Ekonomi “Tüm yöneticiler uyum içerisinde çalışırsa şehirlerin geleceği aydınlıktır”

“Tüm yöneticiler uyum içerisinde çalışırsa şehirlerin geleceği aydınlıktır”

09.03.2024 - 14:01 | Son Güncellenme:

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, şehirlerin hayatını insanoğlunun hayatına benzeterek, "İnsanoğlu bakımlı, sıhhatli olduğunda, kendine çekidüzen verdiğinde nasıl ki büyüyen ve gelişen bir yapısı varsa, şehirler de aynen böyle. Eğer bu bakımı ihmal ederseniz o şehirler yavaş yavaş gerilemeye başlar. Şehirlerin geleceği o şehirde yaşayan yöneticilerin ufuklarıyla doğru orantılıdır. Eğer oradaki mülki idarecilerimiz başta olmak üzere tüm yöneticiler bir araya gelip uyum içerisinde şehri ileriye taşımak için gayret ediyorlarsa, o şehirlerin geleceği aydınlıktır. Bunun en güzel örneğini biz Bursa’da görüyoruz." dedi.

“Tüm yöneticiler uyum içerisinde çalışırsa şehirlerin geleceği aydınlıktır”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, bir dizi program ve açılışlara katılmak üzere Bursa’ya geldi. Bursa Soğanlı Millet Bahçesi’nin açılışını gerçekleştiren Bakan Özhaseki, konuşmasında şehirlerin hayatını insanoğlunun hayatına benzetti. Bakan Mehmet Özhaseki, "İnsanoğlu, bakımlı, sıhhatli olduğunda, kendine çekidüzen verdiğinde, nasıl ki büyüyen ve gelişen bir yapısı varsa şehirler de aynen böyle. Eğer bu bakımı ihmal ederseniz o şehirler yavaş yavaş gerilemeye başlar. Şehirlerin geleceği o şehirde yaşayan yöneticilerin ufuklarıyla doğru orantılıdır. Eğer oradaki mülki idarecilerimiz başta olmak üzere tüm yöneticiler bir araya gelip uyum içerisinde şehri ileriye taşımak için gayret ediyorlarsa, o şehirlerin geleceği aydınlıktır. Bunun en güzel örneklerini biz Bursa’da görüyoruz. Bundan dolayı da mutluluk duyuyoruz." diye konuştu.

Haberin Devamı

“500’DEN FAZLA MİLLET BAHÇESİ HEDEFİMİZ VAR”

Türkiye’de iklim değişikliğine yönelik büyük bir mücadele verildiğini belirten Bakan Özhaseki, “Bir taraftan Paris İklim Anlaşması'nda taraf olduk. Bir taraftan 2040 yılına kadar kirletme oranımızı yüzde 41 geriye çekeceğimizle ilgili söz verdik. İklim Kanunu hazırlıyoruz. Uluslararası anlaşmalara tarafız ama bir taraftan da yeşili arttırmaya çalışıyoruz. 500’den fazla millet bahçesi projemiz var. Bunun 234’ünü bitirdik. 250’den fazlasının inşaatları da devam ediyor.

Hedefimiz 100 milyon metrekare yeşil alan oluşturmak. Cumhurbaşkanımızın koyduğu bu hedefler doğrultusunda sonuna kadar çalışıyoruz. 100 milyon metrekare yeşil alan hedefimizin şu an yaklaşık yüzde 80’ine ulaştık.” şeklinde konuştu. Bakan Özhaseki, Türkiye genelinde kişi başına düşen 14,21 metrekare yeşil alan miktarını da yüzde 17’ye çıkaracaklarını kaydetti.

