Mimarlık Dilara Sezgin: “İki disiplinin kesişim noktasında kendime keyifli bir alan tanımladım…”

Dilara Sezgin: “İki disiplinin kesişim noktasında kendime keyifli bir alan tanımladım…”

27.11.2023 - 03:00 | Son Güncellenme:

Mimarlığın her aşamasının grafik temsillere ihtiyaç duyduğunu ve dolayısıyla bu iki disiplin arasında kendiliğinden bir köprü kurabildiğini dile getiren mimar ve grafik tasarımcı Dilara Sezgin ile kendi stüdyosunda ürettiği güncel editoryal tasarım, kurum kimliği, web sitesi ve iletişim tasarımı işlerini konuştuk.

Dilara Sezgin: “İki disiplinin kesişim noktasında kendime keyifli bir alan tanımladım…”

Nasıl bir eğitim aldınız ve kariyer yolculuğunuz nasıl başladı?

Haberin Devamı

Bahçeşehir Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden mezun olduktan sonra Bilgi Üniversitesi Mimari Tasarım programını tamamladım ve birçok yeni mezun gibi mimarlık ofislerine başvurup içlerinden birinin davetiyle işe başladım. Lisans döneminde birçok farklı ofiste staj yaparak ve farklı atölye programlarına katılarak nelere teşne olduğumu ve nelerle uğraşırken kendimi iyi hissettiğimi anlamaya çalıştım. Hiçbir zaman patron ile minimum temas kuracağım, mimarlığı fetişleştiren kocaman ekiplerde yer almak gibi bir hayalim olmadığı için büyük ofislerde çalışmadım.

Dilara Sezgin: “İki disiplinin kesişim noktasında kendime keyifli bir alan tanımladım…”

NSMH bookletleri.

Grafik tasarıma olan ilginizi nasıl keşfettiniz?

Lisans eğitimim sırasında sunum ve pafta hazırlamaktan aldığım keyfin, grafik tasarıma olan ilgimin ilk emareleri olduğunu düşünüyorum. Yüksek lisans döneminde de Görsel İletişim ve Tasarım Bölümü’nden büyük bir merak ve şevkle dersler aldım. İleriki senelerde akademik hayatım ofiste çalışırken MSGSÜ’de grafik tasarım yüksek lisansı ile devam etti. Fakat eğer benim haricimde başka birisi bu ilgiyi keşfedecek olsaydı, ilkokul döneminde kendi uyduruk alfabemi tasarlamama, güzel bir yazı gördüğümde onu taklit etmeme dikkat çekebilirdi.

Haberin Devamı

Dilara Sezgin: “İki disiplinin kesişim noktasında kendime keyifli bir alan tanımladım…”

Karasurları Ziyaretçi Merkezi.

Mimarlık ve grafik gibi farklı ölçek ve bağlamlarda çalışan iki ayrı disiplin arasında nasıl bir köprü kurdunuz?

Mimarlığın her aşaması grafik temsillere ihtiyaç duyar. Düşünce aşamasında yalın çizgilerle kağıda aktarılan çizgiler, yapı zihnen veya fiziken tamamlandığında farklı mecralarda incelenmesi üzere kendi formundan ayrı bir mecrada temsil edilir. Günün sonunda benim için her ikisi de bir probleme belirli biçimlerde verilen yanıtlar. Mimarlık eğitimi ve pratiği boyunca ölçekler arası zıplamalar sıklıkla yaşanır. Kent planında yapının yerini anlamlandırmaya çalışırken, cephe tasarımında veya peyzaj düzeninde kararlar verebiliriz. Bu köprü kendiliğinden kuruluyor. Ben de kendime bu iki disiplinin kesişim noktasında keyifli bir alan tanımladım. Yüksek lisans tezimi mimarların kendi tasarladıkları monografiler üzerine yazdım; ki sanıyorum bu tam da bu sorunun yanıtını içeren bir tez oldu. Kitap yapabilecek olan mimarların büyük bir kısmı, yapılarını kendi içlerine sinen halleriyle kitap formatına sokmak ve onları ceplerine koyup taşımak istiyor. Bunu yaparken metni istifleyiş biçimleri, fotoğrafların kadrajları ve sayfa düzenlerine büyük ölçüde müdahil oluyorlar

Haberin Devamı

Dilara Sezgin: “İki disiplinin kesişim noktasında kendime keyifli bir alan tanımladım…”

YAPI Dergisi 50. yıl özel sayısı.

Nevzat Sayın ile uzun bir çalışma döneminiz oldu. Bu sürecin mesleki bakış açınıza, seçimlerinize ve üretimlerinize ne tür katkıları olduğunu düşünüyorsunuz?

Nevzat Hoca ile uzun süre birlikte çalışmamızın en büyük sebebi, merakı, çalışkanlığı ve etik tavrıyla bana ilham vermesidir. Ofisi ve işi hayattan bağımsız bir yere hiçbir zaman koymadım, bu yüzden benim seçimlerime katkı sağlayacak biri için çalışmam başından beri çok önemliydi. En küçük/sıkıcı işi -onun tabiriyle- dünyanın en önemli meselesi getirebilmenin öğrenilebilecek bir şey olduğunu onun sayesinde anladım. NSMH’de çalışırken mimarlık pratiğinden tamamen grafik tasarıma geçişim de Nevzat Hoca sayesinde oldu. Beni yüksek lisansa teşvik eden ve paralelde üretimlerim konusunda cesaretlendiren de kendisi. Alan açması, çalışanlarının hangi yönde meziyetlerinin olduğunu iyi tayin etmesi benim de kendi patikamı çizmeme vesile oldu. Bir de kendisiyle birebir çalıştığımız için onun vesilesiyle şahane mekanlarda bulunma ve insanlarla tanışma fırsatım oldu.

Haberin Devamı

Halihazırda ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?

2014’ten bu yana sürdürdüğüm grafik tasarım çalışmalarını geçtiğimiz seneden itibaren kendi stüdyomu kurarak devam ettiriyorum. Kültür/ sanat alanında faaliyet gösteren kurumların iletişim tasarımının yanı sıra, mimarlık/inşaat ofislerinin grafik tasarım işleriyle uğraşıyorum. Son dönemde Sultanbeyli’de açılan bir sanat ve etkileşim alanının (YUNT) kurumsal kimliğini ve ilk sergilerinin görsel iletişimini tasarladım. Eş zamanlı olarak bir mimarlık yayınının tasarımı ve bir fabrikanın web sitesiyle uğraşıyorum. Özetle editoryal tasarım, kurum kimliği, web sitesi, iletişim tasarımı alanlarında üretiyorum.