzatmasına dair değerlendirmelerde bulunan Fatih Birol, kararın, petrol piyasalarında yılın ikinci yarısında beklenen dengesizliği artıracağını ve petrol fiyatlarında artış olasılığını da yükselttiğini belirtti. İstanbul’da düzenlenen IATA 79. Yıllık Genel Kurulu ve Dünya Hava Taşımacılığı Zirvesi’nde konuşan Birol: “Söz konusu toplantı öncesinde bile, bu yılın ikinci yarısında piyasalarda bir daralma yaşanacağını ve bunun da petrol fiyatlarında artışa neden olabileceğini düşünüyorduk. Bu (OPEC’in) kararıyla bu olasılığın çok daha fazla arttığını düşünüyorum. Bu yıl küresel petrol talebi günlük yaklaşık 2 milyon varil artacak ve bu artışın yüzde 60’ı yalnızca Çin’den gelecek” ifadelerini kullandı.

:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::

Galatasaray için G7 liderlerinden erken ayrıldı

Galatasaray Futbol Kulübü’nün ömür boyu fahri üyesi olan Fatih Birol Galatasaray tutkusuyla biliniyor. Birol, G7 Zirvesi sırasında Cumartesi günü G7 liderleriyle bir araya geldiği resmi akşam yemeğinin Galatasaray’ın Sivasspor ile oynadığı maça denk gelmesi nedeniyle yemek biter bitmez ayrıldığını söyledi. Maçı izlemek için yemek bittikten sonra daha fazla duramadığını belirten Birol, ayrıca normalde de tüm davet ve yemekleri Galatasaray’ın maç saatlerine göre ayarladığını dile getirdi. Ayrıca Birol, Uluslararası Enerji Ajansı’nda birlikte çalıştığı kişilerin her zaman Galatasaray’ın kazanmasını istediğini çünkü maçta galip geldiklerinde kendisinin çevresindekilere hediyeler verdiğini ifade etti.

::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::

Enerji dönüşümü G7 Hiroşima Zirvesi’ne damga vurdu

G7 Zirvesi’nde liderler arasında, iklim değişikliğinin yanı sıra enerji dönüşümü, finansal istikrar ve yapay zeka konuları ön plana çıkarken, ABD, Kanada, İngiltere, Japonya, İtalya, Almanya ve Fransa’nın ortak açıklamasında dikkat çeken ifadeler şunlar:

  • Temiz enerji ekonomilerine geçiş: G7 grubu, temiz enerji ekonomilerine geçişi sağlama konusunu dikkatle ele aldı. Liderler, 2035 yılına kadar “tamamen veya ağırlıklı olarak” karbondan arındırılmış bir enerji sektörüne ulaşmaya ve kömür enerjisinden aşamalı olarak çıkmayı “hızlandırmaya” kararlı olduklarını söyledi. Ayrıca enerji krizine “geçici bir yanıt olarak uygun olabileceği için doğalgaz sektöründeki yatırımları açıkça desteklediklerini” belirtmeleri ise iklim savunucuları tarafından eleştirildi. Hidrojen ve amonyak gibi yakıtların, ağır sanayi ve ulaşım gibi yüksek enerji ihtiyacı nedeniyle karbondan arındırılması zor olan sektörlerde kullanımlarının teşvik edilmesine karar verildi. G7, Adil Enerji Geçiş Ortaklıkları (JETP’ler), İklim Kulübü ve Orman, Doğa ve İklim için yeni Ülke Paketleri aracılığıyla işbirliğini derinleştirme sözü verdi.
  • G7 Zirvesi’nde “Daha iyi bir geleceğe yatırım: İklim, Enerji, Sağlık” adlı oturumda konuşan Uluslararası Enerji Başkanı Fatih Birol, mevcut enerji arzından en iyi şekilde yararlanmanın yanı sıra, yaşanan enerji krizine verilecek en iyi yanıtın enerji verimliliği, yenilenebilir kaynaklar ve diğer temiz enerji teknolojilerine yapılan yatırımların büyük ölçüde ve hızla artırılması olduğunu vurguladı.
  • Birol, Avrupa Birliği ve uluslararası örgütlerin temsilcileri yanında ülke liderleriyle yaptığı görüşmelerde “Dünyanın enerji güvenliği krizi ile iklim krizini çözmek arasında seçim yapmasına gerek yok, ikisini aynı anda çözecek teknolojilere ve politikalara sahibi” ifadelerini kullandı.