Haberin Devamı

“SIFIR ATIK, TÜRKİYE'NİN DÜNYAYA KAZANDIRMIŞ OLDUĞU BİR MARKA”

Sıfır Atık projesini de dünyaya kazandırdıklarını ifade eden Bakan Mehmet Özhaseki, “Saygıdeğer Emine Erdoğan hanımefendi bu işin liderliğini üstlendi. Yakından takip ediyor. Dünya bunu kabul etti. 30 Mart da Dünya Sıfır Atık günü ilan edildi. Türkiye'nin dünyaya kazandırmış olduğu bir marka oldu. 2023 sonunda Türkiye'deki tüm atıkların, çöplerin yüzde 35’ini geri kazandık. Bundan elde ettiğimiz gelir 96 milyar TL. Sadece kağıt atıklardan dolayı 432 milyon ağaç kesilmekten kurtuldu.” dedi.

BİR MİLLET AYAKTAYDI ADETA’

Bursa’da, İstanbul Caddesi Kentsel Dönüşüm Alanı Anahtar Teslim Töreni ile Yiğitler, Arabayatağı, Karapınar, 1050 Konutlar Kentsel Dönüşüm Toplu Temel Atma Töreni'ne de katılan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, burada yaptığı konuşmada da Kahramanmaraş merkezli depremleri hatırlatarak, milletçe dayanışma örneği sergilendiğine dikkat çekti. Bakan Özhaseki, “Malumunuz 1 sene kadar önce büyük bir deprem felaketiyle karşı karşıya kaldık. Kahramanmaraş merkezliydi. 9 saat arayla, 3 dakika kadar süren uzun bir deprem. Bazen yanlışlıkla Japonya'yla kıyaslıyorlar. Hiç kıyas kabul etmez. Sebebine gelince. Japonya'da genelde olan depremler, açık denizlerde 30-40 kilometre kadar altlarda ve yerleşim yerlerine çok uzak. Ama bu deprem şehirlerimizin altından geçti. 3-4 kilometre, 5 kilometre gibi bir mesafeden geçti. Tam 18 ilimiz etkilendi bundan. Ve 14 milyon insanımız da zarar gördü. Ortaya çıkan hasar korkunç. 850 bin konut ve iş yerimiz yerle bir oldu. Maddi zarar 100 milyar doların üzerinde. Manevi zararı zaten tarif edemiyoruz. Her ocakta hala acı ve gözyaşı yükselmeye devam ediyor. İlk günden itibaren büyük bir çaba içerisine düştük. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere bütün bakanlarımız, devlet görevlileri iş başındaydı. Bütün belediyelerimiz çalıştılar. Bir millet ayaktaydı adeta. O bölgeye gelen yabancı misyon şefleri, büyükelçiler, bakanlar bu hasarları gördükten sonra hep şöyle söylediler, ‘Bu hasarın eğer 4’te 1’i bizde olsaydı biz bunun altından kalkamazdık’. Biz millet olarak o büyük felaketi, adeta bir asrın dayanışmasına döndürdük” dedi.

Haberin Devamı

‘BAKANLIK OLARAK ADETA SEFERBERLİK İLAN ETTİK’

Haberin Devamı

Deprem bölgesindeki kentsel dönüşüm çalışmalarının hız kesmeden devam ettiğini söyleyen Bakan Özhaseki, “İlk günlerde bulabildiğimiz sert zeminlerde inşaatlara başladık. Zaten şu anda 300 bin civarında inşaat devam ediyor. Geçtiğimiz ay itibariyle 46 bin konutu teslim ettik. Ay başına kadar 30 bin konutu daha teslim etmeye devam edeceğiz. Ve ondan sonra da her ay 15-20 bin civarında konutu inşallah hak sahiplerine orada dağıtacağız. Söz verdik. İnsanlar konteyner kentteler. Evlerinin dışındalar. Onlar, bu zorluk içerisinde yaşarken emin olun bizlerin rahat etmeye hakkı yok diye düşünüyoruz. Bakanlık olarak adeta seferberlik ilan ettik. Bir bakan yardımcısı arkadaşımız devamlı deprem bölgesinde. Ayrıca bizim ekiplerimiz oradalar. Şu anda tam 100 bin kişilik bir çalışan ordusuyla hizmet ediyoruz. Allah'a hamdolsun sözlerimizi yerine getiriyoruz” diye konuştu.

