Demokrasilerde çareler tükenmez!.. Fenerbahçe kepenk indirecek değil ya; anlaşır Ersun Yanal’la... Takım şahlanmasa bile dört nala koşar, emin olun.
Hem “Bir taşla iki kuş birden” vurulur! Cocu’nun bonusu Comolli olur; birlikte giderler... Faili meçhul kaostan sıyrılan Fenerbahçe, önümüzdeki on haftaya galibiyet serisi ile başlar, yenilmeden lig arasına yürür, fıtratında var olan şampiyonluk potasında dönüverir.
Büyük takımlara bir iki hata ile yıkılmadıkları için “büyük” denir.
Gerçi başkan Ali Koç’un “ütopyası” biraz ertelenir ama hep yakındığı “muazzam borç” ancak kazanan bir takım ve sevinen taraftarla ödenebileceği için Başkan da dahil herkes mutlu olur.
Dert değil...
Kardeştir... Şenol Güneş barışır ağabeyi ile...
Belli ki, Zeki Bey’in “Benim birader Beşiktaş’ı bırakacak” lafında sevgi vardır, duygu vardır, tahmin ve temenni vardır; bir tek “bilgi” yoktur.
Tipik Karadeniz köpürmesidir.
Beşiktaş tarafından her yıl eline yeni bir takım verilip deliler gibi çalışmak zorunda bırakılan kardeşinin durumuna kızmış, üzülmüş adam... Gitsin Milli Takım’a bilgeliğinin tadını yaşasın istemiş... Durumdan vazife çıkarmış, kendi yöntemiyle halletmeye kalkmış. Beşiktaş’ı da, Şenol Hoca’yı da, Milli Takım’ı da tedirgin ettiğinin farkında değil.
Şenol Güneş’in iş hayatını “tepkisiyle orantılı” etkileyecek bir mesele değildir.
Kahvede bir pişpirik oynarlar bitiverir.
Galatasaray başkanı Mustafa Cengiz de hiç üzülmesin...
Üyelerden bir düzine talepte bulunup 2/3 oranıyla söküp almak, Galatasaray özelinde her başkana nasip olacak bir “güvenilirlik” değildir!
Kabul edilmeyen şıklar “mal/mülk” konusundadır tabi...
Doğaldır. Galatasaraylının canını al adasını/otelini alma! Aidatını arttırma... Tesiste çaya zam yaparsan işin bitmiştir.
Galatasaraylı gerçek vatanseverdir. Devletine o kadar bağlıdır, o kadar güvenir ki, batma noktasına geldiğinde nasıl olsa Devlet tarafından kurtarılacağını bilir ve zuladaki mülklerine dokundurmaz. Günün birinde oraların keyfini sürmek varken niye satıp/savıp kapatsın borcunu?
İddiaya girerim Başkan olmadan önce sayın Cengiz de aynısını düşünüyordu.
O yüzden sorun değil.
Sorunun büyüğü heybede...
Heybe “forma” şeklinde!
Ve kanlı...
Fenerbahçeliyi, Beşiktaşlıyı, Galatasaraylıyı değil 7/70 her vatandaşımızı iliklerine kadar titretmesi, korkutması gereken “rakip forma nedeniyle linç girişimi” gibi vahim bir olay yanında, hocaydı, kardeşti, maldı mülktü lafı mı olur?
Terör algımızı yakın geçmişteki düğünde, sokakta, durakta patlayan bombalar kadar irkilten, toplumsal huzursuzluğa yol olacak, yarından endişe duyduran bir olaydır Beşiktaş formalıları döven Bursaspor formalılar.
“Futbolun huzuru” falan gibi laflar edip “kınamak” türünden nahif işlerle sulandırmasın hiç kimse... Olay faciaya açılan kapıdır. Hemen kapatılmazsa; artık kim gire, kim çıka...
Milli bir mesele olarak ele alınmayıp “sportif tartışma” müsamahasıyla yaklaşıldığında metastaz yapması kaçınılmazdır.
Bırakın her şeyi... Bunu çözün hemen.
