16.08.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
EKONOMİ SERVİSİ
Yazılı bir basın açıklamasında bulunan Binbaşgil, “Yüksek koordinasyon gerektiren bu aksiyonlar ekonomi yönetiminin tek bir çatı altında toplanmasının önemini ispatladı. İleriye yönelik yapısal tedbirler de böyle bir yapıda daha hızlı ve etkin gerçekleşecektir” dedi.
Ekonomi yönetimi ile bankalar arasında son derece açık ve etkin bir iletişimin söz konusu olduğunu belirten Binbaşgil, “Geçtiğimiz birkaç haftalık süre içinde bunu hep birlikte yaşadık. Sorunlarımız, yapılması gerekenler açık ve gerçekçi bir yaklaşımla karşılıklı olarak paylaşıldı” ifadesini kullandı.
Hakan Binbaşgil’in değerlendirmesi şöyle:
“Şu anki öncelik piyasalardaki hareketliliğin bir an önce önlenmesidir. Bir seri önemli aksiyonlar alındı ve bunların sonuçlarını görmeye başladık. Önümüzdeki dönemde sürdürülebilir büyümeyi sağlamak için gerekli aksiyonlar da gelecektir. Piyasalardaki hareketliliğin makro veriler ile açıklanması mümkün değildir. Hareketliliğin sadece ekonomik makro verilerle açıklanması mümkün değil. Ülkemizin bankacılık sektörü sağlam ve likit, ekonomimizin güçlü tarafları çok.”
Ekonomik temeli yok
Binbaşgil, “Dolar/TL kurunda ağustosun ilk haftasında olağanüstü bir hareketlilik yaşandı. Döviz opsiyon piyasalarında dolar/tl volatilitesi yüzde 60 seviyelerine kadar çıktı. Alınan önlemlerle bir miktar gerilese de halen yüzde 50’li seviyelerde. Bu belirtilen oranlar 2008’de, küresel ölçekte tüm ülkeleri etkileyen küresel finansal kriz döneminde görülen en yüksek seviyelerin bile üzerinde. TL’nin dolar karşısında son 10 yıldaki volatilite ortalamasının yüzde 10’lar mertebesinde olduğunu göz önüne alırsak, bunun ekonomik temellerle bağdaşmadığı çok açık” dedi.