‘ŞU KİRLİ DİLİNİZİ ÇEKİN ÜSTÜMÜZDEN’

Haberin Devamı

Muhalefet partilerinin eleştirileri üzerinden konuşmasını sürdüren Özhaseki, şunları söyledi:

“Durmadan da bizlere dönüp, ‘Nerede bu evler’ diyenler var. ‘Gelin, gel göstereyim size’ diyorum. Hiçbirisi gelmiyor. ‘Herhalde akrabalarınıza dağıtıyorsunuz. AKP'lilere veriyorsunuz’ diyen genel başkanlar var. Diyorum ki ne olur? Şu kirli dilinizi, elinizi çekin. Dilinizi bir çekin milletin üstünden. Deprem bir siyaset üstü meseledir. Sizin dilinizle siyaset yapılacak bir konu değildir. Lütfen bu konuda eğer gerçekleri öğrenmek istiyorsanız, gelin deprem bölgesinde önünüze düşeyim. Tek tek göstereyim yaptıklarımızı. Binden fazla şantiyemiz var. 4 bin 333 köyde inşa etmeye devam ediyoruz. O bölgelerde böyle hummalı bir çalışmamız var. Ama dışarıdan da ne yazık ki üzülerek söylüyorum, yaptığımız bu çalışmalar karşısında, durmadan siyaset yapmaya çalışan da bir yapı var. Deprem ilk olduğunda hatırlarsanız, bazı partilerin genel başkanları ve yardımcıları şöyle konuşuyorlardı, ‘Bu depremin altında kalır bu iktidar. Görürsünüz, bunlar götürürler’. Ya kardeşim millet can derdinde ya orada can derdinde, can derdinde. Her bir yıkıntının altından feryat yükseliyor. Siz hala başka derttesiniz. Allah size iyilik versin. Ne diyelim ki.”

‘EN KÜÇÜK MÜŞTEMİLATI BİLE DEPREME GÖRE YAPMALIYIZ’

Türkiye’nin deprem ülkesi olduğuna bir kez daha dikkat çeken Özhaseki, “Türkiye bir deprem ülkesidir, nokta. Şu anda hareketli 500’e yakın fay hattı var. Hangi saatte nasıl kırılacak, kimlere hasar verecek emin olun bilmiyoruz. Ama hareketli olan şu anda 500 civarında fay hattı var. Bilim adamları diyorlar ki, ‘Türkiye Himalayalar'dan başlayarak, Alplere kadar uzanan sıra çizgi üzerinde deprem riski taşıyan 5 ülkeden birisidir. En riskli 5 ülke var. Birisi Türkiye’ diyorlar. Geçtiğimiz yüzyıl içerisinde, bizim anakaramızda ve denizlerde meydana gelen, 6 ve üzerinde şiddette yıkıcı diye tarif ettiğimiz deprem sayısı 231. Yani her sene 2 veya 3 yıkıcı deprem oluyor. Bu müthiş bir olay. Ve depremlerin de açtığı hasarları hepimiz biliyoruz. 130 bin kardeşimiz ölmüş. Milyarlarca dolar zarar çıkmış karşımıza. Ve üç hat devamlı hareketli. Birisi Van Gölü civarında doğarak, daha sonra Erzincan, Tosya, Niksar, Bolu, Abant'la gelip şu anda Adalar’da bekleyen Kuzey Anadolu Fay Hattı. Ve bütün bilim adamları sürenin dolduğunu ve akşam, sabah her an bir deprem olabileceğinden bahsediyorlar. İkincisi aynı bölgeden başlayarak, işte bundan 1 sene kadar önce kırılan Doğu Anadolu Fay Hattı. Yani, Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş, Hatay'dan, Akdeniz'e doğru inen fay hattı. Üçüncüsü de Ege Bölgesi. Bu hatlar binlerce yıldır kırılmaya devam ediyor. Şimdi bizler ne yaparsak yapalım, bu gerçekliği bilerek yapmak durumundayız. Bırakın konutlarımızı, iş yerlerimizi, en küçücük müştemilatı bile yaparken deprem gerçeğini göz önünde bulundurarak yapmak zorundayız. ‘Efendim ben Müslüman’ım. Kadere de inanıyorum. Allah büyük’. Arkadaşlar elhamdülillah hepimiz Müslüman’ız. Bunu ölçmüyoruz ki. Kadere de inanıyoruz. Allah da büyük. Eyvallah. Ama bilimsel gerçekliği ve bu gerçekliğin, tabiatın şu andaki yaratmasıyla meydana gelen bu ortamı bilmeden hareket edersek, bize de çok akıllı insanlar demezler. Şimdi Allah büyük diyerek yola çıkılır mı? Her türlü tedbiri alarak bizim önümüze bakmamız icap ediyor” diye konuştu.

'KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN OLMAZSA OLMAZ 3 AYAĞI VAR'

Özellikle Marmara Bölgesi’nde kentsel dönüşüm çalışmalarının bir an önce tamamlanması gerektiğini söyleyen Bakan Özhaseki, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Marmara bizim göz bebeğimiz. İstanbul, Bursa bizim can damarımız. Türkiye ekonomisi burada dönüyor. Yüzde 50’si neredeyse değerlerin, tek tek rakam vermek istemiyorum. 20 milyon insan yaşıyor. Böyle bir bölgede, bizim gece gündüz demeden bu kentsel dönüşüm işini başarmamız lazım. Çünkü kadim şehirlerimiz var. Özellikle 2000’den önce yapılmış olan konutlarımızın hepsi risk altında. 2 statüye tam uygun olarak yapılsa bile risk altında. Peki ne yapmamız lazım? Dünyada bir tek yolu var bu işin, kentsel dönüşüm. Kentsel dönüşümden başka çaresi yok bu işin. Bir an önce bizim dönüşüme başlamamız icap ediyor. 2012 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bir yasa çıkardık ve o günden bugüne kadar, 11 yıl içerisinde 2 milyon 250 bin konutu yenileriz, değiştiririz. Şu anda 400 binden fazlası devam ediyor. Fakat bu bizi kesmediği için yeni bir yasa daha çıkardık. İşimizi kolaylaştırıyoruz ve bu konuda da destek vermeye devam ediyoruz. Biz bakanlık olarak AK Parti hükumetleri döneminde Bursa'mıza tam 98 milyar liralık yatırım yaptık. Şu anda da 11 milyar liralık yatırım devam ediyor. Ve kentsel dönüşümde de 39 binden fazla konutu değiştirdiğimiz gibi, 9 bin civarında da inşaatlar burada sürüyor. Ama bir konunun altını özellikle çizmek istiyorum. Değerli arkadaşlar kentsel dönüşümün üç tane ayağı var. Bu olmazsa olmaz. Bunlardan biri eksik kalırsa kentsel dönüşüm başarılamaz. Birincisi bakanlık, ikincisi belediye, üçüncüsü de vatandaş tarafı bu işin. Bakanlık olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla yasalar çıkarıyoruz, bütçeler koyuyoruz. Kendi içimizde biz teşkilat şemamızı yeniliyoruz. Ve sonuna kadar bu konuda hazırlıklarımızı yapıp, kentsel dönüşümün önünü açacak her ne varsa, hepsini yerine getiriyoruz. İstekliyiz. Her gittiğim yerde açık duyuruda bulunuyorum. Diyorum ki belediye başkanlarımız hangi partili olursanız olun kapı sonuna kadar açık size. A partili, B partili, C partili, hangi partiliyseniz gelin. Burada sizin bir kardeşiniz oturuyor. Elimde ne imkan varsa sizlerle paylaşacağım. Arsa mı lazım? Arsa vereceğim. Para mı lazım? Para vereceğim. Arkanızda durmak mı icap ediyor? Yasa çıkarmak mı icap ediyor? Onu da yapacağız. Yeter ki sizler bu işi yapın. Evet, bakanlık olarak biz hazırız. Bu duyuruda her zaman bulunuyoruz. Ama belediye ayağımız zayıf bizim. 10 yıl, 20 yıl, 25 yıl belediye başkanlığı yaptığı halde asla bu işlere girmeyen, ‘Ya aman o riskli iş ya. Kim vatandaşın ağız kokusunu dinleyecek canım’ diyen adamlar da var. Hayretler içerisinde bunları da izliyoruz.”

‘RANTSAL DÖNÜŞÜM YAPMAYA ÇALIŞANIN ALLAH CEZASINI VERSİN’

2 gün önce İzmir’de olduğunu hatırlatan Özhaseki, “25 senedir ilçeleriyle beraber, tamamı Cumhuriyet Halk Partisi'nde. Yahu ne olur, 25 yıl önce bir ucundan tutsaydınız İzmir'in yarısını değiştirirdiniz. İzmir'de o gördüğünüz kordon boyunun arka taraflarına lütfen bir gidin. Köylerimizden hiç farkı yok. Evler rastgele yapılmış. Briketten, omuzlasan yıkılacak gibi. Ama kentsel dönüşüm gelince hepsi kaçıyorlar. Öğrenmişler bir laf bizim Cumhuriyet Halk Partililer, ‘Efendim biz kentsel dönüşüme değil de rantsal dönüşüme karşıyız’. Vallahi biz de karşıyız, rantsal dönüşüme niye karşı olmayalım. Bizim derdimiz ev yapmak. Hadi yapın ya ne olur rica ediyoruz sizden. Finansal dönüşüm yapmayın asla. Zaten rantsal dönüşüm yapmaya çalışanın Allah cezasını versin. Kentsel dönüşüm yapın hadi bir tane. Bir Allah'ın kulu bile ortaya çıkmıyor. Engel olmak için de her numarayı yapıyorlar” dedi.

‘BİZ BU İŞİ SİYASET ÜSTÜ GÖRÜYORUZ’

Eski bakanlığı döneminde Hatay Antakya Belediyesi’ni ziyareti sırasında, bölge halkı tarafından kentsel dönüşümün kabul edilmediğini söyleyen Özhaseki, altından fay hattı geçen o mahallenin, Kahramanmaraş merkezli depremlerde yerle bir olduğunu söyleyerek, “Bize mani oldular, yaptırmadılar. Yapacak bir şey yok. Kavga mı edelim, ne yapalım. Panzerlerle mi girelim insanların evini yıkalım. Yapacak gerçekten başka bir şey kalmadı. Ve deprem sabahı ilk aradığım benim Gaziantep Belediye Başkanımız Fatma Hanım'dı. Fatma Hanım saat 5 civarında İslahiye tarafından Nur Dağı'na gitmiş. Gördüğü manzaradan dolayı hüngür hüngür ağlıyordu. Sonra Antakya'daki tanıdıklarımı aradım. Hiçbirinden ses yok. Resmi görevlileri aradım. Benim gidip yapmaya çalıştığım o mahalle tamamıyla yıkılmıştı, yerle bir olmuştu. Emek Aksaray Mahallesi ve herkes ölmüştü. Değerli arkadaşlar, kıssadan hisse. İşte o ölüm gelmeden, o bela gelmeden hepimizin bir an önce kentsel dönüşümü yapması lazım. Bu konuda belediye başkanlarımıza yardımcı olmamız lazım. Anlayışlı davranmamız lazım. Ve elimizden ne geliyorsa hep birlikte yapmalıyız. Biz bu işi biraz siyaset üstü görüyoruz. Siyasi bir mesele gibi görmüyoruz. Hangi belediye gelirse gelsin kapım açık derken bunun için söylüyorum. İnsan bizim insanımız. Şimdi Hatay'da mesela deprem olduğunda bizim 4 tane büyük belediyemiz vardı. Bursa, Kocaeli, Konya, Denizli. Hatay'da gitti, gayret etti arkadaşlarım. Hatay'daydılar hepsi. Hatay CHP'li dedik mi, böyle bir şey denebilir mi? 100’e yakın belediyemiz aylarca orada çalıştılar. Şimdi altyapılarını yapıyoruz şehirlerin. Dünya Bankası'ndan bir kredi elde ettim. En büyük payı yine Hatay'a ayırdım ben. Fakat Reyhanlı'da suyu getirdik, Hatay'ın Cumhuriyet Halk Partili Belediyenin sular idaresi, elektrik idaresine başvurup da o aboneliği yaptırmıyor. Nasıl çalışacaksınız ya arkadaşlar. Biz partililik yapmıyoruz. Tövbe estağfurullah. Bu derdimiz bizim Türkiye derdi. Ama böyle insanlarla nasıl yol alacaksınız” diye konuştu.

‘CHPLİ BELEDİYELER 1 TANE KENTSEL DÖNÜŞÜM GÖSTERSİNLER’

CHP’li belediyeleri eleştiren Özhaseki, şöyle konuştu:

“İzliyoruz sosyal medyadan, bir yalan dünyası var orada. Cumhuriyet Halk Partisi'nin ayarladığı bir de troller ordusu var. Ben bir şey konuşuyorum, bizden birisi bir şey konuşuyor. Diyorlar ki ‘Küfredin buna.’ Sabaha kadar saydırıyorlar bize. Ya siz bilirsiniz, ne diyelim ya. Onlara bakarak canımızı sıkacak halimiz yok. Vallahi onlara bakarsanız, söylediklerine bakarsanız iş yapılmıyor ki. Kurbağalar arasında bir yarışma varmış, bir duvara tırmanma yarışı. Hep beraber bağırıyorlarmış. ‘Siz tırmanamazsınız, yapamazsınız, edemezsiniz’. Kurbağanın biri kulağını kapatmış, tırmanmış, çıkmış. ‘Nasıl başarılı oldun’ demişler. ‘Bu kötüleri dinlemedim ki’ demiş. Bu kötüleri dinlersen gerçekten iş yaptırmazlar adama. Söylesinler ya ben merak ediyorum. Belki de bilmiyorum, o yüzden soruyorum. Şu anda Cumhuriyet Halk Partili bir belediye, herhalde 200’den fazla belediyeleri var. Ankara, İstanbul gibi, İzmir gibi büyük belediyeler var değil mi? Bir tane kentsel dönüşüm göstersinler. Yaptıklarını söylesinler. Geçenlerde eskiden başlamış, 100 tane İstanbul'daki konuttan bahsediyorlar. Hayretler ediyorum. Biz halbuki şimdi İstanbul'da başladık, 15 gün kadar önce 5 bin konut. 1 hafta kadar önce 5 bin konut. Haftaya yine 5 bin konut. Hem yapım hem de yıkım işi. İnşallah bunu devam ettireceğiz. Türkiye’yi biz geleceğe hazırlayacağız. Dirençli şehirlerimiz olacak bizim. O yüzden de büyük bir gayret içerisindeyiz. Dışarıda çiçekle, böcekle uğraşmak kolay. Akşam düğünlere gidip nikah kıymak kolay. Güzel, sosyal faaliyetler eyvallah. Bunlar da olsun. Ama işin en riskli tarafı, en zor tarafı, işte şimdi buradaki yapılanlar.”